Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde ( İİK m. 269/c) inceleyebilir. Aksinin kabulü borçlu kiracının (kira borcu bakımından) ödeme emrine itiraz etmemiş olması ile itiraz etmiş olması arasında hiçbir fark bulunmadığına müncer olmaktadır ki, bu husus iki ihtimali ayrı ayrı düzenlemiş olan kanunun sistemine (İİK m. 269/a ve 269/c) aykırı düşer (Kuru, s. 835)." Davalı kiracının ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük itiraz süresi içinde takibe itiraz etmemesi ve dahi davalı kiracı tarafından gecikmiş itiraz yoluna da gidilmemesi nedeni ile takip konusu borç kesinleşmiş olduğundan, artık 30 günlük yasal süre içeresinde ödeme yapılması zorunludur....

K A R A R Davacı alacaklı 25.09.2014 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 27.07.2015 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile aylık 1.000,00 TL olmak üzere 2015 yılı Mart, Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmyuz ayları kira alacaklarının faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 14.08.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 19.08.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, takipte talep edilen 2015 yılı Mart ve Nisan ayları için kiralananda tadilat yaparak 2.000,00 TL ödeme yaptığını, Mayıs ve Haziran ayları kira bedellerinin posta havalesi yolu ile ödediğini, talep edilen Temmuz ayı kira bedelini ise ödeme emrini tebliğ aldıktan sonra 18.08.2015 tarihinde ödediğini bildirerek borca, faize ve ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....

    Yani, borçlunun yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olması halinde; ticaret mahkemesi, alacağın esası hakkında bir incelemeye girişmez; alacağı mevcut kabul ederek yalnız şekli hususları (ödeme emrine itiraz edilip edilmediğini ve edilmemişse borcun ödenip ödenmediğini) incelemekle yetinir. Borçlu bu iflas davasında (ticaret mahkemesinde) borçlu olmadığına dair bir itiraz veya def'ide bulunamaz; yani borçlunun itiraz ve def'ileri mahkemece inceleme konusu yapılamaz. (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Adalet Yayınevi, 2013, s.1122) Dava konusu dosya kapsamında, borçlu icra dairesinde ödeme emrine itiraz etmemiş, süresinden sonra verilmiş bir dilekçe ile takibe konu çeklerin ödenmiş olduğunu ileri sürmüş, ayrıca davacının davalının borca batık durumda olduklarını ispatla yükümlü olduklarını beyan etmiştir....

    Yani, borçlunun yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olması halinde; ticaret mahkemesi, alacağın esası hakkında bir incelemeye girişmez; alacağı mevcut kabul ederek yalnız şekli hususları (ödeme emrine itiraz edilip edilmediğini ve edilmemişse borcun ödenip ödenmediğini) incelemekle yetinir. Borçlu bu iflas davasında (ticaret mahkemesinde) borçlu olmadığına dair bir itiraz veya def'ide bulunamaz; yani borçlunun itiraz ve def'ileri mahkemece inceleme konusu yapılamaz. (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Adalet Yayınevi, 2013, s.1122) Dava konusu dosya kapsamında, borçlu icra dairesinde ödeme emrine itiraz etmemiş, süresinden sonra verilmiş bir dilekçe ile takibe konu çeklerin ödenmiş olduğunu ileri sürmüş, ayrıca davacının davalının borca batık durumda olduklarını ispatla yükümlü olduklarını beyan etmiştir....

      Yani, borçlunun yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olması halinde; ticaret mahkemesi, alacağın esası hakkında bir incelemeye girişmez; alacağı mevcut kabul ederek yalnız şekli hususları (ödeme emrine itiraz edilip edilmediğini ve edilmemişse borcun ödenip ödenmediğini) incelemekle yetinir. Borçlu bu iflas davasında (ticaret mahkemesinde) borçlu olmadığına dair bir itiraz veya def'ide bulunamaz; yani borçlunun itiraz ve def'ileri mahkemece inceleme konusu yapılamaz. (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Adalet Yayınevi, 2013, s.1122) Dava konusu dosya kapsamında, borçlu icra dairesinde ödeme emrine itiraz etmemiş, süresinden sonra verilmiş bir dilekçe ile takibe konu çeklerin ödenmiş olduğunu ileri sürmüş, ayrıca davacının davalının borca batık durumda olduklarını ispatla yükümlü olduklarını beyan etmiştir....

      Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir....

        Cebren takip ve tahsil yolları izlenirken vergi idaresince kurulan idari işlemlere karşı açılan davalarda, takip edilen kamu alacağını yaratan vergilendirmeye ilişkin olaylarla ilgili hukuka aykırılık iddialarının 6183 sayılı Yasanın 58'inci maddesinde ödeme emrine itiraz nedenleri arasında gösterilen borcun bulunmadığı iddiası kapsamında görülerek incelenmesine olanak yoktur. Zira, borcun bulunmadığı yönündeki itiraz nedeni; alacağın kamu alacağı niteliği kazanmasını önleyen hukuka aykırılıkları veya evvelce ödenerek ortadan kalkmasını kapsamaktadır. Ödeme emriyle istenen vergi ve fon payının usulüne göre duyurulduğunu ve tahakkuk ettiğini saptayan vergi mahkemesinin, tahakkuk aşamasından önceki tarh aşaması ile ilgili olan ve vergiyi doğuran olayın varlığına ilişkin iddiaları, borcun yokluğu kapsamında görerek verdiği ısrar kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle ......

          a 13 Örnek Ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat evraklarına rastlanmadığı gibi davalı borçlular ... ve ... tarafından ödeme emrine itiraz dilekçesinin icra müdürlüğüne verildiği tarih de anlaşılamamaktadır. Bu durumda mahkemece, itiraz dilekçelerinin icra müdürlüğüne verildiği tarih ile ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebliğ evrakının dosya içine alındıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Bu yönden, ödeme emrinin düzenlenmesi işleminin de yargı denetimine tabi olduğu tartışmasızdır. Kendisine ödeme emri düzenlenen ve tebliğ edilen borçlu veya kefil veya temsilciler ödeme emrine karşı yargıya başvurabilirler. "Ödeme Emrine İtiraz" başlıklı 58. maddesi: "Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtirazın şekli, incelenmesi ve itiraz incelemelerinin iadesi hususlarında Vergi Usul Kanunu hükümleri tatbik olunur. Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır, aksi halde itiraz edilmemiş sayılır. İtiraz komisyonu bu itirazları en geç 7 gün içinde karara bağlamak mecburiyetindedir....

            Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir....

              UYAP Entegrasyonu