Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Dairesi’nin 2014/6618 esas sayılı takip dosyasının aslının (özellikle ödeme emrine itiraz dilekçesini içerir) ya da tüm evrakı havi okunaklı ve onaylı bir suretinin (özellikle ödeme emrine itiraz dilekçesini içerir) eklenerek birlikte gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 22/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    - K A R A R - 1-İcra takip dosyası ve dava dosyası içeriğinde davalıların ödeme emrine itiraz dilekçesi bulunmadığından, heyetçe incelenmesine gerek görülen davalılar tarafından sunulan ödeme emrine itiraz dilekçelerinin eklenerek gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesine, 2-Davalı vekilince hükmün katılma yoluyla temyiz isteminde bulunduğu görülmektedir. Temyiz defterine kayıt tarihinin bildirilip, harç tahsil makbuzunun da dosyaya eklenerek gönderilmesi için dosyasının yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, ..gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece, icra dosyasında ödeme emrinin borçluya 22.11.2012 tarihinde tebliğ edildiği, itiraz eden borçlu vekilinin icra dosyasında 25.11.2012 tarihinde işlem yapıp, 23.11.2013 günü itirazda bulunduğu, böylece borçlunun en geç 25.11.2012 tarihinde ihtiyati haczi öğrendiği, anacak itirazını (7) günlük yasal süreden sonra yaptığı gerekçesiyle itirazın süre yönünden reddine karar verilmiş, karar ihtiyati hacze itiraz eden vekilince temyiz edilmiştir. İİK.nun 265/1.maddesi uyarınca ihtiyati hacze itiraz süresi (7) gündür. İhtiyati haciz borçlunun huzurunda uygulanmışsa bu tarihten, borçlunun yokluğunda uygulanmışsa haciz tutanağının tebliğinden itibaren (7) günlük süre işlemeye başlar. Somut olayda ödeme emrine ihtiyati haciz tutanağı eklenmediğinden borçlunun borca itiraz edip, icra dosyasına dilekçe sunması tek başına ihtiyati haczi öğrendiğini göstermez....

        DAVA Davacı borçlu vekili; ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olan 18.06.2020 olarak tespit edilmesi gerektiğini, yetkili temsilcinin vefat ettiğini, şirketin usulüne uygun şekilde temsil edilemediğini, şirket adına açılan icra takiplerinden haberdar olunamadığı için itiraz edilmediğini, ayrı bir temsil ve yönetim kayyımı atandığını, şirket müdürü ...’un şirket unvanı altında atacağı münferit imzası ile şirketi her hususta temsil ve ilzam etmesine” karar verildiğini, müvekkili şirket temsil eksikliğinin giderilerek böylece, bahse konu icra takibinden ve icra takibinden gönderilen ödeme emrine karşı itiraz başvurusunda bulunması imkânı doğduğunu, ödeme emrinde belirtildiği şekilde bir borcu bulunmadığından, yetkiye, ödeme emrine, borca, faizine ve diğer tüm fer’ileri ile takibe itiraz edilmesi zorunluluğu da hâsıl olduğunu, zaman aşımı definde bulunduklarını, alacaklı tarafça icra takibine dayanak yapılan belgelerin müvekillerine tebliğ edilmediğini...

          İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davacının dava konusu taleplerinin usulsüz tebliğe itiraz, ödeme emrinin iadesi, ödeme emrine itiraz olduğunu, usulsüz tebliğ şikayetinin ancak ilgilisi tarafından yapılabileceğini, yine bu şikayete tebliğin usulüne uygun olmadığı ve ilgilinin tebliğden haberdar olduğu tarihin tespiti amacıyla başvurulduğunu, takipte taraf olmayan davacının başka bir borçlu adına gönderilen tebligat yönünden şikayet hakkı olmadığını ve davada hukuki yararı bulunmadığını, dava dilekçesinde ödeme emrine niçin itiraz edildiğinin belirsiz olduğunu, adi ortaklık sözleşmesinin Kadıköy 14....

          . - KARAR - Davacı vekili, taraflar arasında kule vinç kiralama sözleşmesine istinaden doğan müvekkili alacağının ödenmemesi üzerine davalı aleyhine ilamsız icra takibi yaptıklarını, davalının takibe itiraz etmemesi üzerine takibin kesinleştiğini ve takip yolunu iflas yoluna çevirdiklerini, davalının yine ödeme emrine itiraz etmediğini ve borcu da ödemediğini ileri sürerek, İİK'nın 158. maddesine göre davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı temsilcisi yargılamaya katılmamış, davaya cevap vermemiştir....

            İcra takibinde düzenlenen örnek 13 ödeme emri 18/12/2010 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından 21.12.2010 tarihinde süresi içinde takibe itiraz edilmiştir Ödeme emrine itirazda, davalı şirket temsilcisi, sözleşmeye, kira miktarına ve imzaya itiraz etmemiştir. Bu durumda davalı şirket akdi kabul etmiş sayılacağından, mahkemece sözleşmeye itibar edilmesi gerekir. Mahkemece itiraz edilmeyen sözleşmenin aslının ibraz edilmediği gerekçesiyle itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 05.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Davacının ortağı olduğu limited şirketin prim borçları nedeniyle yapılan icra takibi kapsamında gönderilen ödeme emrinin iptali ve takip dosyası kapsamında yersiz ödenen primlerin istirdatı istemine ilişkindir.Mahkemece, 7 günlük hak düşürücü süre içinde açılmayan davanın reddine karar verilmiştir. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunludur....

                Yukarıda yer alan hükümlere göre ödeme emri düzenlenebilmesi için kesinleşmiş ve ödeme müddeti içinde ödenmediği için tahsili kabil hale gelmiş bir kamu alacağının bulunması zorunludur. 1615 sayılı Gümrük Kanununun 78-81'inci maddeleri arasında yer alan itiraz yolları ise gümrük vergi ve resimlerinin tahakkuku ile ilgili olup, söz konusu maddelerin ödeme emirlerine uygulanmasına olanak yoktur. Olayda,davacı kurumun devraldığı gümrük hattı dışı eşya satış mağazası ve fiktif antrepoda yapılan fiili sayım neticesinde noksan çıkan emtia nedeniyle gümrük vergi ve resimlerinin tahsili amacı ile dava konusu ödeme emri düzenlendiği,tahakkuka karşı ise yasada belirtilen itiraz yollarına başvurulduğu dosyanın incelenmesinden anlaşılmaktadır....

                  -TL den 2009 Şubat-Temmuz aylar arası kira bedeli toplamı 2.400 TL’nin tahsilini istemiştir.Ödeme emri davalıya 27.4.2009 tarihinde tebliğ edilmiştir.Davalı ödeme emrinin tebliği üzerine kısmı itirazda bulunmuş itirazında kabul ettiği kira bedellerini ödememiştir.Ancak davalı borçlu adına gönderilen ödeme emrinde ödeme süresinin 7 gün itiraz süresi 30 gün yazıldığı anlaşılmaktadır. Gönderilen bu ödeme emri Borçlar Kanunu 260. maddesine uygun bir ödeme emri olarak kabul edilemez.Borçlar Kanunu 260. maddesine uygun olmayan ödeme emri hukuki değer taşımaz.Bu nedenle Hukuki değer taşımayan ödeme emrine dayanılarak tahliye kararı verilemez.O nedenle tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Kararın yukarda açıklanan nedenle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 3.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu