Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı alacaklı 01.01.2015 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 11.12.2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2015 yılı Ekim, Kasım ve Aralık ayları kira bedeli 16.400,00 TL'nin faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 14.12.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 21.12.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, alacaklı görünen tarafa kira alacağından dolayı borcu bulunmadığını bildirerek asıl alacağa, faize ve ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur....

    K A R A R Davacı alacaklı 15.04.2013 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 20.10.2015 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile toplam 4.400,00 TL kira alacağının faiziyle tahsilini talep etmiş, davalı borçlu adına çıkartılan ödeme emrine ilişkin tebligat iade edilmiştir. Davalı borçlu 10.11.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, böyle bir borcu bulunmadığını bildirerek takibe ve borca itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur....

      İİK.nun 67/1.maddesinde, takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. İlgili madde hükmünde, açıkça dava açma süresinin ödeme emrine vaki itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren başlayacağı belirtilmiş, bunun dışında bir yol ( harici öğrenme v.s ) öngörülmemiştir. Dosyanın incelenmesinde, ödeme emrinin borçlulara 12.05.2012 tarihinde tebliğ edildiği ve ödeme emrine itirazın borçlular tarafından 14/05/2012 tarihinde gerçekleştiği analşılmıştır....

        İDDİANIN ÖZET: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin borçlu idare aleyhine cari hesaptan kaynaklı fatura alacağı nedeniyle ilamsız icra takibi başlattığını, karşı taraf vekilince 23/06/2020 tarihli dilekçe ile borca ve ferilerine itiraz edilmeden icra dosyasına bir kısım beyanlarda bulunulduğunu, borçlunun borca, ödeme emrine karşı bir itirazının olmadığını, buna rağmen icra müdürlüğünce 23/06/2020 tarihli karar ile borçlu vekilinin sunduğu dilekçe borca itiraz dilekçesi kabul edilerek takibin durdurulduğunu, bu kararın hukuka aykırı olduğunu, söyleyerek kaldırılmasını istemiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince: "Dava icra memur işlemini şikayete ilişkindir. Dava süresindedir. Ödeme emrine itiraz sebeplerini iki bakımdan sınıflandırmak mümkündür. Bunlar; Maddi Hukuka veya Takip Hukukuna dayanan itiraz sebepleridir. Ayrıca borçlu ödeme emrine itiraz ederken borca itiraz sebeplerini ayrıca ve açıkça bildirmek zorunda değildir....

        Yani, borçlunun yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olması halinde; ticaret mahkemesi, alacağın esası hakkında bir incelemeye girişmez; alacağı mevcut kabul ederek yalnız şekli hususları (ödeme emrine itiraz edilip edilmediğini ve edilmemişse borcun ödenip ödenmediğini) incelemekle yetinir. Borçlu bu iflas davasında (ticaret mahkemesinde) norçlu olmadığına dair bir itiraz veya def'ide bulunamaz; yani borçlunun itiraz ve def'ileri mahkemece inceleme konusu yapılamaz. (....) Dava konusu dosya kapsamında, borçlu icra dairesinde ödeme emrine itiraz etmemiş, süresinden sonra verilmiş bir dilekçe ile takibe konu çeklerin bedelsiz olduğunu ileri sürmüş, sözleşme kapsamında davacının edimini yerine getirmediği ve çeklerin bedeliz olduğunu beyan etmiştir....

          ye gönderilen bir ödeme emri olup olmadığının, ödeme emri tebliğ edilip- edilmediğinin, 2- Takip dosyasına, ... veya vekili tarafından verilen ödeme emrine itiraz dilekçesi olup olmadığının, 3- Anılan bu borçlular yönünden verilmiş “takibin durdurulması” kararı olup olmadığının, icra müdürlüğünden sorulması, 4- ... ve ... vekillerine, davetiye ile takip dosyasına itiraz edip etmedikleri, itiraz etmişlerse ellerinde itirazlarına ilişkin bir belge olup olmadıkları hakkında açıklamada bulunma imkanı verilmesi, 5- ... vekili tarafından verilen 18.02.2014 yazı işleri müdürlüğü havaleli dilekçenin uyapa kaydının olup olmadığı, kayıtlı ise uyap kayıt tarihinin bildirilmesi, SONUÇ: Yukarıda (1),(2),(3),(4), ve (5) numaralı bentler halinde belirtilen eksiklikler giderildikten sonra temyiz incelemesi yapılabilmesi için gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 09/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki belgeler okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiş olup, “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunludur....

              Ödeme emrine davalı borçlular tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak borçluların itirazının kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....

                KARAR Davacı alacaklı 05.03.2010 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 26.06.2015 tarihinde tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile aylık 925,00 TL’den 2015 yılı Nisan ve Mayıs ayları kira alacağı ve 2015 yılı Haziran ayı bakiye kira alacağı 350,00 TL olmak üzere toplam 2.200,00 TL kira alacağının faiziyle tahsilini istemiş, davalı borçlu adına gönderilen ilk ödeme emri tebliği iade edilmekle birlikte, daha sonra ödeme emri 07.12.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 07.07.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, ödeme emrinden 01.07.2015 tarihinde haberdar olduğunu, kira borcunun taraflarınca ödendiğini, borcunun olmadığını bildirerek ödeme emrine, borca ve faize itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlular tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....

                  Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların, her ne kadar ihtiyati hacizlerin kaldırılması talebinde bulunmuşlarsa da şartları bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, İİK. 264/2. maddesi hükmüne göre, borçluların ödeme emrine itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren yedi günlük dava açma süresinin işlemeye başlayacağını, dava konusu olayda, icra dosyasında borçluların ödeme emrine itiraz dilekçelerinin müvekkili bankaya tebliğ edilmediğini, bu sebeple müvekkil banka lehine tesis edilen ihtiyati hacizlerin kaldırılmasının yasal olarak mümkün olmadığını, İcra ve İflas Kanunu'nun “İhtiyati haczi tamamlayan merasim” başlıklı 264/2. maddesinde; “İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur....

                  UYAP Entegrasyonu