Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçluların itiraz etmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemece davanın kabülüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı 3.11.2009 tarihinde başlattığı icra takibi ile 8100 TL kira parası ve 795 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8895 TL’nin tahsilini istemiştir.Düzenlenen örnek 13 ödeme emri borçlulara tebliğ edilememiştir. İ.İ.K.’nun 269. Maddesinde ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun itiraz sebeplerini icra dairesine bildirmesi üzerine yasal ödeme süresi geçtikten sonra alacaklının merciden tahliye isteyebileceği öngörülmüştür. Borçlulara ödeme emri tebliği işlemi yapılmadığından, anılan maddedeki süreler işlemez....

    ATM'nin 19/04/2021 gün 2021/249 D.İş 2021/251 K.sayılı ihtiyatı haciz kararının 22/04/2021 tarihinde icra takibine konu edildiği, daha sonra 28/04/2021 tarihinde alacaklı tarafından ilamsız icra takibine geçildiği, borçlu tarafından 26/04/2021 tarihinde ihtiyati hacze itiraz dilekçesi ibraz edildiği, ödeme emrinin 18/05/2021 tarihinde tebliğ edildiği, yasal süresi içinde 24/05/2021 tarihinde itiraz dilekçesi ibraz edildiği, borçlu tarafından ödeme emri tebliğinden önce de 28/04/2021 tarihinde ihtiyati hacze ve borca itiraz ettiği görülmüştür. İİK 62.maddeye göre itiraz etmek isteyen borçlu itirazını ödeme emrinin tebliğinde itibaren 7 gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirir....

    e tebliğe çıkarılan ödeme emrinin ise 26/12/2019 tarihinde iade olduğu, icra doyasında borçlulara çıkarılan başkaca tebligat olmadığı, icra müdürlüğünce düzenlenen örnek 13 numaralı ödeme emri adı geçen borçlulara tebliğ edilemeden, borçluların takibi kendiliğinden öğrenmeleri üzerine 12/12/2019 tarihinde takibe vekil aracılığıyla itiraz ettikleri, borçlular ... ve ... yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir. İcra takip dosyasında borçlulardan Emre ve Mehmet Akif’e ödeme emri tebliğ işlemi yapılmadığından, yukarıda anılan maddedeki borçlulara verilen süreler işlemez. Borçlulara usulüne uygun olarak tahliye ihtarlı ödeme emri tebliğ edilmeden ödeme ve itiraz süreleri de işlemeye başlamayacak olup, borçluların itiraz hakkı doğmayacağından, haricen öğrenmeye dayalı itiraz da yasanın emredici hükümleri karşısında hukuki sonuç doğurmaz....

      - K A R A R - Davacı vekili, dava dilekçesinde; davacı-alacaklı tarafından davalı-borçlu aleyhine yapılan ilamsız takipte ödeme emrine davalı-borçlu adına tek bir yetkili tarafından itiraz edildiğini oysa şirketin iki yetkili tarafından müştereken temsil edilmesi gerektiğini, bu geçersiz itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek, HMK'nun 111. maddesi gereğince terditli bir dava açarak asıl talep olarak ödeme emrine itirazın geçersizliğinin tespitine karar verilmesini ve şayet bu talebi kabul edilmeyerek ödeme emrine itiraz geçerli sayılırsa bu kere fer'i talep olarak davalı-borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına ve davalı-borçlunun % 20 icra inkar tazminatıyla sorumlu tutulmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde davanın reddine karar verilmesini ve davacı-alacaklının % 40 kötüniyet tazminatıyla sorumlu tutulmasını istemiştir....

        İcra Müdürlüğünün 2020/22620 Esas sayılı takip dosyası ile davacı alacaklı tarafından davalı borçlu ve dava dışı borçlu hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçluya çıkartılan ödeme emri tebligatının bila ikmal döndüğü, dava dışı borçluya çıkartılan ödeme emri tebligatının ikmalen döndüğü, her iki borçlunun ortak vekili tarafından borca itiraz edildiği, icra dairesince 07/12/2020 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir. Davacı - alacaklı vekili tarafından 28/12/2020 tarihinde icra müdürlüğüne dilekçe verilerek tebligatı bila ikmal dönen davacı borçlu T3 ödeme emri tebligatı gönderilmesinin istenildiği, aynı tarihli memurluk kararı ile talebin reddine karar verildiği görülmektedir. Davalı borçlu T3 vekili aracılığıyla icra müdürlüğüne başvurarak borca itiraz etmiş ise de, ödeme emri davalı borçluya tebliğ edilmediği görülmektedir....

        Ödeme emrinin iptali davasında, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Davacının ödeme emrinin tebliğ tarihden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davayı açmadığı, davayı 26/07/2017 tarihinde açtığı" gerekçesi ile davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

        İcra takibi sırasında borçlu ...’nun ölmesi ve mirasçılarının belirlenmesinden sonra alacaklı vekilinin 22.01.2007 tarihinde mirasçılara ödeme emri tebliğ edilmesini istediği ve icra dairesince bu istemin kabul edilerek ödeme emri tebliği üzerine davalının itirazı üzerine takip 07.02.2007 tarihinde durdurulmuştur. Kural olarak bir takipte tek ödeme emri çıkartılır. Mirasçılar hakkındaki takip ilk takibin devamı olduğundan mirasçılar adına ödeme emri çıkartılmasına gerek bulunmamaktadır. Adı geçene muhtıra gönderilerek takibin kendilerine karşı da sürdürüleceği dileğinin bildirilmesi ile yetinilmelidir. Ancak fazladan ödeme emri çıkartılması yeni bir takibin başlatıldığı anlamına gelmez. Bu nedenle de mirasçılar murisin ölümünden önceki işlemlere karşı itiraz edemezler. Mirasçıların itirazı, mirasçı olunmadığı, mirasın reddedildiği gibi itirazlarla, imhal, itfa, zamanaşımı benzer itirazlar olabilir. Bu itirazlar da İİK’ nun 71.maddesi kapsamında incelenir....

          Davacı alacaklı tarafından davalı borçlular hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçluların yasal süresinde itiraz etmemesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı vekili, dava dilekçesinde, davalıların kira bedelini süresinde ödenmemesi üzerine ...7. İcra Müdürlüğünün 2014/33527 esas sayılı icra dosyasında takip başlatıldığını, davalı borçlunun ödeme emrine itiraz etmediği gibi ödeme yapmadığını belirterek İİK'nun 269/a maddesi gereğince kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında başlatılan 21.11.2014 tarihli takip talebi ile 19.410,00 TL kira alacağının tahsili ve tahliye istenmiştir. Ödeme emri davalı borçluya 26/11/2014 de tebliğ edilmiş ödeme emrine itiraz edilmemiştir....

            Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir....

              nun 269. maddesinde ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlunun itiraz sebeplerini icra dairesine bildirip yasal ödeme süreleri geçtikten sonra alacaklının merciden itirazın kaldırılması ve tahliye isteyebileceği öngörülmüştür. Ödeme emri tebliğ edilmediğinden henüz itiraz hakkı doğmamış olup, anılan maddedeki süreler işlemez. Borçlunun haricen takibi öğrenip, icra dairesine itiraz etmesi, yasanın emredici hükümleri karşısında sonuca etkili değildir. Bu durumda mahkemece, bu nedenle istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 14/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu