Astın, verilen emrin hukuka uygunluğunu sorgulama ve değerlendirme yetkisi bulunmamaktadır. 211 sayılı Kanun 14/2. maddesi gereğince verilen emir hukuka aykırı ise sorumluluk emri verene aittir. Verilen emrin suç teşkil etmesi durumunda ise emri veren ve yerine getirenin sorumluluğu aynı Kanunun İştirak başlıklı 41/2. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre amirin emri suç teşkil ediyorsa ve ast, amirin emrinin adli ve askeri bir suç maksadı ihtiva eden bir fiile müteallik olduğunu biliyorsa hem emri veren hem de emri yerine getiren sonuçtan iştirak hükümlerine göre sorumlu olacaktır. Astın cezai sorumluluğu, ancak emrin hizmete müteallik olmaması, suç işlemek maksadıyla verilmesi ve bu maksadın ast tarafından bilinmesi halinde sözkonusu olabilecektir....
yı kastederek "komutanımız Sıkıyönetim Komutanı oldu" şeklinde söz sarf ederek bir nevi Kağan Kaya'yı emrin yerine getirilmesi için psikolojik olarak zorladığı ve tartışmanın yaşandığı sabaha karşı saat 05:00 sıralarında bu şekilde Kağan Kaya'ya cevap verdiği, sanığın gelinen saat itibariyle duruşunun, yaptıklarının ve verdiği emirlerin darbe girişimini destekler nitelikte olduğu, 16.07.2016 günü sanık ...'ın saat 09:00 itibariyle dahi herhangi bir pişmanlık göstermeksizin ''arama veya gözaltı işlemi için gelinmesi halinde karşı koyacakları'' yönünde tanık İl Jandarma Komutanı Albay ...'...
Bu sebeple fesih tarihinde brüt ücretin 2.558,40 TL, giydirilmiş brüt ücretin ise yemek ve ek ödeme ilave edildiğinde 2.951,73 TL olduğu kanaatine varılmıştır.İş akdinin haklı ve bildirim gerektirmeyecek şekilde feshedildiğinin ispatı davalı işverene aittir. Sgk ya bildirilen fesih sebebinin kod 26 disiplin kurulu kararı ile fesih olduğu anlaşılmıştır.Davacıya yapılan fesih bildiriminin incelenmesinde iş akdinin güvenlik zaafiyetine sebep verildiği, araç altı görüntüleme cihazını kullanmadığı gerekçesiyle feshedildiği anlaşılmıştır. İşveren bildirmiş olduğu fesih sebebiyle bağlı olup sonradan fesih sebebini bildiremez veya değiştiremez. Davacı özel güvenlik görevlisi olarak çalışmakta olup dinlenen tanık beyanları , davacının aldığı eğitimler ve Adli ve Önleme aramaaları yönetmeliği uyarınca iş akdinin feshinin haklı nedenle yapıldığı ispatlanmadığından davacının usul ve yasaya uygun hesap raporundaki gibi kıdem ve ihbar tazminatı alacağının bulunduğu anlaşılmıştır....
Şayet emrin konusu suç teşkil ediyorsa, Anayasanın 137/2 ve TCK'nın 24/3 maddeleri gereğince böyle bir emrin yerine getirilmesinden emri veren azmettiren, yerine getiren ise fail olarak sorumlu tutulacaktır....
sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirketler arasında öncelikle 17/04/2020 tarihli Sermaye Piyasası Araçları Alım Satım Aracılığı Çerçeve Sözleşmesi imzalandığını, sonrasında ise davalı şirketlerin yetkilileri tarafından müvekkiline bu sözleşmeye ek olarak Yurt Dışı Piyasalarda Alım Satım İşlem Aracılığı Sözleşmesi de imzalatıldığını, davalı şirket yetkililerinin müvekkiline yurt dışı borsalarda oldukça cazip fırsatlar olduğu yönünde sürekli telkinde bulunduğunu, işlem yapması için teşvik edildiğini, müvekkilinin söz konusu teşvik edici söz ve beyanlara itimat ederek adına hesap açılması için sözleşmeleri imzaladığını, sözleşmelerin imzalanmasından sonra müvekkili adına ve davalı şirketler nezdinde yatırım hesapları açıldığını, bu hesaplardan 20/04/2020 tarihinde ... işlemi yapıldığını, işlem sonunda da müvekkiline ait Euro hesabından 1.000 Barrel , USD hesabından ise 2.000 Barrel satın alındığını, toplamda 9.810,00-USD ve 4.500,00-Euro ödeme...
İcra Müdürlüğünün 2018/27221 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, müvekkili şirket tarafından icra dosyasına teminat mektubu sunulduğunu, yapılan yargılama sonucunda istinaf mahkemesinin kararı ortadan kaldırdığını, bunun üzerine icra dairesine başvurularak teminatın iadesinin talep edildiğini, icra dairesinin bu talebi reddettiğini, şikayet yoluna gittiklerini, ilk derece mahkemesinin de farklı bir icra emri tebliğ edilebileceğinden bahisle davanın reddine karar verildiğini, yeni bir icra emrin tebliğ edilip edilemeyeceği üzerine Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ilamı için verildiği yazan bir teminat mektubunun istinaf mahkemesinin ortadan kaldırma kararından sonra kullanılıp kullanılamayacağını, ortadan kaldıran kararından sonra teminat mektubunun iadesi veya yenisi ile değiştirilmesine imkan tanınması gerektiğini belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....
GEREKÇE 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 20 nci ve 22 nci maddelerinde, kişilerin özel yaşamlarının ve haberleşmenin gizliliği ilkeleri güvence altına alınmış, 38 inci maddesinin altıncı fıkrasında, kanuna aykırı olarak elde edilen bulguların delil olarak kabul edilemeyeceği ifade edilmiş, 5271 sayılı Kanun'un 119 uncu maddesinin ikinci fıkrasında arama karar veya emrinde; aramanın nedenini oluşturan fiil, aranılacak kişi, aramanın yapılacağı konut veya diğer yerlerin adresi ya da eşya, karar veya emrin geçerli olacağı zaman süresinin açıkça gösterilmesi gerektiği belirtilmiş, aynı Kanun'un 206 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi ve 217 nci maddesinin ikinci fıkrasında da kanun ve hukuka aykırı delillerin hükme esas alınamayacağı açıklanmıştır....
İdare Mahkemesinin ... günlü, E: ..., K: ... sayılı kararıyla; davacının, amirin emrini yapmamak fiili nedeniyle "10 ay kısa süreli durdurma" cezasıyla cezalandırılması gerekmekte ise de, öğrenim durumu itibarıyla yükselebileceği kadronun son kademesinde bulunması nedeniyle bu cezanın brüt aylığının 1/4 oranında kesilmesi şeklinde uygulanmasına ilişkin işleme karşı açılan davada, Mahkemelerinin ... günlü, E: ..., K: ... sayılı kararıyla, davacının amiri durumundaki şube müdür yardımcısının verdiği açık emri yerine getirmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, gerek bu disiplin cezasına konu gerekse davacının diğer disiplin cezalarına konu olaylar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının görev yaptığı birimde yaşanan olaylar nedeniyle personel arasında bazı çekişme ve olumsuzlukların meydana geldiği, davacının brüt aylığının 1/4 oranında kesilmesine neden olan olayda, çekişmenin, amir tarafından verilen emrin açıkça yerine getirilmemesi düzeyine vardığı, dolayısıyla...
nde gösterildiğini, son olarak davalı şirket nezdinde çalıştığını, davalılar arasındaki ilişkinin işçi teminine yönelik ve muvazaalı olduğunu, davacı ve diğer işçileri TİS'den yaralandırmamak için içverenin işçileri davalı alt işveren nezdinde sigortalı gösterdiği ve ardından davalı işverenin müvekkilinin iş akdini sözlü olarak feshettiğini, müvekkiline 01/04/2015 tarihinden sonra işyerinde işbaşı yapamayacağının söylendiğini, müvekkilinin işten çıkarılma sebebini sorması üzerine kendisine Belediye Başkanlığı'ndan kendilerine gelen emrin bu yönde olduğunu söylediklerini ileri sürerek, feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının öncelikle davalı ... Başkanlığına iadesini, olmadığı takdirde davalı şirkete işe iadesi ile sonuçlarına hükmedilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, davalı şirket ile aralarında muvazaa olmadığını, hizmet alımına dayalı husumet itirazında bulunduklarını savunarak davanın reddini talep etmiştir....
Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür. ... 3) Sanık hakkında; a) Yüklenen suçla bağlantılı olarak yaş küçüklüğü, akıl hastalığı veya sağır ve dilsizlik hali ya da geçici nedenlerin bulunması, b) Yüklenen suçun hukuka aykırı fakat bağlayıcı emrin yerine getirilmesi suretiyle veya zorunluluk hali ya da cebir veya tehdit etkisiyle işlenmesi, c) Meşru savunmada sınırın heyecan, korku ve telaş nedeniyle aşılması, d) Kusurluluğu ortadan kaldıran hataya düşülmesi, Hallerinde, kusurunun bulunmaması dolayısıyla ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilir. 4) İşlenen fiilin suç olma özelliğini devam ettirmesine rağmen; a) Etkin pişmanlık, b) Şahsî cezasızlık sebebinin varlığı, c) Karşılıklı hakaret, d) İşlenen fiilin haksızlık içeriğinin azlığı, Dolayısıyla, faile ceza verilmemesi hallerinde, ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilir. 5) Yüklenen suçu işlediğinin sabit olması halinde, sanık...