. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin Siirt ilinde boya bayisi olup, boya dükkanı bulunan davalıya veresiye mal verdiğini, ancak davalının borcunu ödememesi üzerine girişilen takibe itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptali ile %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, usulüne uygun bir takip yapılmadığını, yetkisiz icra Dairesinden yapılan takibe itiraz üzerine dosyanın Eruh İcra Müdürlüğüne gönderildiği halde müvekkiline ödeme emri tebliğ edilmediğini, ayrıca müvekkilinin davacıya borcu olmadığını belirterek davanın reddi ile %40 tazminata karar verilmesini istemiştir....
Somut olayda, takip dayanağı bononun keşide yeri İstanbul, davacı borçlunun adresi de Şişli ise de; alacaklı tarafından, takip borçlularından Oktay Balta'ya ödeme emrinin 26.10.2018 tarihide Tuzla/İstanbul adresinde tebliğ edildiği, her ne kadar Oktay Balta'ya 28.12.2018 tarihinde yeniden icra müdürlüğünün iban numarasını içeren yeni ödeme emri tebliğ edilmiş ise de daha önce iban numarası bulunmadığından dolayı ödeme emrinin iptali yönünde yapılan şikayetin mahkemece, bu eksikliğin her zaman tamamlanması mümkün olduğu gerekçesi ile reddine karar verildiği, icra müdürlüğünce ödeme emrinin iptaline karar verilmemişken yeniden ödeme emri düzenleyip tebliğ ettiği, her ne kadar her ödeme emri tebliği yeni bir itiraz hakkı verir ise de dosyada düzenlenen ödeme emrinin icra dairesinin şikayetin reddine karar veren mahkeme kararı var iken iban numarası eksikliği tamamlanarak düzenlenen ödeme emri olduğu, dolayısı ile bu halde itiraz süresinin belirlenmesinde ilk ödeme emrinin tebliğ tarihinin...
İcra Müdürlüğü 2009/5910 sayılı icra dosyasında yapılan takibe ilişkin olarak icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ve bu yetki itirazı anılan icra müdürlüğü'nün de 01.03.2010 tarihinde kabul edilerek dosyanın yetkili Kartal İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesi istenmiş, yetkili icra dairesinden davalıya ödeme emir gönderilmeden 02.03.2010 tarihinde bu dava açılmıştır. Mahkemece mal teslimi kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davası açılabilmesi için gönderilen ödeme emrine itiraz edilmesi dava şartıdır. Somut olayda yetkili icra dairesinden ödeme emri gönderilmeden itiraz varmış gibi dava açılması ve yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak yetkili İcra Müdürlüğünce düzenlenen otuz gün süreli ve tahliye istemli ödeme emirlerinin, asıl takip borçlusu davalılara gönderilmediği, icra takibine itirazda bulunan davalılar vekiline gönderilerek adı geçen vekile tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. İcra İflas Kanununun 269.maddesi gereğince, ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini, İ.İ.K.nun 62.maddesi hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Yetkili icra takip dosyasında, davalı borçlulara ödeme emri tebliği işlemi yapılmadığından, yukarıda anılan maddedeki, davalı borçluya verilen süreler işlemez. Davalı borçlulara usulüne uygun ödeme emri tebliğ edilmeden, ödeme ve itiraz süreleri de işlemeye başlamayacağından, davacı alacaklı İcra Mahkemesinden tahliye isteyemez. Davalılar vekiline ödeme emrinin tebliğ edilmesi, yasanın emredici hükümleri karşısında sonuca etkili değildir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece alınan bilirkişi raporunda takibe konu çekteki imzanın davacı şirket yetkilisinin eli ürünü olduğunun tespit edildiği, davanın imzaya itiraz davası olduğunu ve bu davada faktoring mevzuatına uygun işlem yapılıp yapılmadığının denetlenemeyeceğini, Mahkemece fatura ve sözleşme istenseydi sunacaklarını, ancak kendilerinden talep edilmediğini beyanla Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Dava dosyası ve icra dosyası ile UYAP kayıtları incelendiğinde; takibe dayanak belgenin ve tüm borçlulara gönderilen ödeme emri tebliğ mazbatalarının dosya içerisinde bulunmadığı, UYAP'ta da kayıtlı olmadığı anlaşılmıştır. Mahkemenizce, davaya konu İstanbul 14.İcra Müdürlüğü'nün 2019/19513 esas sayılı dosyasından takibe dayanak senet örneğinin ve takip borçlularına gönderilen ödeme emri tebliğ mazbatalarının okunaklı suretleri eklenerek dosyanın Dairemize gönderilmesi için Mahkemenize geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir....
İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur.İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur” düzenlemesini içermektedir.Bu açık atıf nedeniyle 1086 S.lı HUMK'un 25'inci maddesinin karşılığı olan ve yürürlükte bulunan 6100 S.lı HMK'nın 19'uncu maddesi düzenlemesi gereğince yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemenin (icra dairesinin) hangi yer mahkemesi (icra dairesi) olduğunu açıklamak zorundadır.Somut olayda icra takibi, Gebze ...İcra Müdürlüğü nezdinde ilamsız icra takibi şeklinde başlatılmıştır. Ödeme emrinde borçlunun adresi, “... Mah. ... Cad. No:..., B Blok Kat:1, No:1 Beşiktaş/İstanbul” olarak belirtilmiş ve ödeme emri 25/07/2014 tarihinde bu adreste tebliğ edilmiştir. Borçlu tarafından 01/08/2014 tarihinde itiraz dilekçesi verilmiştir....
Alacaklı vekili, icra dosyasına sunduğu 16/09/2020 tarihli dilekçesiyle "Dosyaya sunulan çekler kambiyo vasfını kaybettiği için adi senet niteliğinde olduğunu, takip taleplerinin borçluya örnek 7 ödeme emri gönderilmesi yönünde olduğunu, ancak, müdürlük tarafından sehven örnek 10 ödeme emri gönderildiğini" belirterek, bu nedenle örnek 7 ödeme emri düzenlenerek tebliğe çıkartılmasını talep etmiş, talep kabul edilerek bu kez borçluya ilamsız takiplere ilişkin örnek 7 ödeme emri tebliğe çıkartılmıştır. Ancak, icra takibi, kambiyo senetlerine özgü takip olarak başlatılıp buna dair ödeme emri düzenlenerek borçluya tebliğ edildiğinden, ödeme emrinin iptaline dair bir karar mevcut olmadığı sürece ilk düzenlenen örnek 10 ödeme emrinin geçersizliğinden bahsedilemez....
İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 9.İcra Müdürlüğü 2019/41094 Esas sayılı dosyasında davalı tarafından başlatılan takip kapsamında BJK iktisadi işletmesi hakkında ödeme emri düzenlenerek tebliğ edildiğini, takibe itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, 1 yıl sonra ancak yine eski tarihli olarak takip talebine aykırı şekilde BJK derneği hakkında ödeme emri düzenlenerek ödeme emrinin tebliğ edildiğini, borçlu olmayan kişiye ödeme emri düzenlenemeyeceğini, takip talebine aykırı ödeme emri düzenlenmesinin süresiz şikayete tabi olduğunu, BJK derneğinin takibe itiraz etse de iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğunu beyan ederek icra emrinin ve icra takibinin iptaline, yargılama giderinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/12- 741 esas, 2019/382 karar) Somut olayda, takibe konu çekin keşide yeri, muhatap bankanın bulunduğu yer ve itiraz eden borçlunun yerleşim yeri Mersin'dir. Takibin diğer borçlusu, Elanurfruit... Ltd.Şti.'nin yerleşim yeri Antalya olmakla birlikte itiraz tarihi itibarı ile bu borçlu yönünden Antalya İcra Dairelerinin yetkisi kesinleşmemiştir. İtiraz eden borçlu yönünden takipte Mersin İcra Daireleri yetkilidir. Yetki itirazının kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....
Ödeme emrinin iptali ise yasayla tazminat yaptırımına tabi tutulmadığından İlk Derece mahkemesince tazminata hükmedilmemiş olması da isabetlidir. Yine davacı vekili sair borca itiraz ve talepleri hakkında karar verilmemesinin hukuka aykırı olduğunu öne sürmüş ise de, borçluya gönderilen ödeme emrinin iptal edildiği, yetkisizlik kararı kesinleştiğinde borçluya yeniden ödeme emri tebliğinin zorunlu olduğu, yeni ödeme emri tebliğ edildiğinde borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde borca ve takibe yönelik itiraz ve şikayetlerini sunabileceği, bu aşamada davacının borca itirazlarının incelenmesine olanak bulunmadığı anlaşılmaktadır....