WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlunun çek tazminatından sorumlu olmadığına dair iddiası da, İİK.nun 168/5. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğundan ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren yasal 5 günlük itiraz süresinde ileri sürülmesi gerekirken, Dairemizin 04.07.2017 tarihli düzelterek onama kararı ile, ödeme emri tebliğ tarihinin 05.09.2014 olarak düzeltilmesine karar verilmekle, borçlunun 12.09.2014 tarihindeki borca itiraz niteliğindeki çek tazminatına ilişkin itirazının 5 günlük itiraz süresi geçtikten sonra yapılmış olduğu anlaşılmakla, mahkemece, ödeme emri tebliğ tarihinin 05/09/2014 olarak tesbitine, çek tazminatına yönelik borca itirazın ise süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, ödeme emri tebliğ tarihinin 08/09/2014 olarak belirlenmesine ve çek tazminatına ilişkin itirazın kabulüne hükmolunması isabetsiz olup, Dairemizce kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekirken, maddi hata sonucu düzeltilerek onandığı anlaşılmakla alacaklının karar düzeltme isteminin kısmen kabulü gerekmiştir...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamı itibari ile; davalı alacaklı vekili tarafından davacı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacıya ödeme emrine ilişkin gönderilmiş tebligat bulunmadan davacı borçlunun 10.07.2019 günü takibe itiraz etmesi üzerine, icra müdürlüğünce 18.07.2019 tarihinde borçluya gönderilen ödeme emri tebligat parçasının henüz dönmediği anlaşılmakla tebligat parçasının dönüşünün beklenmesine, döndüğünde itirazın süresinde olması halinde takibin borçlu yönünden durdurulmasına karar verildiği ancak Yapıkredi Bankasının 30.01.2020 tarihi yazısı uyarınca borçlunun şubeleri nezdinde herhangi hak ve alacağının bulunmadığını icra müdürlüğüne bildirmesi üzerine bankaya 89/1 haciz ihbarnamesinin gönderildiğinin anlaşıldığı, davacı borçlunun ödeme emri tebliğ edilmeksizin banka hesaplarına haciz müzekkeresi gönderildiğini, borca, yetkiye itiraz edilmesine rağmen takibin durdurulmadığını, hacizlerin kaldırılmasını ve takibin durdurulmasını...

    İİK'nın 168, 169 ve 170 ve 170/a maddelerinde; kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren takip müstenidi kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zamanaşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre kambiyo hukuku bakımından takip hakkı olmadığını (şikayet yoluyla) beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. Yasada belirtilen 5 günlük süre hak düşürücü süre niteliğinde olmakla mahkemece resen gözetilmesi gereklidir....

    Bu durumda, HMK'nun 17. maddesi gereğince tacirler arasında düzenlendiği belirlenen yetki sözleşmesi geçerli olup, kambiyo senetlerinin özelliği gözetildiğinde anılan yetki sözleşmesinde yetkili olduğu belirtilen yerde cirantalar dahil olmak üzere tüm takip borçlularına takip yapılması mümkündür. Mahkemece yetki itirazının reddine karar verilmesi isabetlidir. Borca itirazları yönünden yapılan istinaf incelenmesinde; davacı borçlu şirketin senedin bedelsiz olduğuna ilişkin icra mahkemesine başvurusu; İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi gereğince incelenmesi gerekmektedir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir. Somut olayda davacı şirket senedin bedelsiz olduğunu ve borcu olmadığını ispatlayamadığından borca itirazın reddine karar verilmesi isabetlidir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle ,HMK.nun 7/1.maddesinin birinci cümlesine göre; borçlu birden fazla ise, bunlardan birinin yerleşim yeri icra müdürlüğünde takip yapılabileceğini ,takip kesinleşirse, diğer borçluların yetki itirazında bulunamayacakları hükmünün amir olduğunu , ödeme emrinin, borçlulardan Çağla Biçer'e 21.04.2022 tarihinde tebliğ olmuş olup süresi içinde herhangi bir itirazda bulunulmadığından takip ve yetkinin kesinleşmiş olduğu ,yetki kesinleştikten sonra davacılara ödeme emri gönderilmiş olduğunu ve itiraz eden T1 İnş. Tur. Pls. Meş. T1 Ltd. Şti.'ne ödeme emri 20.05.2022 tarihinde takip ve dolayısıyla yetki kesinleştikten sonra tebliğ edilmiş olduğunu ,27.05.2022 tarihinde dava açılmış olduğunu ,takip ve yetki kesinleştiğinden davacının ileri sürdüğü yetki itirazının reddi gerektiğini ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur....

    , faize ve ferilerine ve yetkiye itirazlarının kabulü ile takibin iptaline, Yank İnşaat yönünden imzaya, borca, ferilerine, yetkiye ve faize itirazlarının kabulünü talep etmiştir....

    Ödeme emri davalı kiracı ... ve davalı kefil ...’a tebliğ edilmiş olup, davalı kiracı borçlu ... itiraz dilekçesinde imzaya ve borca, davalı kefil borçlu ... ise itiraz dilekçesinde imzaya, borca ve İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz etmiştir. Alacaklı vekili 27.04.2014 tarihli dilekçesi ile, borçlu ...’ın yetki itirazını kabul ettiklerini, bu nedenle dosyanın yetkili olan ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesini talep etmiş, alacaklı vekilinin talebi üzerine dosya ... İcra Müdürlüğüne gönderilmiş ve 2014/5336 esasına kaydedilmiştir. Ödeme emri davalı borçlu kiracı ...’a 11.03.2014 tarihinde, davalı borçlu kefil ...’a 24.03.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir....

      Takibe konu çek incelendiğinde; keşidecinin davacı şirket, lehtar/cirantanın davalı alacaklı olduğu, çekin yasal süresi içerisinde ibraz edildiği ve kambiyo vasfını taşıdığı anlaşılmıştır. Somut olayda; davacı keşideci sıfatıyla yer aldığı çekteki imzaya itirazı ile birlikte takibe konu çekin, taraflar arasında 12/06/2020 tarihli Gayrimenkul Satış Protokolü gereğince davalıya teminat olarak verildiğini iddia ederek imzaya ve borca itiraz etmiştir. Borçlu tarafından ödeme emri tebliğinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine verilecek itiraz dilekçesiyle takibe konu çekle ilgili imza itirazıyla birlikte, imzaya itirazla çelişmeyen itiraz sebepleri de bildirilebilir (örneğin, zamanaşımı, yetki, derdestlik vb.). Buna karşılık borçlu, imza itirazıyla birlikte çekin teminat için verildiğini bildiremez. Çünkü imzaya itirazla çekin teminat amaçlı verildiği iddiası birbiriyle çelişme halindedir....

      İcra mahkemesince yetki itirazının kabulüne karar verilmesi ve taraflardan birinin başvurusu üzerine yetkisiz icra müdürlüğünce takip dosyası yetkili icra müdürlüğüne gönderilir. Bu durumda yetkili icra müdürlüğünce borçluya yeniden ödeme emri tebliği gerekir. Borçluya gönderilecek ödeme emri borçluya yeniden itiraz hakkı verir. Borçlunun yetkisiz icra dairesinde yaptığı itiraz ve şikayet, yetkili icra dairesinde başlatılan takip yönünden hiçbir hukuki sonuç doğurmaz....

      Sayılı emsal içtihadında özetle;"Borçlu tarafından ödeme emri tebliğ tarihine göre beş gün içinde icra mahkemesine verilecek itiraz dilekçesiyle takibe konu senetle ilgili imza itirazıyla birlikte, imzaya itirazla çelişmeyen itiraz sebepleri de bildirilebilir (örneğin, zamanaşımı, yetki, derdestlik vb.). Buna karşılık borçlu, imza itirazıyla birlikte borcu ödediğini bildiremez. Çünkü imzaya itirazla ödeme itirazı birbiriyle çelişme halindedir.Somut olayda borçlu, itiraz dilekçesinde borcu kabul ederek ödeme iddiasında bulunduğuna göre artık geçerli bir imza itirazından bahsedilemeyeceğinden ödeme itirazını İİK'nun 169/a maddesinde sayılan belgelerden biri ile ispatlamalıdır." denilmiştir. Somut olayda; borçlu vekili dava dilekçesinde ;"...Davacı müvekkilim , takibe konu senette ki borcu ve senedin tüm ferilerini davalıya karşı ödemiştir.Bu ödeme hususu sayın mahkemeye dinletecek olduğumuz tanıklar ile sabittir...." ibarelerine yer vermiştir....

      UYAP Entegrasyonu