Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tarihinde yetki ve borca itiraz ettiği ve takibin durduğu, dosyanın davacı tarafça yetki itirazı kabul edilerek ... tarihinde Kayseri ... Müdürlüğü'ne gönderildiği, Kayseri ... Dairesince ... tarihinde yeniden ödeme emri gönderdiği ve davalının ise ... tarihli dilekçesi ile itiraz ettiği görülmüştür. Somut olayda davalı taraf Ankara ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası kapsamında takibe başlandıktan sonra ve yetkili icra dairesince ödeme emri gönderilmeden önce borcu ödemiştir. Uyuşmazlık ise söz konusu ödeme nedeniyle takip ferilerinden sorumluluğun kime ait olduğu noktasındadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenen ödeme emrine itirazın iptali davası (konusu borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan) bir eda davasıdır. İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından, ödeme emrine (süresi içinde) itiraz etmiş (m. 62) olan takip borçlusuna karşı açılır....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, somut olayda yetkisizlik itirazı ve alacaklı vekilinin talebi üzerine dosyanın geldiği İstanbul Anadolu Dairesince davalı borçluya davadan önce ödeme emri çıkarılmadığı, itirazın iptali davalarında HMK 114/2 gereği usulüne uygun gönderilmiş ödeme emri ve bu ödeme emrine karşı süresinde itiraz edilmiş olmasının dava şartı olduğu ve bu dava şartı giderilebilir bir dava şartı olmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde; takip talebinde alacaklının, borçlunun, alacaklı vekilinin adresinin yazılı olmadığını, İİK md. 58'de açıkça adreslerin yazılmasının zorunlu olduğunun düzenlendiğini, bu nedenle takibin iptali gerektiğini, ödeme emri ekinde senet suretinin tebliğ edilmediğini, bu nedenle ödeme emrinin iptali gerektiğini, borca itiraz taleplerinin incelenmediğini ve bu hususlarda bir karar verilmediğini, her ne kadar mahkemece verilmiş yetkisizlik kararı doğru ise de, şikayet ve borca itiraz konularının yetkiden önce geldiğini ve öncelikle incelenip karara bağlanmasının zorunlu olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Davacı/borçlu dava dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ise de, istinaf aşamasında yetki itirazı yönünden istinaf sebebi belirtmediğinden bu yönden inceleme yapılmamıştır....

      Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; davacı T1 ödeme emri tebliğ edilmemiş ise de, davacı T2 ödeme emrinin 27/11/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, itiraz süresinin 04/12/2018 tarihinde sona erdiğini, davanın 10/12/2018 tarihinde açıldığını, T2 itirazının süresinde olmadığını, T2 yönünden takibin kesinleşmesini müteakip T2 dosya borcunu tamamen ödediğini ve yetki itirazında hukuki yarar kalmadığını, hem imzaya itiraz ederek hem de borcu ödeyerek imza ikrarında bulunduklarını, çekle ilgili yasal hiçbir müracaat yapılmadığını, çekin dava dışı ciranta tarafından müvekkiline ciro edildiğini, imzaya itirazın müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, tüm itirazların yerinde olmadığını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine, tazminata ve para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı tarafından, borçlular Termo Grup ... Ltd. Şti., 4E Metal Yalıtım ... Ltd....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacılar aleyhine 10/03/2016 tarihinde ilamsız icra takibine gidildiği, davacıların ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi, borca itiraz nedeni ile takibin durdurulması ve hacizlerin fekki için dava açtıkları, dava dilekçesinde davacılara çıkartılan ödeme emri tebligat parçalarındaki imzaların kendilerine ait olmadığı veya ödeme emrinin davacılara tebliğ edilmediği yönünde bir itirazlarının olmadığı, TK 24. Maddesine aykırı olarak tebliğ işleminin yapıldığından bahisle şikayette bulundukları, dosya içerisinde bulunan ödeme emri tebligat parçalarının fotokopisinin incelenmesinde 18/05/2016 ve 11/08/2016 tarihinde ödeme emrinin davacılara bizzat tebliğ edildiğinin yazılı olduğu görülmüş olup, TK'nun 24....

      Davacı, çeke dayalı kambiyo takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, ödeme emri ekinde takibe dayanak belge sureti gönderilmediği şikayetlerinin yanı sıra icra dairesinin yetkisine, borca ve fer'ilere itirazda bulunmuştur. O halde öncelikle davanın yasal süresi içerisinde açılıp açılmadığı tespit edildikten sonra, ileri sürülen itiraz ve şikayet sebepleri çerçevesinde inceleme yapılması gerekir. Ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile takip dayanağı çekin ödeme emri ile birlikte tebliğ edilmediği iddiası, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük şikayet süresine, yetkiye ve borca itiraz ise İİK'nın 168 ve devamı maddeleri uyarınca 5 günlük süreye tabidir....

      Öncelikle davacı yanın süresinde yetki itirazının incelenmesine karar verilmiş olup takip dosyasında ödeme emrinde davacı şirketten başka dava dışı Yunus YAĞIR isimli şahsında takip borçlusu bulunduğu ve kendisine ödeme emri tebliğ edildiği ve yasal süresinde yetki itirazında bulunmadığı anlaşılmakla Gaziosmanpaşa İcra Dairelerinin davacı takip borçlusu yönünden de yetkili hale geldiği gözetilerek davacı yanın yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiş, imzaya ve borca itirazlarına geçilmiştir. Takip dosyası getirtilerek incelenmiş, davacı asilin imza örnekleri alınmış davacının imza asıllarının bulunduğu kurumlardan imza örnekleri temin edilmiş, takip konusu çek aslı mahkememize getirtilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....

      tespitine, takibin ve usulsüz ödeme emri tebligatının iptaline, %20 kötü niyet tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      Borçlunun çek tazminatından sorumlu olmadığına dair iddiası da, İİK.nun 168/5. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğundan ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren yasal 5 günlük itiraz süresinde ileri sürülmesi gerekirken, Dairemizin 04.07.2017 tarihli düzelterek onama kararı ile, ödeme emri tebliğ tarihinin 05.09.2014 olarak düzeltilmesine karar verilmekle, borçlunun 12.09.2014 tarihindeki borca itiraz niteliğindeki çek tazminatına ilişkin itirazının 5 günlük itiraz süresi geçtikten sonra yapılmış olduğu anlaşılmakla, mahkemece, ödeme emri tebliğ tarihinin 05/09/2014 olarak tesbitine, çek tazminatına yönelik borca itirazın ise süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, ödeme emri tebliğ tarihinin 08/09/2014 olarak belirlenmesine ve çek tazminatına ilişkin itirazın kabulüne hükmolunması isabetsiz olup, Dairemizce kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekirken, maddi hata sonucu düzeltilerek onandığı anlaşılmakla alacaklının karar düzeltme isteminin kısmen kabulü gerekmiştir...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamı itibari ile; davalı alacaklı vekili tarafından davacı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacıya ödeme emrine ilişkin gönderilmiş tebligat bulunmadan davacı borçlunun 10.07.2019 günü takibe itiraz etmesi üzerine, icra müdürlüğünce 18.07.2019 tarihinde borçluya gönderilen ödeme emri tebligat parçasının henüz dönmediği anlaşılmakla tebligat parçasının dönüşünün beklenmesine, döndüğünde itirazın süresinde olması halinde takibin borçlu yönünden durdurulmasına karar verildiği ancak Yapıkredi Bankasının 30.01.2020 tarihi yazısı uyarınca borçlunun şubeleri nezdinde herhangi hak ve alacağının bulunmadığını icra müdürlüğüne bildirmesi üzerine bankaya 89/1 haciz ihbarnamesinin gönderildiğinin anlaşıldığı, davacı borçlunun ödeme emri tebliğ edilmeksizin banka hesaplarına haciz müzekkeresi gönderildiğini, borca, yetkiye itiraz edilmesine rağmen takibin durdurulmadığını, hacizlerin kaldırılmasını ve takibin durdurulmasını...

        UYAP Entegrasyonu