Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ve ödeme emri gönderildiğini, müvekkilinin alacaklı olduğunu iddia eden davalı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, söz konusu dosyadaki senet üzerindeki imzanın müvekkile ait olmakla birlikte imza ve keşideci bölümleri dışında kalan diğer zorunlu unsurların davalı ve/veya babası tarafından taraflar arasında yapılan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu, ayrıca yapılan değişiklikler sebebiyle takip dayanağı yapılan kambiyo senedinin tahrifata uğradığını, icra dosyası itiraz dilekçesi içeriğinde belirtilen sebeplerle öncelikle; takibin durdurulmasına, kambiyo senedine dayanmayan ödeme emrinin ve takibin iptaline, haksız takip nedeniyle alacaklı aleyhine %20 tazminat ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

- KARAR - Davacı vekili, davacı tarafça davalı aleyhine takip başlatıldığını, davalının yetki itirazında bulunduğunu, dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilerek davalıya ödeme emri tebliğ edildiğini, davalının yetkili icra müdürlüğünde başlatılan takibe ödeme iddiasıyla borca itiraz ettiğini, davalının asıl alacak miktarını ödediğini ancak ferilerini ödemediğini belirterek itirazın iptalini talep etmiştir. Davalı vekili, davalının davacıya borç miktarını ödediğini, borcun ödendiği tarihte ortada geçerli bir takibin olmadığını, bu nedenle borcun ferilerinin talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....

    Yetki itirazı, esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır, icra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi incelenir. Mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verilmesi halinde, yetkisizlik kararının kesinleşmesini müteakip, yetkisiz icra müdürlüğünce yapılan işlemler geçersiz olur. Borçlu, yetki itirazı ile birlikte borca itirazlarını bildirmemiş olsa bile, takibin şekline göre yetkili icra dairesince gönderilen ödeme emrinin tebliği üzerine, süresi içinde yetkili icra mahkemesine borca itirazlarını ve şikayetlerini sunabilir. Bir başka deyişle, yetkili icra dairesince, borçluya yeniden ödeme emri tebliğ edilmesi üzerine borçlu tarafından yapılacak itiraz ve şikayetler, o icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenerek değerlendirilir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2020/2863 E. sayılı dosyası ile müvekkiller Suzan Sezer, Avedis Sezer, Süren Sezer ve T1 aleyhine ilamsız icra takibine girişildiğini, girişilen işbu ilamsız icra takibine ilişkin ödeme emri müvekkillerine ayrı ayrı farklı tarihlerde tebliğe çıkarıldığını, mezkûr ödeme emri, ilk olarak müvekkilinin Süren Sezer tarafından 19.02.2020 tarihinde tebellüğ edilmiş olup, bu vasıtayla yine bu tarihte taraflarına ödeme emrinden haberdar olunduğunu, müvekkillerinin herhangi bir hak kaybı yaşamaması adına 20.02.2020 tarihinde, yasal süresi içerisinde, müvekkillerinin böyle bir borcu bulunmaması sebebiyle müvekkillerinin tümü bakımından borca itiraz edildiğini, müvekkillerinin kimisinin adresinin yurtdışı olması, tüm tebligat işlemlerinin ilk tebliğ tarihi olan 19.02.2020 tarihinden itibaren yasal borca itiraz süresi içerisinde gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin belirsiz olması dolayısıyla, daha sonra kendisine ödeme emri tebliğ edilecek müvekkilleri bakımından bilahare borca itiraz...

    talep ettiklerini, bilirkişi raporunda hangi imza örneğinin hangi açıdan bonodaki imza ile benzerlik gösterdiğinin açıklanmadığını, raporun bu hali ile denetime elverişli olmadığını, bono üzerinde İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu belirtilmiş olmasına karşın, icra takibinin İstanbul Anadolu İcra Müdürlüklerinde başlatılmış olduğundan icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmiş iseler de yetki itirazlarının 22.09.2020 tarihli celsede verilen ara karar ile reddedildiğini, HMK m.7 kapsamında itirazları reddedilmiş ise de icra dosyasında diğer borçluya ödeme emri dahi tebliğ edilmediğini, diğer borçlunun göstermelik olarak icra takibine eklenerek müvekkilinin sırf kendi yerleşim yerinden farklı bir mahkemeye getirtilmesi amaçlandığını, yetki itirazlarının takip dayanağı bonodaki vade ile ödeme emrinde yer alan vade arasındaki uyumsuzluğa ilişkin itirazlarının dikkate alınarak bir karar verilmesini; imzaya ilişkin itirazlarının dikkate alınarak bu konuda icra dosyasına yatırmış oldukları...

    borcu bulunmadığını, bu nedenlerle takibin durdurulmasını, kambiyo senedine dayanmayan ödeme emrinin ve takibin iptaline, yetki itirazının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

    Yine davacı şirket tarafından faize ve borca itirazda bulunulmuş ise de ; davacı borçlu adına çıkarılan ödeme emri tebligatının 15/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlu şirketin ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin itirazının reddine karar verildiği belirlendiğinden davanın 5 günlük yasal süre geçirilerek 22/01/2019 tarihinde açıldığı belirlenmekle süre yönünden davanın reddine karar verilmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca;Uyuşmazlık, bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo takibinde, ödeme emrinin ekinde senet suretinin gönderilmediğine dair şikayete, kambiyo vasfına yönelik şikayete ve borca itiraza ilişkindir. 2004 sayılı İİK'nun 169/a-1 maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir". Buna göre; başvurunun niteliği de gözetilerek anılan madde gereğince mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir....

    Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 03/08/2018 tarihli cari hesap ekstresi bakiye alacağı sebebine dayanarak ilamsız icra takibi yapılmış, borçluya 16/08/2018 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş, 17/08/2018 tarihli dilekçe ile takibe ve ödeme emrine ilişkin itiraz haklarının saklı tutulduğu, borçlu adresinin Akyurt olması nedeni ile takipte Akyurt İcra Müdürlüğünün yetkili olduğu belirtilerek yetkiye itiraz edilmiş, 27/09/2018 tarihinde açılan dava ile yetki itirazının kaldırılması istenilmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 50. maddesinin birinci fıkrasına göre; HMK'nun yetkiye ilişkin hükümleri, para ve teminat alacaklarına dayalı takiplerde kıyas yolu ile uygulanır. Konusu mal varlığı olan borçlar hukukuna ilişkin sözleşmelerden doğan davalarda yetki, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 10. maddesinde belirtilen kurallara göre çözümlenir....

    Dairemizce yapılan değerlendirmede; İncelenen Yozgat İcra Müdürlüğünün 2018/1910 Esas sayılı dosyasında davacı borçluların miras bırakanın Mücevher Yaşar ve Osman Yaşar hakkında kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığı, borçlu Mücevher Yaşar'a örnek 10 ödeme emrinin 02/05/2006 tarihinde tebliğ edildiği, takip kesinleştikten sonra Mücevher Yaşar'ın 2007 yılında vefat ettiği, alacaklı vekilinin mirasçılık belgesi alarak Mücevher Yaşar mirasçılarına karşı İİK'nun 53. maddesi gereğince takip talebinde bulunulduğu ve alacaklının talebi doğrultusunda mirasçılara ödeme emrinin tebliğ edildiği, davacı mirasçılar tarafından mahkemeye açılan dava dilekçesinde takibe konu senetteki Mücevher Yaşar imzasına itiraz edildiği ve borcun olmadığı iddiasında bulunulduğu, borçlu Mücevher Yaşar'a örnek 10 ödeme emri tebliğinden itibaren Mücevher Yaşar tarafından imzaya itiraz davası açılmadığından mirasçılara gönderilen ödeme emri tebliği üzerine de asıl borçlunun imzaya itiraz etmemesi nedeniyle asıl borçlu...

    UYAP Entegrasyonu