Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Takip dayanağı çek hakkındaki iptal kararının hakkın mevcudiyetine, muhtevasına ve bu hak üzerindeki tasarruf yetkisine tesir etmeyeceğini, çek iptali davasının hasımsız bir dava olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "... Dava konusu uyuşmazlık; kambiyo takibinden borca itiraz ile takibe konu çekteki hükümsüzlük kararı nedeniyle takibin iptali talebi noktasındadır. Davacıların takibe konu çek üzerinde imzasına yönelik bir itirazı bulunmaktadır. İtirazı takibe konu çekin takibe konu çekin keşidecisinin T3 davacılar tarafında da dava dilekçesinde çekin keşide tarihinde tahrifat olduğu yönünde bir iddia ve beyan bulunmamaktır. Davacıların takibe konu çekin Ticaret Mahkemesince iptal edildiği bu nedenle de takibe konulamayacağı yönündeki iddiası yerleşik yargıtay içtihatları uyarınca dinlenilebilmesi mümkün değildir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dışı muris Selahattin Demirci adına Tekirdağ İcra Müdürlüğü'nün 2015/3564 (2020/16059 E.) sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılmış olup takip kesinleştikten sonra borçlu Selahattin Demirci'nin vefat ettiğini, borçlu murisin vefatından sonra icra takibinin mirasçılarına yöneltilebilmesi için ödeme emri gönderildiğini, işbu ödeme emrinin borçlu T1'ya 24.10.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal süre içinde itiraz edilmediğinden takibin T1 yönünden kesinleştiğini, davacının 24.10.2019 da tebliğ edilen ödeme emri neticesinde 7 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 19/01/2021 tarihinde borca itiraz ettiğini, İcra müdürlüğünün, davacı-borçlunun itiraz talebinin reddi kararı üzerine davacı-borçlunun Tekirdağ İcra Hukuk Mahkemesi'ne icra takibine itiraz konulu şikayet davası açtığını, ilamsız takiplerde borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içinde borca itirazlarını yazılı...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; mahkemece yapılan değerlendirmeler sonucunda; davanın kısmen kabulü ile İskenderun İcra Dairesinin 2019/15840 Esasa sayılı dosyasından davacı borçluya yapılan 02/05/2019 tarihli ödeme emri tebliğ işleminin muhatabın tevziat saatinden sonra adresine dönüp dönmeyeceğinin araştırılarak tevsik edilmediğinden usulsüz olduğunun tespiti ile ödeme emri tebliğ tarihinin 01/08/2019 olarak düzeltilmesine, Takibin durdurulması, hacizlerin kaldırılması ve takibin iptali isteğinin takibin şekline göre icra dairesine bildirilmesi gerektiğinden bu yöne ilişkin itirazların reddine" karar verilmiştir....
Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceği belirtildiğini, bu kapsamda hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmediğini, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığını, yönetmelik ve kanunda borçlu tarafından borca ve yetkiye itiraz durumunda izlenecek yol düzenlenmediğini,itirazın iptali davasının da Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığının da mahkemece gözetilmediğini belirterek ,usul ekonomisi açısından hem mahkemenin yetkisi,hemde borca yönelik hüküm kurulması gerekirken davanın usulden reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davada ödenmeyen fatura alacağının tahsili yönünden yapılan takibe itirazın iptali ve icra...
Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceği belirtildiğini, bu kapsamda hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmediğini, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığını, yönetmelik ve kanunda borçlu tarafından borca ve yetkiye itiraz durumunda izlenecek yol düzenlenmediğini,itirazın iptali davasının da Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığının da mahkemece gözetilmediğini belirterek ,usul ekonomisi açısından hem mahkemenin yetkisi,hemde borca yönelik hüküm kurulması gerekirken davanın usulden reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davada ödenmeyen fatura alacağının tahsili yönünden yapılan takibe itirazın iptali ve icra inkar...
İtirazın iptali davası açılabilmesi için hukuki yarar yanında ortada geçerli bir icra takibinin bulunması ve borçluya ödeme emrinin gönderilmesi ve borçlunun süresinde borca itiraz etmiş olması özel dava şartı niteliğindedir. Somut olayda; takip konusu alacağın 105,00 TL bakımından önce itiraz edilmiş ise de borçlu itirazından vazgeçerek 105,00 TL'nı dosya masraflarıyla birlikte 251,00 TL olarak 25/10/2018 tarihinde ödediğine göre takip konusu alacağın bu kesimi için davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. İcra dairesince takip talebine aykırı biçimde 105.000,00 TL yerine 105,00 TL ödeme emri gönderilmesi süresiz şikayete tabi bir husustur. Ancak bakiye borç tutarı olan 104.895,00 TL alacak için derdest bir takip olmadığı gibi borçluya gönderilmiş bir ödeme emri ve borçlunun itirazı bulunmamaktadır....
Mahkemece, borçlunun takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı kabul edildiğine ve zamanaşımı itirazı da İİK'nun 169a maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğuna göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bakırköy 3....
Şirketi yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı yönünden takibin durdurulmasına karar verilmediği ve bu yönde herhangi bir mahkeme kararının dosya kapsamında bulunmadığı, alacaklı vekili tarafından 19/02/2020 tarihinde yenileme talep edilerek ödeme emri gönderilmesinin talep edildiği görülmüştür. Davacı hakkında verilmiş takibin durdurulmasına dair herhangi bir tedbir kararı bulunmadığı, 07/01/2016- 19/02/2020 tarihleri arasında zaman aşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığı, takibin kesinleşmesinden önceki dönemde bono için geçerli olan 3 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu görülmüştür. Açıklanan nedenlerle, takibin kesinleşmesinden önceki dönemde zaman aşımı süresi gerçekleştiğinden İİK'nın 169. maddesi kapsamında takibin durdurulmasına karar verilmesine dair mahkeme kararı usul ve yasaya uygun görüldüğünden, davalının istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
takibin devamına'' şeklinde karar verildiği, 15/11/2021 tarihli yeni ödeme emrinin borçluya 17/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafça tebliğden itibaren 7 gün içinde itiraz edilmediği, alacaklı vekilince borçlunun yapmış olduğu itirazın yok hükmünde olduğu ve hukuki bir geçerliliğinin olmadığı belirtilerek, borçlu tarafından, 17/11/2021 tarihinde tebliğ edilen geçerli ödeme emrinine yasal 7 günlük süresinde itiraz edilmemiş olması nedeniyle takibin kesinleştirilmesinin talep edildiği,icra müdürlüğünce 29/11/2021 tarihinde ''Müdürlüğümüz dosyasında ödeme emri sehven tebliğ edilmiş ise de; borçlu vekili tarafından süresi içerisinde sehven gönderilen ödeme emrine itiraz edilmiş olmakla, itiraz nedeni ile takip durdurulmuş olup, borca itiraz vekil tarafından yapılmış olmakla, talep halinde ve masrafı verilmesi halinde borçlu vekiline ödeme emri tebliğine, alacaklı vekilinin kesinleştirme yapılması talebinin reddine dair karar verildi....
Mahkemece, borçlu mirasçılara dava tarihinden önce yeni ödeme emri tebliğ edilmediğinden, davanın usulden reddine karar verilmiştir. 1-Dava, davacı banka ile davalı arasında imzalanan tüketici kredi sözleşmesi gereğince kredi taksitlerinin ödenmemesi nedeniyle kredi borcunun tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, mirasçılara ödeme emri tebliğ edilmediğinden davanın usulden reddine karar verilmiş ise de; davacı tarafından davalı ... aleyhine 19.2.2015 tarihinde ... 12....