olarak kabulüne ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir....
Borçlu vekili İcra Mahkemesine başvurusunda usulsüz tebligat şikayetini, ödeme emrinde borcun sebebi ve dayanak teşkil eden belgelerin gösterilmediğini, icra dairesinin yetkili olmadığını ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 26.03.2021 olarak düzeltilmesini ve yetki itirazının kabulünü, ödeme emrinin iptalini talep etmiş olup Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda usulsüz tebligat şikayeti ile ilgili değerlendirme yapılmaksızın alacaklı ...’un alacaklı sıfatı bulunmadığı gerekçesi ile ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. ...’un yetkili hamil olup olmadığı dolayısıyla kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunup bulunmadığı hususu İcra Mahkemelerince ancak İİK’nın 170/a maddesine göre süresinde yapılan itiraz ve şikayetlerde usuli dairesince kendisine intikal eden işlerde re'sen dikkate alınır. 05.12.2019 tebliğ tarihli ödeme emrine ilişkin usulsüz tebliğ şikayeti incelenip ödeme emri tebliğ tarihi düzeltilerek şikayet ve itirazın beş günlük sürede...
İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/794 esas 2020/205 karar sayılı ilamı ile takip iptal edilmemiş icra emri iptal edilmiştir. İcra emrinin iptali üzerine takibe ödeme emri tebliğ edilerek devam edilmesi hukuka uygun olduğundan davacının istinaf sebebi yerinde değildir. İİK'nun 150 ve 150/a maddeleri gereğince ödeme emrine itiraz hakkında uygulanması gereken aynı Kanunun 62. maddesinde; "itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak İcra Dairesine bildirmeye mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; davacının diğer iddiaları itiraz niteliğinde olup itirazın icra dairesine yapılması gerekirken, mahkemeye yapılan başvuru fuzuli bir işlem olup mahkemenin bu sebeple başvuruyu reddetmesi de isabetlidir. (Benzer karar Yargıtay 12....
İİK.’nun 62. maddesine göre borçlu ödeme emri tebliğinden itibaren 7 gün içinde takibe karşı itirazlarını bildirmek zorundadır. Somut olayda itiraz 7 günlük itiraz süresi geçtikten sonra yapılmış olduğundan takip borçlu yönünden kesinleşmiştir. İtirazın iptali davasının dava şartlarından biri de icra takibine usulüne uygun olarak süresi içinde itiraz yapılmasıdır. Kesinleşen bu takibe karşı itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Hukuki yarar 6100 sayılı HMK'nun 114/1-h maddesi uyarınca dava şartı olup aynı Kanunun 115. Maddesine göre mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmelidir. Somut olayda mahkemece, davanın dava şartı noksanlığından usulden reddi gerekirken esastan red kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde davacıya iadesine, 13/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/01/2019 NUMARASI : 2018/1036 ESAS - 2019/2 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı davada İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı şirket temsilcisi dava dilekçesinde özetle; Kayseri 6. İcra Müdürlüğünün 2018/13617 Esas sayılı takip dosyasından icra emri gönderildiğini, takibe konu Kayseri 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/1698 Esas, 2018/1794 Karar sayılı ilamında temsilcisi olduğu şirketin adının geçmediğini, ancak icra emrinin kendi şirketlerine çıkarıldığını, takibe konu ilamda taraf olmadıklarını, bu nedenle kendilerine gönderilen ödeme emrinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/24 Esas 2020/493 Karar sayılı kararı ile kısmen kabulüne karar verildiğini, alacaklının bu kararın suretini sunarak talepte bulunması üzerine icra emri düzenlendiğini, bu icra emri ile ödeme emrindeki alacak kalemleri ve tüm taleplerin değiştirildiğini, bu işlemin hukuka aykırı olduğunu, dosyaya kararın onaylı ve imzalı aslı sunulmadığı gibi, yeni bir takip talebi de verilmediğini, takip talebi ve icra emrinde alacağın Amerikan doları olarak gösterildiğini ancak Türk Parası karşılığı belirtilmediğini, bu eksikliğin kamu düzeni ve devletin hükümranlık hakları ile ilgili olup, takibin her safhasında doğrudan doğruya göz önünde tutulması gerektiğini, istenen faizin ne olduğu, hangi tarihler arası işlediği, istenilen ayların ayrıntılı faiz oranlarının her aya göre ayrıntılı istenilmesi gerektiğini bildirerek takibin iptaline, bu talep uygun görülmezse ödeme emrinin iptaline, bu talebin de kabul görmemesi halinde talep ve icra emrinden çıkarılmasına karar verilmesini...
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların murisi Hüdayet Durgut aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacıların murisinin vefat etmesi üzerine icra takibinin davacı ve diğer mirasçılara yöneltildiğini, icra dairesi tarafından davacılara ilamsız ödeme emri tebliğ edildiğini, davacılar tarafından icra takibinin kambiyo seedine dayanılarak başlatıldığından bahisle iş bu davanın açılarak takibin tedbiren durdurulmasının istenildiğini ve ödeme emrinin iptalinin talep edildiğini, davacılara tebliğ edilen ödeme emrinin ilamsız takibe ilişkin olduğunu ve icra dairesinde yapılacak itirazın takibin durması için yeterli olduğunu, davanın açılmasında hukuki yarar olmadığını ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle davanın husumet yokluğundan reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın açılmasında kusurları bulunmadığında aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmemesine, davanın lehlerine karar verilmesi halinde yargılama gideri ve vekalet...
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla birlikte Mahkeme gerekçesine katılmadıklarını, Yerel Mahkemenin açıkladığı gerekçeli kararında icra emri ve kıymet takdiri tebligatlarının usulsüz yapıldığını ancak satış ilanı ve düzeltme ilanlarının usulüne uygun yapılmış olması sebebiyle takipten haberdar olduğuna kanaat getirdiği, ancak borçlunun takipten haberdar olmuş sayılması icra emri ile birlikte ödeme yapma imkanını ve kıymet takdirine itiraz müessesini adeta by-pass ettiği, bu yönüyle şikayetin süresiz şikayet niteliğinde bulunduğu, usulune uygun tebliğ edilmeyen icra emirleri neticesinde, kesinleşen bir takip mevcut olmadığından müvekkiller ve müteselsil kefil olan diğer borçlular aleyhine satışa gidilmesinin kamu düzenine aykırılık teşkil ettiğini, müvekkil davacıların anılan icra dosyasında takipten önce ve sonra ödeme yaptıklarını gösterir dekontları alacaklı bankadan şifahen istendiği ancak olumlu yanıt alınamadığından işin acelesi...
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; İlk derece mahkemesince de belirtildiği üzere, davacı borçlunun bildirilen son adresine çıkartılan ödeme emrinin bila tebliğ iade gelmesi üzerine, tebligat çıkartılan adresin borçlunun aynı zamanda mernis adresi olması sebebiyle bu defa TK'nun 21/2. maddesi uyarınca yeniden ödeme emrinin tebliğe çıkartıldığı, tebligat parçasında mernis adresi olduğuna ilişkin şerhin yer aldığı ve ödeme emrinin TK'nun 21/2. maddesine göre usulüne uygun tebliğ edildiği, her ne kadar tebligat parçasında muhtar isim ve imzasının bulunmadığı iddia edilmiş ise de, tebligat parçası incelendiğinde, muhtar tarafından isminin yer aldığı kaşe vurularak kaşenin üstünün imzalandığı, bu şekilde ödeme emri tebliğinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin reddine karar verilmesinde ve ödeme emri tebliğinin usulüne uygun tebliğ edilmiş olması sebebiyle tebliğ tarihinden itibaren 5 günlük hak düşürücü süre içerisinde davacının...
İcra Müdürlüğü’nün 2009/20503 esas sayılı takip dosyası incelendiğinde davalının takibe itiraz ettiği, davacının itirazdan ....09.2009 tarihinde haberi olduğu, davanın 1 yıllık süreden sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Borçlu davalının ... 8. İcra Müdürlüğü’nün yetkisine yaptığı itiraz üzerine takip dosyasının gönderildiği ... İcra Dairesi'nce davalı borçluya yeniden ödeme emri tebliğ edilmiş ve ....09.2009 tarihinde tebliğ edilen ödeme emri üzerine davalı borçlu 18.09.2009 tarihli dilekçesi ile borca itirazda bulunmuş ve bu itiraz üzerine işbu itirazın iptali davası açılmıştır. Dosya içerisinde bulunan takip dosyasında itirazın alacaklıya tebliğine ilişkin herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı gibi dava dosyası içerisinde de böyle bir belgeye rastlanmamıştır....