Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçluya takip talebinde gösterilen adrese gönderilen 13 (51) örnek ihtarlı ödeme emri "muhatap adresten adres bırakmadan taşındığını adresinin bilinmediğini" beyan veren mahalle muhtarı imzalı beyanı ile merciine iade edilmiş, takip talebinde belirtilen adresin aynı zamanda mernis adresi olması nedeniyle yeniden çıkarılan ödeme emri Tebligat Kanununda değişiklik yapılan 11.01.2011 tarih ve 6099 sayılı kanunun 3 maddesine göre mernis adresine 17.11.2015 tarihinde 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21.maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Öte yandan ödeme emri usule uygun tebliğ edilmemiş olsa bile şikayet yoluyla ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu davalı şikayet yoluyla düzelttirmediği sürece icra mahkemesi ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamaz. YHGK. 30.03.2005 gün ve 2005/6-190-220 ve 28.09.2005 tarih 2005/6-518-518 sayılı kararları da bu doğrultudadır....

    açık bir şekilde görüldüğünü, mazbata üzerinde, ''Bu zarf örnek 7 ödeme emri ihtiva eder.'' şeklinde açıklama bulunduğunu fakat takibe konu dayanak belgeler takip ve ödeme emri ekinde sunulmamış olup, takip talebinde faturaların numaraları ve tarihlerinin de belirtilmediğini, bu haliyle takibin yasaya uygun olmadığını, şikayete konu icra takibi yasaya uygun olarak başlatılmamış olması ve ödeme emrinin yasaya uygun tebliğ edilmemiş olduğunu belirterek takibin iptalini talep etmiştir....

    İİK'nın 168. maddesinde borçluya gönderilecek ödeme emri ile bu sürenin ihtar edileceği düzenlendiğinden, sürenin başlangıcı ödeme emrinin tebliğidir. Ancak borçluya ödeme emri tebliğ edilmese bile, alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi, onun şikayet ve itirazda bulunmasına engel teşkil etmez. Somut olayda da her ne kadar borçluya itiraz tarihinde ödeme emri tebliğ edilmemiş ise de itiraz tarihinden sonra ödeme emrinin tebliğ edildiği, bu nedenle alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesinin mevcut bulunduğu görülmektedir. O halde mahkemece borçlunun hukuki menfaati olduğu kabul edilerek işin esası incelenip, itiraz tarihinde adresi Karşıyaka olan borçlu Oluşum şirketi yönünden takibin kesinleşmemiş olduğu da nazara alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yazılı gerekçeyle itirazın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    talepli iş bu takibe konu edilemeyeceğini öne sürerek ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2007/2080 esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığını, takibe itiraz eden takip borçlusu davalının ipotekli taşınmazı üzerindeki hak ve yükümlülükleri ile devir alan üçüncü kişi olduğunu, davalının takibe itirazının haksız olduğunu belirterek haksız itirazın iptaline, takibin devamına ve inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 31.03.2011 tarihli celsede inkar tazminatına ilişkin taleplerinden vazgeçtiklerini beyan etmiştir. Davalı 31.03.2011 günlü oturumda, icra dosyasında kendisine ödeme emri tebliğine ilişkin zarf içerisinden ödeme emri çıkmadığını, bunu belirtir şekilde icra takibine itirazda bulunduğunu, maksadının takibe itiraz olmadığını, takibe esasen itirazının bulunmadığını ve itirazından vazgeçtiğini beyan etmiştir....

      İİK'nın 62. maddesi hükmüne göre; genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde her türlü itirazın, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yapılması zorunludur. Anılan yasal düzenleme uyarınca, itiraz süresi ödeme emrinin tebliği ile başlar. Her ne kadar İİK’nın 62. maddesi gereğince borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden borçlunun itiraz hakkı doğmayacağından haricen icra takibini öğrenip icra dairesine itiraz etmesi yasanın emredici hükümleri karşısında hukuki sonuç doğurmaz ise de, bu durum borçluya hiç tebligat çıkartılmaması ya da tebliğ edilememesi hali için geçerlidir. Ödeme emrinin tebliğe çıkarılmış olması veya alacaklının takibe devam iradesini gösterdiği hallerde borçlunun itiraz tarihi itibariyle ödeme emri tebliğ edilmemiş olsa dahi itiraz etme hakkının bulunduğu ve itirazının geçerli olduğu açıktır....

      İcra Müdürlüğü'nün 2020/5690 Esas ve 2020/5696 Esas sayılı dosyaları ile takip başlattıklarını, takibe haksız olarak itiraz edildiğini, takibe dayanak belgenin İİK md. 68 uyarınca resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri belgelerden olduğunu, takibe konu borca mahsuben takip tarihinden sonra haricen 89.512,50 TL ödeme yapıldığını beyanla, ödeme tarihi itibarı ile 2020/5690 Esasa sayılı dosya açısından bakiye 13.966,47 TL, 2020/5696 Esas sayılı dosyasında ise 13.799,84 TL bakiye alacakları bulunduğunu beyanla her iki takip dosyası yönünden itirazın kesin olarak kaldırılmasına ve takibe dilekçede belirtilen tutarlar üzerinde devamına, davalı aleyhine tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Borçlu vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkillerine ödeme emri tebliğ edilmeden borcun haricen ödenmesi nedeni ile takibe haklı olarak itiraz ettiklerini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      ancak mirasçı olunmadığı, mirasın reddedildiği gibi itirazlarla, imhal, itfa, zamanaşımı ve benzeri itirazlar olabileceği, takip borçlusu murise ödeme emrinin 15/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, murisin vefatından önce takibe itiraz etmediği, takibin kesinleştiği, mirasçıların da murise yapılan tebligatlara dair süresinde şikayetlerinin olmadığı gerekçesiyle davacı mirasçıların borca ve imzaya ilişkin itirazlarının reddine karar verilmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından "Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, takip borçlusu tarafından ödeme emrinin tebliğinden önce takibe itiraz edildiği, takibin durdurulduğu, ödeme emrinin itiraz dilekçesinin kabulünden sonra tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 62/1. maddesinde; "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur..." hükmüne yer verilmiş ise de içtihatlarda kabul gördüğü üzere takip talebinden sonra takibe geçildiğini öğrenen borçlunun ödeme emrinin kendisine tebliği şartı ile borca itirazı geçerli olacağından, takip dosyasından kendisine ödeme emri sonradan tebliğ edilen takip borçlusunun borca itirazının geçerli olduğu ve memur işleminin yerinde olduğu anlaşılmakla şikayetin reddine " karar verilmiştir....

      Davalı adına ödeme emri tebliğ edilmeden icra dosyasında borca itiraz ettiği, halen de ödeme emrinin tebliğ edilmediği cevap dilekçesinde; takibe dayanak belgedeki imzayı kabul etmediği gözetildiğinde takibe dayanak belge İİK 68/1 anlamında imzası ikrar edilmiş bir belge niteliğinde olmadığından alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden mahkemece itirazın kaldırılması davasının reddine karar verilmesi hukuken yerindedir. Tüm bu nedenlerle davacının istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca Esastan Reddine dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Küçükçekmece 3....

      UYAP Entegrasyonu