"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emri iptali ve haczin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi Mahkemece uyulan bozma ilamında “…ödeme emirlerinin tebliğe çıkarıldığı adres davalının ikametgah veya mernis adresi olmadığı, dava dışı anonim şirketin adresi olduğu, bu şekilde tebliğin usulsüz olduğu belirgindir. Diğer taraftan, her ne kadar davacının hacizden haberdar olduğu tarih hak düşürücü sürenin başlangıcı olarak kabul edilmiş ise de, usulüne uygun ödeme emri tebliği söz konusu olmadığından bu tarihinde hak düşürücü sürenin başlangıcı olarak dikkate alınmaması gerekmektedir....
Bu açıklamalara göre yetkili İstanbul Anadolu 13 İcra Müdürlüğünce yeni bir ödeme emri düzenlenmeyip, yetkisizSeydişehir 1.İcra Müdürlüğünce düzenlenen ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu durum İİK. nun 60.maddesi hükmüne açıkça aykırılık teşkil etmekte, anılan madde hükmüne göre düzenlenmiş geçerli bir ödeme emri bulunmadığından borçlu hakkında takibe devam imkanı bulunmamaktadır. Yetkisiz Seydişehir 1 İcra Müdürlüğü'nce borçluya tebliğ edilen örnek 7 ödeme emri üzerine, borçlunun yetki itirazının Mahkeme tarafından kabulü ile artık bu ödeme emri ve borçlunun yetki itirazı dışındaki itirazları geçersiz hale gelmiştir. Takip dosyası kendisine gönderilen yetkili İstanbul Anadolu 13 İcra İcra Müdürlüğü'nce, İİK.nun 60. maddesine göre takip talebine uygun olarak yeniden ödeme emri düzenlenmesi ve borçluya tebliği zorunludur....
Ancak; takipte ödeme emri elektronik tebligat adresi olan T1 yerine normal tebligat yoluyla Hastaneye gönderildiğinden tebliğ işlemi TK'nın 7/a maddesi hükümlerine riayet edilmediğinden yok hükmünde olup, mahkemece sadece ödeme emri tebliğ işleminin iptali ile yetinilmelidir. Bu nedenle ayrıca ödeme emrinin de iptal edilmesi yerinde olmamıştır. Açıklanan nedenlerle; davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-2. maddesi uyarınca kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kısmen kabulüne, Tekirdağ İcra Dairesinin 2021/11984 esas sayılı takip dosyasından 17/09/2021 tarihinde Çorlu Devlet Hastanesi'ne yapılan ödeme emri tebliğ işleminin iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalının sair istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Bu itirazlar ancak; kendisine gönderilen ödeme emri ile hakkında icra takibi başlatıldığını öğrenen borçlu tarafından ileri sürülebilir. Yeri gelmişken hemen belirtilmelidir ki; ödeme emri takip talebine uygun olarak düzenlenmelidir. 60. maddede belirtildiği üzere, ödeme emri iki nüsha olarak düzenlenir. Borçluya takip talebi değil ödeme emri gönderilmektedir. Yani ödeme emrinin nüshası borçluya gönderilir, diğeri icra dosyasına konulur. Alacaklı isterse kendisine ayrıca tasdikli bir nüsha verilir. Nüshalar arasında fark bulunduğu takdirde borçludaki muteber sayılır. Takip talebinde bulunan alacaklı yapmış olduğu takibin içeriğini ve alacağın kaynağını usulüne uygun olarak belirtmelidir. Eş söyleyişle alacaklı yapmış olduğu takip talebini kontrol yükümlülüğü altındadır....
Mahkemece, borçluya gönderilen 13/02/2017 tarihinde tebliğ edilen ödeme emri tebliğ zarfında ''örnek 10 ödeme emri vardır'' yazdığı başkaca takibe konu dayanağın ne olduğunun yazmadığı, İİK 58- 61 maddesi uyarınca takip belgeye dayandığı takdirde belge aslı veya onaylı suretinin ödeme emrine eklenmesi gerektiği ve somut olayda çek suretinin ödeme emri ile birlikte borçluya tebliğ edilmediği gerekçesi ile ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ve senette tanzim tarihinin mevcut olmadığını ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesini ve senet kambiyo senedi vasfında olmadığından takibin iptalini talep ettiği, mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine yapılan temyiz sonucunda Dairemizce, ödeme emri tebligatının dosya içerisinde olmadığı, borçluya ödeme emri tebliği gerçekleşmedikçe, icra müdürünün haciz talebini kabul etmesinin takibin kesinleştiği...
Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında, ödeme emrinin tebligatının usule ve kanuna uygun olmadığı belirtilerek tebliğ tarihi olarak öğrenme tarihi olan 30/05/2019 tarihinin esas alındığının anlaşıldığı, bu durumda kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci adına ödeme emri düzenlenerek tebliğ edilmesi ve ancak borç kesinleştikten sonra haciz işlemi yapılması gerekmekte iken; dava konusu olayda haciz işleminin 22/05/2019 tarihinde tesis edildiği, haciz işlemine dayanak … tarih … sayılı ödeme emrinin ise 30/05/2019 tarihinde, haciz işlemi tesis edildikten sonra tebliğ edildiği anlaşıldığından, borç kesinleşmeden tesis edilen haciz işleminde yasal isabet görülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, haciz işleminin kaldırılmasına karar verilmiştir....
Kurum, 6183 sayılı Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır.” denilmiştir. 6183 sayılı Yasa'nın 58/1.maddesine göre ise, “ Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs,böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu (İş Mahkemesi) nezdinde itirazda bulunabilir.” hükmünü amirdir. Somut olayda uyuşmazlık, 6183 sayılı yasanın 79. maddesine göre gönderilen ödeme emrinin iptali davasında yatırılan teminat bedelinin iadesi istemine ilişkindir....
karar üzerine bu kez İİK'nın 43 maddesi kapsamında iflas takibi talebinde bulunulduğunu, örnek 12 ödeme emri gönderildiğini, şikayet üzerine ödeme emrinin iptaline karar verildiğini, bunun üzerine örnek 11 ödeme emri tebliğ edildiğini, İİK'nın 43 maddesi kapsamında bir kez takip hakkının değiştirilebileceğini, davalının ikinci kez takip hakkının değiştirmesinin mümkün olmadığını, ayrıca örnek 11 ödeme emrinin borçlu asil yerine vekile tebliğ edilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, bunun yanında borçlunun iflasa tabi şahıslardan olmadığı gibi mal varlığının alacağı karşılamaya yeter miktarda olması sebebiyle iflas takibi yapılması şartlarının da bulunmadığını beyan etmiş, şikayet ve itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İİK'nun 168/1. maddesi uyarınca, icra memurunun, senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse, borçluya, senet sureti ile birlikte hemen bir ödeme emri göndermesi gerekir. Somut olayda, borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ mazbatasından, sadece ödeme emrinin gönderildiği, ancak takibe dayanak yapılan senet suretlerinin gönderilmediği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece bu yöne ilişkin şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....