Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebligatının adreste tanınmadığından bahisle iadesi üzerine TK' nın 35. maddesine göre yapılan tebliğinin usulsüz olduğunu, ayrıca takip dayanağı belgelerin ödeme emrine eklenmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptali gerektiğini ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 18.05.2022 olarak düzeltilmesine, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklılar cevap dilekçesinde; borçlunun banka hesabına haciz konulduğunu, davacının takipten haberdar olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, tebliğ işlemlerinin usulüne uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. III....

    Somut olayda; takip talebi ve ödeme emrinde, takip konusu borcun dayanağı olarak 45.000 TL miktarlı, 30.01.2015 tanzim tarihli, 30.03.2015 vade tarihli senet gösterilmiş olup, takip talebinde senet aslının icra müdürlüğüne teslim edilmediğine dair şerhin alacaklı vekili tarafından imzalandığı, borçlu adına çıkarılan ödeme emri tebliğ evrakında; '' örnek 7 ödeme emri vardır'' şerhinin bulunduğu ve takip dayanağı belge suretinin ödeme emri ekinde gönderildiğine ilişkin bir açıklamanın tebligat mazbatası üzerinde yer almadığı görülmektedir. Bu durumda, mahkemece, yukarıda değinilen yasal düzenlemeler gereğince, takibe dayanak belgenin takip talebi ile birlikte icra dairesine ibraz edilmediği ve borçluya sadece ödeme emri gönderilip, takip dayanağı belgenin eklenmediği göz önünde bulundurularak ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...." ilamında belirtilmiştir....

    ise davacı adına ödeme emri düzenlemesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle … ila … takip numaralı ile … takip numaralı ödeme emri, … ve … takip numaralı ödeme emri, … ila … ; … takip numaralı ödeme emri, … ila … ila … takip numaralı ödeme emri, … ila … ila … ila … takip numaralı ödeme emri … ila … ila … ila … ila … ila … sıra nolu kalemlerindeki kamu alacakları yönünden iptal edilmiş, diğer kamu alacakları yönünden ise dava reddedilmiştir....

      Kuşkusuz, ödeme emri düzenlenmesinin sebeplerinden ilki, vadesinde ödenmeyen kamu alacağını yaratan bu işlemdir. Bu işlem olmadan kamu alacağı hukuken doğamayacağından, ödeme emri düzenlenmesi de söz konusu olamayacaktır. Başka anlatımla; ilki ikincisinin maddi sebebi olan bir ayrılabilir işlemler zinciri söz konusudur. Bu işlemler zincirinin, kamu alacağının hukuken doğduğu, yani tahakkuk ettiği tarihten tahsiline kadar uzaması; örneğin, ödeme emrinin tebliğ edilerek ödeme süresi geçmesine karşın, ödenmeme eyleminin sürmesi halinde, önce haciz, daha sonra da satış işlemi yapılması olasıdır. Bu işlemler zincirinin ayrı bir halkasını oluşturan her işlemde mevcut hukuka aykırılıklar, yalnızca o işlemi hukuka aykırı kılabilecek ve yalnızca o işlemin iptali istemiyle açılacak idari davada ileri sürülmesi halinde idari yargı tarafından dikkate alınabilecek niteliktedir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklının borçlu hakkında taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile başlattığı ilamsız icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek öğrenme tarihi olarak bildirdiği 06.5.2014 tarihine göre icra dairesine yaptığı itirazın süresinde olduğuna ve icra müdürünün takibin devamına ilişkin kararının iptali ile takibin durdurulmasına karar verilmesini istediği, mahkemece, ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu gerekçesiyle ödeme emri tebliğ tarihine göre süresinden sonra icra dairesine yapılan itirazın reddi...

          .-... ödeme emirlerinden başlatılan hacizlerin iptali ve borçlu olunmadığının tespiti, .../...-...-... ödeme emirlerinin ise iptali istemine ilşkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

            Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerekçelere göre davalı Kurum vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bentler dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 1) 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır....

              Somut olayımızda, takip talebi ve ödeme emrinde borcun sebebi olarak "01/03/2022 Tarihli Gıb08 numaralı fatura" gösterilmiş olup, alacağın belgeye dayandığı ve takip dayanağı faturanın icra dosyasına ibraz edildiği, borçlu vekili adına e- tebliğ yoluyla çıkarılan ödeme emri tebligatı üzerinde "Örnek 7 ödeme emri vardır" ibaresinin yer aldığı, takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde gönderildiği hususu ödeme emrine yazılmadığı gibi Uyap'tan yapılan incelemede de e-tebligat ekine takip dayanağı belgelerin eklenmediği, borcun sebebi olarak gösterilen dayanak belgenin, ödeme emri ile birlikte borçluya tebliğ edilmediği görülmektedir....

              Diğer yandan, davacı tarafından, yatırım konusu işletmenin aktif bir şeklide çalıştırıldığı, sözleşme hükümlerine uygun hareket edildiği, verilen taahhütlere uyulduğu, hibe sözleşmesinin feshi işleminin, sözleşme hükümlerine aykırı olduğu hususları ileri sürülerek düzenlenen ödeme emrinin iptali istenilmekte ise de; bahse konu iddiaların ihbarnameye ve sözleşmenin feshine yönelik işleme karşı açılan davalarda incelenebileceği, bu nedenle ödeme emrinin iptali istemiyle açılan işbu davada "borcum yoktur" kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmaktadır....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili şirketten makine satın aldığını, ödeme hususunda taraflar arasında protokol yapıldığını, ancak davalının borcunu ödememesi üzerine girişilen takibe davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ve % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının yetkisiz icra müdürlüğünde takibe geçtiğini, itiraz üzerine yetkili icra müdürlüğünce yeniden ödeme emri gönderildiğini bu davanın yetkisiz icra müdürlüğünce girişilen takibe yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğundan davanın usulden ve esastan reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının yetkisiz olan......

                  UYAP Entegrasyonu