Şti'nin kanuni temsilcisi olarak görev yapmış olduğu ve davacının görev yaptığı dönemde ortaya çıkan vergi borçlarının adı geçen şirketten tahsil edilemediğinden dolayı, 213 sayılı Kanunun 10. maddesi ile 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesi hükümleri gereğince davacı adına ödeme emri düzenlendiği, ödeme emrinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Olayda, davacı adına düzenlenen ödeme emri içeriği borçları ihtiva eden asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emrine dayanak ihbarnamelerin, 26/12/2016 tarihinde ilanen tebliğ edildiği, davacının ileri sürdüğü iddiaların kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ödeme emri safhasında ileri sürülebilecek iddialar olmadığı, ihbarname safhasına ilişkin iddiların ödeme emri aşamasında değil ödeme emri dayanağı ihbarnamelere karşı açılacak bir davada ileri sürülmesi gerektiği açıktır....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, cevap dilekçesini tekrarla, davacı hakkında genel haciz yoluyla başlatılan icra takibinde ödeme emrinin tebliğ edilemediğini, davacının yurt dışı adresine tebligat gönderildiğini, takip dosyasından haricen haberdar olan davacının 26/08/2020 tarihinde borca itiraz ettiğini, itirazın iptali davası açma koşullarının oluşmadığını, 7 gün içinde itirazın iptali davası açmaları halinde, ödeme emri parçası dosyaya dönmediği için itirazın süresinde olup olmadığı dahi bilinmediği için itirazın iptali dava şartının da gerçekleşmeyebileceğini, İİK'nın 62/1. maddesi uyarınca borçluya ödeme emri tebliğ edilmediğinden, borçlunun icra dairesine itirazının sonuç doğurmayacağını, icra dosyasında takibin durdurulması yönünde bir işlem de bulunmadığından, itirazın iptali davası açmalarında hukuki yarar olmadığını, itirazın iptali davasının görülebilmesi için ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde ve usulüne uygun bir itirazının...
Şti. aleyhine İstanbul 29.İcra Müdürlüğü (Şişli 4.İcra Müdürlüğü) 2006/23834 E. ( Yeni dosya İstanbul 29.İcra Müdürlüğü 2019/20858 ) sayılı icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, dosyada geçerli bir ödeme emri olmasına rağmen, icra müdürlüğünün hatalı işlemi ile dosyadan yenileme emri gönderileceği yerde ödeme emri gönderilmesi üzerine, karşı yan tarafından takibin zamanaşımına uğradığı ve ödeme emrinin usulüne uygun olmadığı iddiaları ile icranın geri bırakılmasına ve ödeme emri ile takibin iptaline karar verilmesi istemli işbu davanın açıldığını, borçlu şirkete 28.09.2006 tarihinde daimi çalışanına ödeme emri tebliğ edildiğini, kendilerinin bu yönde talepleri bulunmamasına karşın icra müdürlüğünce gönderilen ödeme emrinin borçluya itiraz hakkı vermediğini, bu nedenle ödeme emrine yönelik şikayetin reddinin gerektiğini, ayrıca İstanbul 1....
Somut olayda ödeme emri tebligat mazbatasının incelenmesinde; mazbata üzerinde " bu zarf örnek no 7 ödeme emri ihtiva eder" ibaresinin yazılı olduğu, borcun sebebi olarak gösterilen dayanak sözleşme ve kat ihtarınnamesinin ödeme emri ile birlikte borçluya tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemenin, yukarıda değinilen yasal düzenlemeler gereğince, ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar vermesi usul ve yasaya uygun olup, davalının istinaf istemi yerinde değildir. Tüm bu nedenlerle Mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun olup, HMK'nun 355. maddesi uyarınca resen yapılan inceleme sonucunda kararda kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı anlaşılmakla, davalının istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Dosya kapsamı, delil durumu, İstanbul 3....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne, karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme Emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme Emrine İtiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yetkili icra müdürlüğü tarafından düzenlenen bir ödeme emri olmadığından ortada geçerli bir takip de olamayacağı gerekçesiyle karar verildigini, takip talebinin dava dilekçesi olarak değerlendirilmesi gerektiğini, itirazın iptali davasında ödeme emri üzerindeki eksiklikler nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin usule aykırı olduğunu, bu konuda icra Müdürlüğü’nün işlemine karşı şikayetin icra hukuk mahkemesine yapılması gerektiğini, ödeme emrinde borçlu borca itiraz ettiğini, hak kaybının bulunmadığını, yeni bir ödeme emri gönderilmesi düzenlenmiş olup, icra müdürlüğünün ödeme emri üzerine kendi dosya numarasını yazarak yeniden tebliği işleminin usulüne uygun olduğunu, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, taraflar arasındaki kredi sözleşmesi gereğince itirazın iptali davasıdır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, borçlu olunmadığının tespiti ile ödeme emri iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla;...sayılı ödeme emri yönünden; Dava konusu ... sayılı ödeme emri muhteviyatı amme alacağı için asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinden, ...tarih ve ...sayılı ödeme emrinin 16.04.2015 tarihinde dairede bizzat davacıya tebliğ edildiği görüldüğünden bu kısım yönünden davanın reddine, aynı tarih ve ...sayılı ödeme emrinin ise, 04.01.2016 ve 30.03.2017 tarihlerinde şirkete tebliğ edilmeye çalışıldığı, ancak muhatabın adreste bulunamadığı hususunun yalnızca dağıtıcı imzası ile kayıt altına alınarak iade edilmesi üzerine ilanen tebliğ edildiği, sözkonusu ödeme emrinin 213 sayılı Kanun'un 102. maddesinde sayılan kişiler ile birlikte kayıt altına alınmadığının anlaşılmış olması karşısında, ilanen tebliğ koşullarının somut olayda oluştuğundan bahsedilemeyeceğinden; ...sayılı ödeme emri muhteviyatı alacaklara ilişkin kısmında hukuka uyarlık görülmediğinden ödeme emrinin bu kısım yönünden kabulüne, ...sayılı ödeme emri yönünden...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya içerisinde ... 12.İcra Müdürlüğü 2010/15866 sayılı icra takibi dosyasına ait davalı borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ evrakına rastlanılmamıştır.Ödeme emri tebliğ evrakının ilgili yerden temin edilerek evraka eklendikten sonra gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 08.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki belgeler okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1- Dosyadaki yazılara ve delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. 6183 sayılı Kanunun 58. maddesindeki, "...İtirazında tamamen veya...