"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki Ödeme Emrinin İptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın yargı yolu yönünden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı ...'nın sondaj elektrik gideri nedeni ile ödeme emri düzenleyerek tebliğ ettiğini, alacağın konusu kesinlik kazanmadan ve 6183 sayılı Yasa kapsamında kalmadığı halde ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, borçlarının bulunmadığının tespitine ve ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya davetiye tebliğ edilmemiştir....
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, iş bu itirazın iptali davasına konu ödeme emrinin Nizip İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/19 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonucunda iptaline karar verildiği, ödeme emrinin bu şekilde iptal edilmesinden sonra davalı tarafa usulüne uygun olarak yeniden ödeme emri tebliğ edilmediğinin icra dosyanın incelenmesi neticesinde anlaşıldığı, keza davacının icra müdürlüğüne hitaben yeniden ödeme emri gönderilmesine ilişkin bir talebine de icra dosyasında rastlanılmadığı, borçluya usulüne uygun bir ödeme emri gönderilmesinin itirazın iptali davasının esastan incelenebilmesinin şartlarından olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....
hakkındaki iddiaların incelenmesinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle reddederek ödeme emrini onayan … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının; ihbarname düzenlenmeden ödeme emri gönderildiği, ödeme emrinin ihtiva etmesi gereken hususları taşımadığı, faaliyetin vergiden muaf olduğu ileri sürülerek bozulması istemidir....
Keza HGK.nun 3.5.2001 tarih, 2001/12-428 E., 2001/426 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere, takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde borçluya tebliğinde zorunluluk vardır. İİK'nun 61/1. maddesinin 2. cümlesi gereğince de; takip bir belgeye dayanıyor ise, onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi zorunlu bulunmaktadır. Somut olayda, 18.12.2015 tarihli takip talebi ve ödeme emrinde borcun sebebi olarak "25.03.2015 tarihli 14.640,00 TL tutarında mahkeme kararı, hesap ekstresi, fatura ve protokol ve ekleri"nin belirtildiği, alacağın belgeye dayandığı bu gibi hallerde anılan belgelerin tasdikli birer örneğinin borçluya gönderilen ödeme emri tebliğine eklenmesi gerektiği fakat bu zorunluluğa 28.12.2015 tarihli ödeme emri tebliğ mazbatasına göre uyulmadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki yukarıda da açıklandığı üzere, takibin ilamsız olması bu zorunluluğu ortadan kaldırmamaktadır....
Bu bağlamda, borçtan dolayı cebren tahsile geçmeden önce anılan Kanunun 55. maddesi hükmünde öngörülen bilgilerin tümünü içeren bir ödemeye çağrı yazısının “ödeme emri” nin tebliğ edilmesi yasal zorunluluktur. Bir başka ifade ile kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan ve icra takibi kesinleştirilmeden haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulması kanuna aykırıdır....
-2- emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Buna göre, mahkemece, davaya konu 2011/10986,10988 takip nolu idari para cezalarına ilişkin ödeme emirleri yönünden, Kurum işleminin iptali amacıyla idari yargıda açılan dava sonucu bekletici mesele yapılmalı, prim ve işsizlik sigorta primine ilişkin 2011/10982, 10984 nolu ödeme emirleri yönünden 6183 sayılı yasanın 58. maddesi koşullarının varlığı yönünden inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir....
Eldeki davada, davacının dava dilekçesinde usulsüz şekilde evine haciz konulduğunu ve haczin kaldırılmasını istemekle beraber zamanaşımı nedeniyle kuruma karşı borçlu olmadığının tespitini de istediği fakat davacı adına düzenlenip de takibe geçildiği, usulüne uygun bir tebligattan sonra haciz konulduğu belirtilen bir ödeme emri bulunup bulunmadığının araştırılmadığı ve davacının ortağı olduğu şirketin kuruma çeşitli tarihlerde yapılandırma talepleri bulunduğu dikkate alındığında, hangi ödeme emri veya emirlerinin zamanaşımına uğradığını belirtmediği gibi, hangi ödeme emri nedeniyle konulan haczin kaldırılmasını istediği de belli olmadığı anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan...
Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58. maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir....
Karşı Taraf : Konak Vergi Dairesi Müdürlüğü İstemin Özeti : Davacı şirket adına tahakkuk ettirilen navlun primi, performans primi ve bu primlere ilişkin olarak hesaplanan gecikme zamlarının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı; çıkan görev uyuşmazlığı sebebiyle ... Bölge İdare Mahkemesinin; davanın vergi mahkemesi tarafından çözümleneceğine ilişkin kararı üzerine, ödeme emri içeriği primlerin gecikme zammı ile birlikte tahsili için 6183 sayılı Kanunun 37'nci maddesi uyarınca tesis edilen işlemin iptali istemiyle ... İdare Mahkemesinde açılan davanın mahkemenin ... gün ve E:...; K:... sayılı kararıyla reddedildiği anlaşılmakla, kesinleşen kamu alacağının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesinde yasa hükümlerine aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden ... Vergi Mahkemesinin ... gün ve E:...; K:... sayılı kararının; tahakkuk işleminin iptali istemiyle açılan davayı reddeden ......
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, temyize konu Mahkeme kararında dava konusu ödeme emrinin tebligatının usulsüzlüğü ve öğrenme tarihinin kabulü hakkındaki kısmın hukuka uygun olduğu fakat eksik inceleme yapıldığı, iptali istenen ödeme emrinde her bir ceza için takip dosya numaralarının belirtildiği, bu cezaların RTÜK tarafından verilen cezalar olduğu, RTÜK tarafından verilen tüm idarî para cezalarına karşı dava açıldığı, ödeme emri içeriğinden hangi Kurul işlemlerine binaen ödeme emri düzenlendiğinin anlaşılamadığı, dava konusu ödeme emrinin içeriğini oluşturan idarî para cezaları kesinleşmeden ödeme emri düzenlenemeyeceği, dava konusu ödeme emrinin ve temyize konu Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir....