Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İTİRAZIN İPTALİ (ÖDÜNÇ VERME SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN) Y A R G I T A Y K A R A R I Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Yargıtay iş bölümüne ilişkin 23.01.2020 tarih, 2020/1 sayılı kararı uyarınca yeniden düzenlenen iş bölümüne göre; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir....

    İnceleme konusu karar, itirazın iptali (ticari nitelikteki ödünç verme sözleşmesinden kaynaklanan) talebine ilişkin olup, yukarıda sözü edilen Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu İş Bölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin görevi içine girmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesi gereğince dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine, 01.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İnceleme konusu karar, ödünç verme sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talibine ilişkin olup, yukarıda sözü edilen Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu İş Bölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin görevi içine girmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü 6644 sayılı Kanun'un 2.maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60.maddesi gereğince dosyanın görevli Daire belirlenmek üzere Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 08/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İnceleme konusu karar, ödünç verme sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkin olup, yukarıda sözü edilen Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu İş Bölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevi içine girmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü 6644 sayılı Kanun'un 2.maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60.maddesi gereğince dosyanın görevli Daire belirlenmek üzere Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 14.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nun 25.11.2021 tarih, 1232 sayılı kararı ile 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan "Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine" ilişkin düzenlemelerde, on dört veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7 ve 8 numaralı, asliye ticaret mahkemeleri görevli kılınmıştır. Bu nedenle, somut olayda, banka genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali davasında Ankara 6., 7., 8. Asliye Ticaret Mahkemeleri görevlidir. Bu sebeple; banka Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan işbu uyuşmazlıkta dosyanın görevli Ankara 6., 7., 8. Asliye Ticaret Mahkemelerinden birisine tevzi edilmek üzere Tevzi Memurluğuna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm fıkrası tesis edilmiştir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : KARAR NO : HAKİM : KATİP : DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : DAVA : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : KARAR YAZMA TARİHİ : Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Her ne kadar UYAP tevzi işlemi sonucu dava Mahkememizin yukarıda yazılı esas sırasına kaydedilmiş ise de; Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 25/11/2021 gün ve 1232 sayılı kararı ile 15/12/2021 tarihinden itibaren uygulanmak üzere; 1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden, 2) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden, 3) 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. maddesinde düzenlenenler...

              Dava banka genel kredi sözleşmesine dayalı olup 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi (Bankalar, diğer kredi kuruluşları, finans kurumları ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemeler) kapsamındadır. Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25.11.2021 tarihli 1232 sayılı kararı uyarınca 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda İstanbul 6, 7, 8 ve 9 numaralı Asliye Ticaret Mahkemeleri ihtisas mahkemeleri (finans mahkemeleri) olarak belirlendiğinden mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmış, davanın görev nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/11/2021 NUMARASI : None DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Kayseri 4....

                Kararnamenin 11'inci maddesinde ise, 1) Bu kanun hükmünde kararname uyarınca ikrazatçılık yapmak üzere izin belgesi alınmadan ödünç para verme işleri ile uğraşılması; 2) Bu kanun hükmünde kararname uyarınca alınan izin belgesi iptal edildiği veya iptal edilmiş sayıldığı halde ödünç para verme işlerine devam edilmesi; 3) Bu kanun hükmünde kararnamenin diğer hükümlerinin ihlal edilmesinin, tefecilik sayılacağı hükme bağlanmıştır. Görüldüğü üzere, gerek ikrazatçılığın, gerekse tefeciliğin tanımında, faizden para kazanmak amacıyla ödünç para verme işleriyle uğraşılması hususu üzerinde durulmuştur. Kısacası, faaliyetin ikrazatçılık veya tefecilik olarak nitelendirilip, elde edilen faizin vergilendirilebilmesi için, öncelikle faiz elde edebilmek amacıyla ödünç para verilmiş olması ve borcun ya bir takvim yılında birkaç kişiye veya bir kişiye birden çok yıllarda verilmesi gerekmektedir. Olayda, ...'...

                  ya ilk olarak 2002 yılında faiz karşılığı borç para verdiği ve ikinci kez ödünç para verme tarihinin ise 2008 yılı Ekim ayı olduğu, tefecilik suçunun 765 sayılı TCK'nın yürürlükte olduğu dönemde, YCGK'nın 03/07/1995 tarihli ve 1995/207-236 sayılı Kararında da belirtildiği üzere, birden fazla kişiye sürekli ve sistemli bir şekilde faiz karşılığı ödünç para vermek suretiyle çıkar sağlanması, başka bir anlatımla ödünç para verme işinin meslek haline dönüştürülmesi durumunda oluştuğu, suçun yaptırımının ise 2279 sayılı Yasanın 17. maddesinde düzenlendiği, 5237 sayılı Yasanın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçunun maddede yazılı tipik hareketin bir kez işlenmesiyle oluşan sırf hareket suçu niteliğinde bulunduğu, bu suçun ivaz karşılığında ödünç paranın borç alana verilmesiyle tamamlandığı, suçun tamamlanması için ivazın temin edilmiş olmasının şart olmadığı, hatta ödünç olarak alınan paranın vadesinde geri ödemesinin yapılmamış olmasının da suçun oluşması üzerinde bir etkisinin bulunmadığı...

                    UYAP Entegrasyonu