WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; davacı meslek odasının, 26.630,00 kwh'lık elektrik tüketiminin karşılığı olan 8.454,43 TL fatura bedelini ödemekle davalı elektrik şirketinin zenginleşmediği, aksine davalının ifa ettiği hizmetinin karşılığı olduğu, davacı meslek odasının, kendisinden önceki kiracının sorumlu olacağı fatura bedelini yetkisi bulunmadığı halde ödediği, yetkisi bulunmaksızın borcu ödeyen davacı ile dava dışı önceki kiracı arasındaki hukuki ilişkinin vekaletsiz görme niteliğinde olduğu, davanın, vekaletsiz görme hükümlerine dayalı olarak dava dışı önceki kiracı Hacı Mehmet YETGİN'e açılması gerektiği davalı şirketin pasif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, davacının eski abonenin kullanımından kaynaklandığını iddia ettiği fatura borcunu ödemesi nedeni ile ödenen bedelin davalı elektrik şirketinden iadesi talebine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Dava Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmeden(vekaletsiz görme akdinden) kaynaklanan alacak davasıdır.14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 25/04/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -KARAR- Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 6545 sayılı Kanun'un 31. maddesi ile değişik 14/2-a bendinde, daireler arasındaki bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme de gözetilerek temyizin kapsamının esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; vekaletsiz görme ilişkisinden kaynaklı alacak istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 13. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 15.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu durumda ortak yarar söz konusu olur ki; ortak yararın bulunduğu durumlarda göreninin menfaati sahibinin menfaatine göre daha üstün değilse işin başkasına aidiyeti unsuru var sayılır. Vekâletsiz görme nedeniyle taraflar arasında kurulan ilişki bir sözleşme ilişkisi olmamakla beraber gören ile sahibi arasında kanuni bir borç ilişkisi doğmaktadır. Vekâletsiz görme, yasal düzenleme uyarınca gerçek (caiz olan) vekaletsiz görme ve gerçek olmayan vekaletsiz görme olmak üzere ikili bir ayrıma tabiidir. TBK’nın 526. maddesine göre, bir kimsenin vekâleti olmaksızın sahibinin menfaatine ve varsayılan iradesine uygun olarak veya onun hukuka ve ahlaka aykırı yasaklaması olmadan gördüğü , gerçek vekâletsiz görmedir. Gerçek vekâletsiz görmede, gören sahibinin menfaatine ve yararına görme iradesi ile hareket etmektedir....

        Bu durumda ortak yarar söz konusu olur ki; ortak yararın bulunduğu durumlarda göreninin menfaati sahibinin menfaatine göre daha üstün değilse işin başkasına aidiyeti unsuru var sayılır. Vekâletsiz görme nedeniyle taraflar arasında kurulan ilişki bir sözleşme ilişkisi olmamakla beraber gören ile sahibi arasında kanuni bir borç ilişkisi doğmaktadır. Vekâletsiz görme, yasal düzenleme uyarınca gerçek (caiz olan) vekaletsiz görme ve gerçek olmayan vekaletsiz görme olmak üzere ikili bir ayrıma tabiidir. TBK’nın 526. maddesine göre, bir kimsenin vekâleti olmaksızın sahibinin menfaatine ve varsayılan iradesine uygun olarak veya onun hukuka ve ahlaka aykırı yasaklaması olmadan gördüğü , gerçek vekâletsiz görmedir. Gerçek vekâletsiz görmede, gören sahibinin menfaatine ve yararına görme iradesi ile hareket etmektedir....

        Davacı eldeki dava ile davalı adına yapmış olduğu harcamaların tahsili amacıyla başlatmış olduğu takibe vaki itirazın iptalini istemiş, mahkemece davacı ile davalının şirket ortağı oldukları, bu ilişki dikkate alındığında ödemelerin davalının bilgisi çerçevesinde gerçekleştiğinin kabulü gerektiği ve bu nedenle vekaletsiz görme hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmadığı, uyuşmazlığın şirketin tasfiyesine ilişkin ticari davada çözülmesi gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; davacı bu davada şahsi olarak davalı adına yaptığını ileri sürdüğü harcamaların vekaletsiz görme hükümlerine dayanarak tahsilini talep etmektedir. Mahkemece gerekçede sözü edilen ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, kooperatif üyesi olan davalının, B blok 41 numaralı taşınmazın tapu kaydını devraldıktan sonra aidat borcunu ödemediğini, davalıya ait taşınmazın ince işlerinin, ortak alanlardaki imalatın kooperatif tarafından yapıldığını ileri sürerek, davacının kooperatif üyeliğinden doğan 44.325,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 09.10.2012 tarihli celsede davayı ıslah ettiğini belirterek vekaletsiz görme hükümlerinin dikkate alınmasını istemiştir....

            - K A R A R - Davacı vekili; müvekkili kooperatif tarafından vekaletsiz görme hükümleri çerçevesinde yapılan harcamalara ilişkin davalı tarafa takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu ileri sürerek, itirazın iptalini ve alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının ortak kullanım alanlarında yaptığı harcamaları bunlardan faydalanan bağımsız bölüm sahibi davalıdan istemekte haklı olduğu, davacı tarafça yapılan giderlerin İZSU'ya yatırılması gereken bedel düşüldükten sonr 6.595,71 TL olduğu, alacak likit olmadığından tazminat talep edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....

              Davacının eski eşi olan ... da, sözleşmeye konu bedelin davacı tarafından verildiğini belirttiğine göre, olayda davacı ve ... arasındaki hukuki ilişkinin vekaletsiz görme olduğu değerlendirilmiştir. O halde mahkemece, dava konusu olaya vekaletsiz görme hükümleri (BK. 410-415.md/ TBK. 526-531.md) uygulanmak suretiyle, hasıl olacak sonuca göre hüküm tesisi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik incelemeyle karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkemenin de kabul ettiği üzere vekaletsiz görme hükümleri çerçevesinde uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre davacının takipte ancak yasal faiz isteyebileceği nazara alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, vekaletsiz görmeden kaynaklanan uyuşmazlıkta takipte avans faizi istenmesine imkan verecek şekilde hüküm tesisi doğru olmamış ve hükmün açıklanan nedenle davalı yararına bozulması gerekmiş ise de anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu