Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak tazminat isteminden ibarettir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 6.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 6.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 16.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak hukukuna ilişkin davada Ankara 20. Asliye Hukuk ile 6. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı edimin yerine getirilmemesinden kaynaklanan tazminat ve kira bedeli istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davanın 06.01.2006 tarihinde 3.300.00.-YTL değer gösterilerek sulh hukuk mahkemesinde açıldığı, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulduğu, kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğinin yerine getirilmesinin istendiği ve binanın geç tesliminden kaynaklanan kira geliri ve cezai şartın talep edildiği, bilirkişi raporuna göre, 70.760.-YTL kira bedeli hesaplandığı anlaşılmaktadır. H.Y.U.Y.'...

      Hatun’un, TOKİ idaresiyle akdeylediği 29.5.2006 tarihli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinden doğan her türlü haklarını ve bu sözleşmeye göre bu protokol tarihine kadar yaptığı ödemeler tutarını devir alan ... Hatun’a temlik etmiştir.” hükmü mevcut olup alacağın temliki, borcun nakli niteliğinde olan böyle bir sözleşme ile dava dışı önceki malik, temlik tarihi itibariyle her türlü hak ve alacaklarını davacıya devretmiş olduğundan, devredilen hak ve alacaklar içinde 2011/5343-13007 temlik tarihi itibariyle devredenin borçluya karşı sahip olduğu geç teslim nedeniyle kira kaybından doğan alacaklarının da bulunduğu tartışmasızdır. Temlik edenin, daha önce borçluya karşı kira kaybına ilişkin herhangi bir tazminat talebinde bulunmamış olması da bu konuda açık bir feragat söz konusu olmadığından sonuca etkili değildir. Zira kira kaybından doğan tazminat talebi, temlik tarihi itibariyle sona ermeyip hukuken varlığını devam ettirmektedir....

        İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; yerel mahkemece verilen kararın hukuka ve hakkaniyete açıkça aykırı olduğunu, davalarının kira sözleşmesinden kaynaklı olarak doğan alacak kalemleri için yapılan takibe itirazdan dolayı açılan itirazın iptali davası olduğunu, davacı müvekkilinin, Demirciler Mah....

        e ait mali müşavirlik bürosunun devir ve teslimi hususunda anlaştıkları ayrıca devredenin mülk sahibi olması sebebiyle de devredenin 31.12.2012 tarihine kadar kira bedeli talep etmeyeceği, 01.01.2013 tarihinden sonra aylık kira tutarı 250 TL olmak üzere en az 10 yıllık kira sözleşmesinin devralan tarafa taahhüt edileceği, iş bu sözleşmenin ayrıca büronun müşterilerin de devrini gerektirdiği ve sözleşmenin 5, 6 ve 7. maddelerine aykırılık halinde devreden tarafın devralan tarafa tazminat ödemeyi kabul ettiği, bu maddelerde ise büronun ve müşterilen devrine ilişkin hususların düzenlendiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar devir sözleşmesinde taraflar arasında devredilen büronun kiralanmasına ilişkin düzenleme bulunmaktaysa da, sözleşme münhasıran kira sözleşmesi niteliğinde olmayıp, devir ve kira sözleşmesini de içeren karma bir sözleşmedir....

          Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, haksız haciz işlemi nedeniyle maddi, manevi tazminat istemine ilişkin olup, davacı ıslah sonucunda 13.600,06 TL maddi tazminat ve 10.000.- TL manevi tazminat talep etmiştir. Mahkemece davacının maddi tazminat isteminin 12.216,59 TL’si kabul edilmiş, manevi tazminat istemi reddedilmiştir. 5219 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu işbu davada uygulanması gereken HUMK 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanun'un 19. maddesiyle HUMK'ya eklenen Ek-Madde 4'te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2020 yılı için 3.920.- TL'dir. Bu durumda davacının maddi tazminat talebi yönünden reddedilen kısmının kesinlik sınırı altında kaldığı anlaşılmaktadır....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/44 Esas KARAR NO :2022/1009 DAVA:6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Alacak) DAVA TARİHİ:21/01/2021 KARAR TARİHİ:13/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekilinin dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ... 24. Noterliğinin 11/04/2013 tarihli ... yevmiyeli numaralı ve ... 24....

              belirterek; tutarı belirli ve kesin olan alacak iddiaları yönünden belirsiz alacak davası açılamayacağından, davanın esasa girilmeden evvel usulden reddine, usul ve yasaya aykırı tüm alacak, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini istemiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak hukukuna ilişkin davada Adana 3. Sulh Hukuk ile 1. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, taraflar arasında 01/01/2001 tarihli kira sözleşmesi düzenlendiği, bu sözleşmeye dayalı olarak 28/01/2005 tarihinde 14.000.000.000.- TL. kira alacağı için Asliye Ticaret Mahkemesine dava açıldığı anlaşılmaktadır. H.Y.U.Y.'nın 8/II-1. maddesine göre, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi, yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları Sulh Hukuk Mahkemesi görevi kapsamında olduğu açık yasa hükmüdür....

                  Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise uyuşmazlığın kambiyo senedinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nın sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen... maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanununa göre ilâmsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 sayılı HUMK'dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir. Somut olayda davacı vekili, tekstil - hazır giyim işletmeciliği yaptığını, davalı......

                    UYAP Entegrasyonu