Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HSK'nın 564 ve 586 sayılı İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri işbölümüne ilişkin kararı gereğince " 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda yer alan ticari işletme, ticaret sicili ve unvanı, haksız rekabet, ticari defterler, acente, şirketler (anonim, limited, kollektif ve komandit), kıymetli evrak (poliçe, bono, çek ve diğerleri), yolcu ve eşya taşıma, deniz ticareti (gemi, donatma iştiraki, deniz kazaları, deniz taşımaları), sigorta (hayat, mal, sorumluluk ve deniz sigortaları) ve ilişkilerinden ve sigorta sözleşmesinden kaynaklanan prim alacaklarına ilişkin davalar ile 6098 sayılı TBK'nın 520 vd. maddelerinde düzenlenen simsarlık (tellallık) sözleşmesinden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,"a ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.,13.,14. veya 43....

icra inkar tazminatı taleplerinin reddine karar verdiğini, likid alacak kavramı, uygulamada farklı farklı değerlendirilebilmekte ve buna bağlı olarak büyük tartışmalara yol açabildiğini, bunun nedeninin, her somut olayın özelliğine göre değişebilen durum ve şartlar karşısında ortaya çıkan farklı yorumlar olduğunu, Hukuk Genel Kurulunun bir kararında belirtildiği ve diğer bazı kararlarda da benimsendiği üzere ''alacağın gerçek miktarı belli ve sabit ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte ve böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesi mümkün ise başka bir ifadeyle, borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise'' alacak likid olduğunu, Yargıtay kararlarına göre, satış sözleşmesi uyarınca düzenlenen (itiraz edilmeyen) faturaya dayanan alacak, taraflar arasında düzenlenmiş bulunan protokolden kaynaklanan alacak; ödünç sözleşmesinden doğan alacak; satış bedeli (semen) alacağı; kira sözleşmesinden...

12. madde hükümleri gereğince sözleşme feshi ve kiralanan taşınmazın tahliye etmek zorunda kalacağından bu nedenle davacı kurum hem sözleşmedeki kira artışına ilişkin hükmü hem de fesih ve tasfiye tahliyeye ilişkin hükümleri ve bunların sonuçlarını bilerek basiretli bir tacir sıfatıyla sözleşme imzaladığını, sözleşme serbestisi gereğince sözleşmeye konulan kira bedeli hükmüne dayanılarak yapılan kira artışında herhangi bir itirazın söz konusu olamayacağını, normalde olması gereken 2019 yılının kira bedelinin 300.990 liradan sonra 2020 yılına ilişkin çevresel gelişmelerde değerlendirilerek 315.387 lira olarak belirlendiğini ve davacı kuruma bildirildiğini davacı tarafından da bu bedelin kabul edilerek ödeme yapılmış olduğundan kira bedelinin fazla ödendiğine ilişkin haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddi gerektiğini, ayrıca bu davada işin esasına bakıldığında kira bedelinin tespitine yönelik bir talebin söz konusu olduğunu ve bu hususun fazla ödenen kira bedeli alacağı olarak gösterildiğini...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... .... Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... .... Hukuk Dairesine gönderilmesine, ....01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki araç kiralama sözleşmesine dayalı olarak ödenmeyen kira bedeli alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 4/1-a maddesinde kira ilişkisinden doğan tüm uyuşmazlıkları konu alan davaların Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanında olduğu belirtilmiştir. Somut olayda dava, kira sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Sözleşmenin feshi ve bu nedenle doğan her türlü alacak ve zarar sözleşmeye göre belirlenecektir. Görev ile ilgili hususlar kamu düzenine ilişkin olduğundan ve mahkemece re'sen dikkate alınması gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğin nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davalı ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava kiralayan tarafından açılan kira sözleşmesinden kaynaklanan kira bedeli belirlenerek 4.620-TL kira farkı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece 01.01.2010-31.12.2010 tarihleri arası aylık kira parasının net 945-TL olarak tespitine, 12 aylık kira farkı olarak 2.760-TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından ayrı, ayrı temyiz edilmiştir....

          Mülga 1086 Sayılı HMUK'dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir. Somut olayda, taraflar arasında varlığı ihtilafsız olan faturaların araç kiralama bedeline ilişkin olduğu, davacının da kira ilişkisine dayalı olarak eldeki davayı açtığı, yasal düzenlemeler ve tespit edilen hususlar ve iddianın ileri sürülüş şekli bakımından taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığı ve kira ile ilgili hususlarda Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine ve dosyanın görevli Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            9.630.40 TL zararının bulunduğunu, müvekkili bünyesinde çalışan personel açısından ise ihbar ve kıdem tazminatları olarak toplam 29.626.29 TL. külfetin doğduğunu ileri sürerek, denkleştirme tazminatı olarak 355.000 TL, maddi tazminat olarak 5.000 TL, manevi tazminat olarak 40.000'TL olmak üzere toplam 400.000TL.'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Müspet Zararın Tazmini (Alacak) Dava, Türk Ticaret Kanununda yer alan Ticari İşletme ortaklığından kaynaklanan yoksun kalınan müspet zararın tahsiline ilişkin tazminat istemidir. Taraflar arasında kira ilişkisi olmadığı gibi kira ilişkisinin varlığına dair mahkemenin de bir nitelendirmesi yoktur. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli Yargıtay 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 20.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Dava, bu haliyle ödünç sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup ödünç sözleşmesi Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiş olduğuna göre uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemeler görevlidir. Bu durumda, uyuşmazlığın çözümünde İş Mahkemeleri değil, Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir. O halde mahkemece, işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, İş Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 29,20 TL harcın davacıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu