Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi; TCK'nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin gerektiği, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12/05/2015 gün ve 2014/4-655 Esas, 2015/152 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere kişiler arasında doğmuş bir alacak borç ilişkisine dayanmayan kazanç elde etme amaçlı ödünç para verme eylemlerinin tefecilik suçu kapsamında bulunduğu nazara alındığında, çiftçilik yapan müşteki ...’nun hububat alım satımı yapan sanıktan 2010 yılında 70.000 TL borç aldığı, karşılığında hasat zamanı mısır ve fıstık vermek üzere anlaşma yaptığı, teminat olarak açık senet imzalayıp sanığa verdiği, 2012, 2013, 2014 yıllarında sanığa değişik miktarda tarımsal ürünü teslim ettiği, bu şekilde borcunun bir kısmını ödemesine rağmen sanığın senedi iade etmediği, daha sonra aralarında hesap...

    Kapı üreticisi olduğunu, ödemelerde sıkışmasının söz konusu olamayacağını, davacının pazarlama elemanı olarak çalıştığını, şirketin kendi elemanından yardım amaçlı ödünç para aldığı iddiasının kasıtlı aşağılayıcı çirkin bir iddia olduğunu, bu iddiayı kesinlikle red ettiklerini, müvekkilinin ... isimli müşterisinin 12.09.2009 tarihinde 29.300,00 TLlik sipariş verdiğini, parayı ... isimli personelin elden teslim aldığını, aynı gün davacıya elden teslim ettiğini, davacının bu parayı aynı gün müvekkilinin şirket hesabına yatırması gerekirken öyle yapmayıp önce kendi hesabına yatırdığını, daha sonra havale çıkararak müvekkilinin hesabına aktardığını, davacının müvekkilinin hesabına yatırmış olduğu paranın iddia edildiği gibi yardım amaçlı ödünç bir para olmadığını, müvekkilinin müşterisinden sipariş bedeli olarak tahsil edilen para olduğunu, davacının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davanın yetki yönünden reddini, davanın tamamen haksız, dayanaksız ve kötü niyetle açılmış olması nedeniyle...

      nin davacı cari hesabına alacak, 20.10.2009 tarihinde davalı tarafından dava dışı Hacı Şahmal adına düzenlenen faturaların borç kaydedildiği, davacının; dava konusu yaptığı alacak tutarının davalının ticari ilişki içinde olduğu anlaşılan dava dışı Hacı Şahmal'den davalı adına tahsil edilen sipariş avansı tutarı olduğu, nitekim davacının mahkememizce isticvabında da müşteriden alınan paranın davacıya teslim edildiğine ilişkin belge altındaki imzayı da kabul ettiği, her ne kadar davacı, takibe konu asıl alacak miktarını davalıya ödünç olarak verdiğini iddia etmiş ise de; davacının bu iddiasını yazılı delille ispat edemediği, ispat yükünün davacı tarafta olduğu, davacı hakkında Bakırköy 13....

      Tefecilik ilişkisinde faiz karşılığı ödünç para alan kişi, iradi olarak faiz ilişkisinin tarafı olmakta olup gerçek anlamda suçun pasif failidir. Ancak kanun koyucu izlediği suç siyaseti gereği tefecilik fiilinin aktif failinin kolayca tespitini sağlamak amacıyla ödünç para alan kişiyi cezalandırmamıştır. Bu halde tefecilik fiilinin pasif faili konumunda bulunan faiz karşılığı ödünç para alan kişinin suçun mağduru olarak kabulüne olanak yoktur. Bu kişilerin fail hakkında şikayetçi olmaları halinde açılan bir kamu davasındaki konumları ihbar eden niteliğindedir ve suçun doğrudan mağduru olmadıklarından davaya katılma hak ve yetkileri bulunmamaktadır....

        İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ :Davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesi ile; dava dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanlarını tekrarlayarak, davacının "on günlük ödünç para" açıklaması ile davalıya 60.000,00 TL ödünç para gönderdiğini, bunun 15.000,00 TL'sinin ödenmesi nedeniyle bakiye 45.000,00 TL alacaklarının bulunduğunu, davacının banka havalesindeki açıklama ile paranın ödünç olarak gönderildiğini ispatlamış olduğunu, ispat yükünün paranın ödünç olarak gönderilmediğini savunan davalıya ait olduğunu, banka havalesinin yazılı delil başlangıcı niteliğinde bulunması nedeniyle tanıklarının dinlenilmesi gerektiğini beyanla, hukuka aykırı olan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2022/296 Esas KARAR NO : 2022/265 DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 22/04/2022 KARAR TARİHİ : 26/04/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 26/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı banka hesabında bulunan parasının bilgisi ve izni dışında internet yolu ile yapılan işlemler sonucu çekilmesi suretiyle müvekkilinin uğradığı zararın olay tarih olan 28/03/2022 tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiziyle beraber davalı bankadan tazminini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL: Dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir....

          Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; alacak miktarı net ve kesin olarak belirlenebilir olduğundan ve EFT dekontundaki miktar tartışmaya yer bırakmayacak şekilde açık olduğundan dolayı, mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmesinin yerinde olduğunu; davalı tarafın kararı İstinaf etmesi kötü niyetli ve alacağın tahsili sürecini uzatmak maksatlı olduğunu beyan ile; davalı tarafın istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep ederiz. DELİLLER: Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 25/03/2021 Tarih - 2020/168 Esas - 2021/98 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; ödünç sözleşmesinden kaynaklanan alacak için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır. Dosyanın incelemesinde; davacının havale dekontundan kaynaklanan alacağının tahsili için Sakarya 3....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tefecilik HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: TCK'nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması, kişiler arasında doğmuş bir alacak borç ilişkisine dayanmayan kazanç elde etme amaçlı ödünç para verme eylemlerinin tefecilik suçu kapsamında bulunması ve aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında yüksek sayılabilecek miktarda paranın karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmaması, bu bağlamda katılanın sanıktan 7.000 TL borç alıp karşılığında kendisinden vade farkı olarak 5.000 TL istendiğini iddia etmesi, sanığın da katılana abisinin arazisini satın alacağından...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tefecilik HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: TCK'nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12/05/2015 gün ve 2014/4-655 Esas, 2015/152 sayılı Kararında da açıklandığı üzere kişiler arasında doğmuş bir alacak borç ilişkisine dayanmayan kazanç elde etme amaçlı ödünç para verme eylemlerinin tefecilik suçu kapsamında bulunması ve aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında yüksek sayılabilecek miktarda paranın karşılıksız verilmesinin de hayatın olağan akışına uygun olmaması, mağdur ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tefecilik HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: TCK'nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 12/05/2015 gün ve 2014/4-655 Esas, 2015/152 sayılı Kararında da açıklandığı üzere kişiler arasında doğmuş bir alacak borç ilişkisine dayanmayan kazanç elde etme amaçlı ödünç para verme eylemlerinin tefecilik suçu kapsamında bulunması ve aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında yüksek sayılabilecek miktarda paranın karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmaması nazara alındığında; tanık ....n sanıktan 2006...

                UYAP Entegrasyonu