DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece verilen hükmün davalı-karşı davacı baba tarafından temyiz edildiği ancak dosya arasında davalı-karşı davacıya yapılan gerekçeli kararın tebliğine ilişkin tebligat parçasının olmadığı görülmüştür. Yapılan temyizin süresinde olup olmadığının anlaşılabilmesi için gerekçeli karar tebliği gerçekleşmişse tebligat örneğinin dosya arasına alınması için dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi.13.12.2016(Salı) .......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık; müşterek çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve nafaka talebine ilişkin olup, 2. Hukuk Dairesinin bozma ilamı doğrultusunda hüküm tesis edilmiştir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Dosya, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince incelenerek görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş olup, 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasanın 21.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 11.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/01/2014 NUMARASI : 2012/782-2014/40 Uyuşmazlık, bağımsız açılan nafaka istemine ilişkin olmayıp çocukla şahsi ilişki tesisi ile birlikte açılan nafaka istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Dosya, Yargıtay 2.Hukuk Dairesince incelenerek görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş olup, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 07.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu nedenle HMK'nun 352. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinin nafaka yönünden miktar itibariyle kesinlik nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. 2.Dava müşterek çocukla kişisel ilişki talebine dairdir. Mahkememizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Velayet kendisine verilmeyen tarafla çocuk arasında kişisel ilişki tesis edilirken, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlaki yararları esas alınır. Çocukla, velayet kendisine bırakılmayan ebeveyn arasında düzenli kişisel ilişki kurma ve bu ilişkiyi sürdürme çocuk için bir hak olduğu gibi düzenli ilişkiyi elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır....
Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Tarafların boşanmalarına ilişkin karar 03.10.2012 tarihli olup o tarihte müşterek çocuğun anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğu düşünüldüğünde baba ile yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulması doğru olduğu gibi, eldeki davanın karar tarihinde çocuğun yaşı itibariyle anneye bağımlılığının azaldığı göz önünde tutulduğunda baba ile yatılı kişisel ilişki kurulması da isabetlidir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davacının çocukla kişisel ilişki kurulmasına yönelik davasının kısmen kabulü ile, velayeti annesinde bulunan müşterek çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, davacının nafakanın arttırılması talebinin kabulü ile;müşterek çocuk için hükmedilen 300 TL iştirak nafakasının 300 TL arttırılarak 600 TL'ye çıkarılmasına, bu nafakanın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ve bu miktar nafakanın her yıl TÜİK tarafından belirlenen TÜFE oranında arttırılmasına, aynı kararın hüküm kısmının 5 numaralı bendinin dava tarihinden itibaren infazda tereddüt yaratması nedeniyle kaldırılmasına karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019//129 Esas 2019/86 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davacı T1 vekili tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Adana 2.İcra Müdürlüğünün 2016/2631 esas sayılı dosyası ile çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin ilamlı icra takibi yapıldığını, takip dayanağı ilama göre çocuğun velayetinin davalı alacaklıya verildiğini ve müvekkili borçlunun çocukla şahsi ilişki kurmasına karar verildiğini, davalı alacaklının ilama göre takip yapamayacağını, davalının çocuğu hiç yanına almadığını, çocuğu müvekkilinde bıraktığını, davalı alacaklının 2018 yılı Mart ayında ailesini de terkederek gittiğini, nerede olduğunun bilinmediğini, davalı alacaklının adresinin halen müvekkilinin adresinde kayıtlı olduğunu, çocuğun tüm ihtiyaçlarının müvekkili tarafından karşılandığını, davalı alacaklının adresinin belli olmaması nedeni ile çocukla nasıl şahsi ilişki kuracağının bilinemediğini belirterek...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava çocukla kişisel ilişki tesisi talebinden ibarettir....
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının dilekçesinde belirtilen hususların asılsız olduğunu, davacının, müşterek çocukla görüşmesine izin vermediğini, her defasında aradığında reddettiğini, çocuğu göstermediğini, çocuğunun psikolojisini düşündüğü için farklı yollara başvurmadığını, asıl müşterek çocuğu göstermeyerek davacının çocuğun psikolojisini bozduğunu, çocuğu kaçırma gibi herhangi bir eylemde bulunmadığını, davacının iftiralarını kabul etmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davalının 16/11/2006 tarihinde Ali Yılmaz ile evlediği, bu evliliğinden Mert ve İbrahim isimli çocuklarının olduğu, eş Ali Yılmaz'ın 06/04/2008 tarihinde öldüğü, davalı kadının 24/06/2009 Hacı Hasan ile evlendiği, davalı kadının yeni eşi ile Hollanda'da yaşadığı, yeni eşinden de 2 çocuğu olduğu, 2- 3 seneye kadar davalının Türkiye'ye gelerek çocukla ilgilendiği ancak 2- 3 senedir çocuğu görmediği, dava konusu çocuğun 4 aylıkken davacıya bırakıldığı, ve bu güne kadar çocukla davacının ilgilenmesi, bakım ve gözetiminin davacı tarafından yapılması , çocuğun mahkemece alınan beyanlarında davacı ile yaşamak istediğini belirtmesi, Sir raporlarında çocuğun bakım ve gözetiminin davacıda kalması gerektiğinin belirtilmesi, çocuğun davalının yeni eşiyle ve üvey kardeşleriyle bağlarının gelişmemiş olması, yeni eşinin çocuğu dövdüğünü ve odaya kilitlediğini söylemesi, çocuğun davacıyı anne olarak görmesi ve davacıya olan bağlarının kuvvetli olması...