Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin velâyetinin anneye verildiğini, davalı baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulduğunu, davalının kişisel ilişki kararına uymadığını, ihlal ettiğini, davacıya her gün her saat kendisi ve çocuğu üzerinden tehdit ettiğini, hakaret içeren mesajlar attığını, çocuğu kaçırmakla tehdit ettiğini iddia ederek çocukla baba arasındaki “Küçüğün her Cumartesi günü saat 13.00'de anneden alınıp aynı gün saat 17.00'de anneye teslimi, dini bayramların ikinci günü saat 13.00'de anneden alınıp aynı gün saat 17.00'de anneye teslimi suretiyle baba ile kişisel ilişki kurulmasına..” şeklindeki kişisel ilişkinin kararının kaldırılmasını mümkün olmadığı halde birer ay aralıklarla refakatçi eşliğinde kişisel ilişki kurulmasını talep etmiştir. II. CEVAP Davalıya dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilmesine rağmen, davalı davaya cevap vermemiştir. III....

    Davalı-birleşen dosya davacı vekili birleşen dosyaya ibraz ettiği 15.08.2016 tarihli dava dilekçesinde özetle davalı-davacı baba ile müşterek çocuk arasında tedbiren kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Ortak çocuk ile baba arasında 1 Temmuz-31 Temmuz tarihleri arasında yatılı kurulan kişisel ilişki uzun olduğu gibi; ortak çocuğun baba ile hafta sonu kurulan kişisel ilişki günleri de infazda zorluk ve tereddüt oluşturacak nitelikte olup çocuğun bedeni ve fikri gelişmesine engel olacaktır. Küçüğün yaşı ilerlediğinde yeniden kişisel ilişkinin düzenlenmesi de mümkün olduğu gözetildiğinde daha uygun süreli kişisel ilişki kurmak gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan sair yönlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 26.02.2020 (Çrş.)...

      sureti ile kişisel ilişki kurulmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kadın lehine hükmolunan nafaka ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Çocukla ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveyn arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalının temyiz itirazlarına gelince; Davalı baba ile çocuk arasındaki tesis edilen kişisel ilişkinin değiştirilebilmesi için mevcut kişisel ilişki nedeniyle çocuğun huzurunun ciddi olarak tehlikeye girmiş olması veya kendisine kişisel ilişki hakkı tanınan ebeveynin bu hakkını amacına ve yükümlülüklerine aykırı olarak kullanmış bulunması veya çocukla ciddi şekilde ilgilenmemiş olması gerekir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, davalıyla evlilik dışı ilişkisinden dünyaya gelen ve “tanıma” ile babalarına bağlanan çocukları 2000 doğumlu .... ve 2005 doğumlu ...'la kişisel ilişki kurulmasını istemiş, mahkemece; davanın ... yönünden kesin hüküm sebebiyle reddine karar verilmiş, diğer çocuk ....'la kararda gösterilen sürelerde kişisel ilişki tesis edilmiştir. Mahkeme, kesin hükme,...la daha önce kurulan kişisel ilişkiye dair ilamı esas almıştır. Çocuklarla kişisel ilişki tesisi, yeni olguların zorunlu kılması, durum ve koşulların değişmesi veya çocuğun menfaatinin gerektirmesi halinde değiştirilebilir, büsbütün kaldırılabilir veya süresi genişletilip sınırlandırılabilir....

            Aile Mahkemesi'nin 2015/653 E. sayılı dosyasından verilen 28.01.2016 tarihli ara kararına dayalı olarak aleyhine Çocuk Teslimi ve Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasına İlişkin (örnek 3) ilamlı icra takibi başlatıldığını, söz konusu ara karara dayanılarak başlatılan ilamlı icra takibinini usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Takibin dayanağı, çocukla baba arasında ara kararda belirtilen saat ve günlerde tedbiren kişisel ilişki kurulmasına yönelik ... 2. Aile Mahkemesi'nin 28.01.2016 tarihli ara kararı olup bu ara kararı İİK'nun 25 ve 25/a maddelerinde yazılı ilam niteliği taşımadığından bu karara dayanılarak ilamlı icra takibi yapılamaz. Bu ihtiyati tedbir kararı HMK 393. maddesi uyarınca kararı veren mahkeme tarafından uygulanır. Açıklanan nedenlerle mahkemece şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir....

              Aile Mahkemesi'nin 2015/480 E. sayılı dosyasından verilen 16.02.2016 tarihli ara kararına dayalı olarak aleyhine Çocuk Teslimi ve Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasına İlişkin (örnek 3) ilamlı icra takibi başlatıldığını, söz konusu ara karara dayanılarak başlatılan ilamlı icra takibinini usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Takibin dayanağı, çocukla baba arasında ara kararda belirtilen saat ve günlerde tedbiren kişisel ilişki kurulmasına yönelik ... ... 4. Aile Mahkemesi'nin 2015/480 E. sayılı dosyasından verilen 16.02.2016 tarihli ara kararı olup bu ara kararı İİK'nun 25 ve 25/a maddelerinde yazılı ilam niteliği taşımadığından bu karara dayanılarak ilamlı icra takibi yapılamaz. Bu ihtiyati tedbir kararı HMK 393. maddesi uyarınca kararı veren mahkeme tarafından uygulanır....

                Aile Mahkemesi'nin 18.12.2014 tarihli çocukla anne arasında kararda belirtilen saat ve günlerde tedbiren kişisel ilişki kurulmasına yönelik olup bu ara kararı İİK'nun 25 ve 25/a maddelerinde yazılı ilam niteliği taşımadığından bu karara dayanılarak ilamlı icra takibi yapılamaz. Bu ihtiyati tedbir kararı HMK 393. maddesi uyarınca kararı veren mahkeme tarafından uygulanır. Açıklanan nedenlerle mahkemece şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu