, çocuğun gelişimininde baba yanında daha sağlıklı olacağını, Z... adlı şahsı sık sık evine davet edip bu şahsın evde kaldığını, çocuğun psikolojik gelişimini olumsuz yönden etkilendiğini belirterek müşterek çocuk Efe'nin annede olan velayetinin kaldırılmasına, velayetin davacı babaya verilmesine, davalı ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
nın yurtdışına çıkışının engellenmesi talepli” velayetin değiştirilmesi davası açtığı, mahkeme hakimince 28.08.2011 tarihinde tedbiren küçük ...'nın yurtdışına çıkışının engellenmesine karar verildiği, 09.07.2012 tarihinde davalının talebi ve delillerin toplanmış olması da dikkate alınarak, küçüğün yurtdışına çıkışının engellenmesi kararının kaldırıldığı, 14.04.2013 tarihinde velayetin değiştirilmesi davasının reddine karar verildiği, kararın davacının temyizi üzerine, 16.09.2014 tarihinde Yargıtayca onandığı, davacının karar düzeltme talebinin de, 30.03.2015 tarihinde reddedilerek velayetin reddi kararının kesinleştiği anlaşılmıştır. Davalı annenin müşterek çocuğu, yurtdışına kalıcı olarak götürme olasılığının bulunması, çocukla davalı babanın kişisel ilişki kurma hakkının tehlikeye düşecek olması, çocuğun süresiz veya uzun süreli olarak yurtdışına çıkışının engellenmesini gerektirmez....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava velayetin değiştirilmesi, olmadığı takdirde şahsi ilişkinin artırılarak yeniden düzenlenmesi isteminden ibarettir. İlk derece mahkemesince velayetin değiştirilmesi talebi reddedilmiş, şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası kabul edilerek şahsi ilişki yeniden düzenlenmiştir. Velayetin değiştirilmesi talebinin reddi kararı istinaf olmaksızın kesinleşmiştir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden tarafların Aksaray 2. Aile Mahkemesinin 2017/800 E. 2017/1029 K....
Kişisel ilişki kurma hakkı, anne/baba ile çocuğa belirli gün ya da saatlerde görüşme, birbirlerinden haberdar olma, birbirlerinin yaşamında olma, karşılıklı etkilenme yetkisi veren bir haktır. Bu hak, anne/baba için olduğu kadar çocuk için de bir haktır (2003 tarihli Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4/1). 4721 sayılı TMK'nın konuya ilişkin 323. maddesi; "Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. "324.maddesi ise; “Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı baba tarafından çocukla kişisel ilişkinin kaldırılması davası yönünden temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması talep edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa 31/03/2011 tarihli 6217 sayılı Kanunu'nun 30. maddesiyle ilave edilen geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesinde; çocukla kişisel ilişkinin düzenlenmesine ilişkin verilen kararların Yargıtay'da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verilerek, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Çocukla Kurulan Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Protokol Hükmünün Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından, velayetin değiştirilmesi davasının reddi yönünden; davalı-davacı tarafından ise, protokol hükmünün yeniden düzenlenmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalının velayetin değiştirilmesi davasının reddedildiğinin anlaşılmasına göre, temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Velayet hakkını kullanmanın doğal sonucu olarak,velayet hakkı kendisinde bulunan davalı-davacı annenin, ortak çocukla gerek yurt dışı gerekse yurt içinde seyahat etmesi davacı-davalı...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişki Taraflar arasındaki "velayetin değiştirilmesi" davası ile "kişisel ilişki tesisine" dair davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından; ortak çocu......velayeti, kişisel ilişki ve vekalet ücreti yönünden; davalı-davacı tarafından ise, ortak çocuk Melikşah'ın velayeti ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz isteklerinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,...
Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğinden koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı, anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir....
Aile Mahkemesi TARİHİ : 10/02/2015 NUMARASI : 2012/302-2015/52 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından, velayet isteminin reddi, kişisel ilişki süresi ve nafaka miktarı yönünden; davalı-karşı davacı tarafından ise, nafakaların miktarı, kişisel ilişki süresinin değiştirilmesi, yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 01.12.2015 günü duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı F.. D.. vekili Av. M.. O.. ve karşı taraf temyiz eden davalı D.. D.. vekili Av. E.. Ç.. geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
Cumartesi günleri saat 10:00'dan aynı gün saat 17:00'a kadar; Dini bayramların 2. günü saat 10:00'dan aynı gün saat 17:00'a kadar KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASINA, "karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı; kişisel ilişki süresi yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi ana ve baba için bir hak olduğu gibi, çocuk için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır....