Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; yurt dışında yaşayan davacının, velayetin değiştirilmesi halinde Türkiye'de yaşayacağını iddia etmediğine göre, velayetin değiştirilmesi halinde müşterek çocuğu yurt dışına götüreceği, çocuğun doğumundan beri babası ile çok kısa süreli kişisel ilişki kurduğu ve onu yeterince tanımadığı, her ne kadar kişisel ilişkinin kurulması konusunda davalı annenin de ihmali bulunduğu kabul edilebilir ise de, davacı babanın da çocuğun küçüklüğünden beri düzenli olarak kişisel ilişkiyi tesis etmek için yeterince çaba sarf etmediği, ancak dava tarihinden önce kısa aralıklarla birden fazla kez icra takibi ile kişisel ilişki kurmaya çalıştığı, gelinen aşamada davacı hakkında cinsel istismar iddiası ile ilgili yürütülen soruşturmanın devam etmesi, çocuğun yaşı, doğumundan itibaren sadece annesi ile yaşayıp babayı yeterince tanımayışı, ilkokula başlaması, alıştığı ortamın anne yanında oluşması, çocuğun üstün menfaati, velayetin değiştirilmesi halinde anneden uzun...

Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Çocukla, velayet kendine verilmeyen ebeveyn arasındaki kişisel ilişkinin bir amacı çocuğun ruhsal ve kişisel gelişiminin sağlıklı bir şekilde sağlanması, bir amacıda analık ve babalık duygularının tatminini sağlamaktır. Velayet hakkı annesine verilen müşterek çocuk 2006 doğumlu olup baba yanında yatılı kalabilecek yaştadır. O halde, müşterek çocukla davalı baba arasında hafta sonları da çocuğun babasının yanında yatılı kalacağı şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir: Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK. md. 438/7)....

    değiştirilmesi davasının kabulüne, çocuğun velâyetinin babaya verilerek anne ile kişisel ilişki tesisine ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının reddine karar verilmiştir IV....

      DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması - Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından her iki dava yönünden; davalı-davacı tarafından ise tedbiren velayet isteminin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, davacı-davalı tarafından açılan kişisel ilişkinin kaldırılması ve davalı-davacı tarafından karşı dava olarak açılan velayetin değiştirilmesi davasıdır. Mahkemece, ön inceleme duruşmasında yapılması gereken işlemler olan dava şartları ve ilk itirazlar incelenmeden, uyuşmazlıklar tespit edilip, taraflara delillerini göstermeleri için süre verilmeden (HMK m. 140) karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ:Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki "kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine" ilişkin dava ile "velayetin değiştirilmesine" ilişkin davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, her iki dava yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 15.05.2012 günü temyiz eden davalı-karşı davacı ... ile vekili gelmediler. Karşı taraf davacı-karşı davalı ... Berrin Mutlu vekili Av. .geldi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

          Davacı baba boşanma kararı ile birlikte velayeti anneye bırakılan ortak çocuk 2016 doğumlu Hacer Buğlem'in velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı baba tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....

          DAVA Davacı-davalı baba dava ve vekili karşı davaya cevap dilekçesinde; boşanma ilâmıyla çocuğun velâyetinin anneye verilerek baba ile kişisel ilişki tesis edildiğini, o dönemde çocuğun yaşının küçük olması ve babanın da başka şehirde görevli olması nedeniyle kişisel ilişkinin sınırlı olduğunu ancak babanın çocukla aynı şehire taşındığını, çocuğun da büyüdüğünü, daha fazla kişisel ilişki talebinin anne tarafından reddedildiğini, çocukla kişisel ilişkinin hep icra yoluyla sağlandığını, çocuğun babasına ve onun eşine karşı kötü sözler söylemesi konusunda tembihlendiğini, annenin yanında kendine ait bir odasının olmadığını, annenin çocuğu intikam aracı olarak kullandığını ve çocuğa psikolojik şiddet uyguladığını iddia ederek; ortak çocuğun velâyetinin değiştirilerek babaya verilmesine, mümkün olmadığı takdirde her hafta sonu, yarıyıl tatili boyunca ve yazın bir ay olacak şekilde kişisel ilişki düzenlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. II....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık, velayetin tespiti, çocukla kişisel ilişki kurulması ve nafaka istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 28.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              kişisel ilişki kurulmasına; babanın karşı davasının reddine ve birleşen velâyetin değiştirilmesi davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

                Taraflar arasındaki karışılıklı görülen velayetin değiştirilmesi ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince velayetin değiştirilmesi davasının kabulüne, birleşen davada davacı kurumun aktif husumet ehliyeti ile davada hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararın birleşen davada davacı kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu