DAVA Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2011 yılında resmi nikah olmaksızın birlikte yaşadıklarını, birlikteliklerinden 02.11.2012 ... ... isimli ortak çocuklarının doğduğunu, çocuğun daha sonra baba tarafından 04.01.2013 tarih ve 58 nolu Tanıma Senedi Belgesi ile tanındığını, fiili birlikteliğin 2013 yılının kış ayında sona erdiğini ve kadın ve çocuğun babaevine döndüğünü, şuan 9 yaşında olan çocuğun tüm ihtiyaç ve harcamalarını müvekkil 8 senedir tek başına karşıladığını, davalı babanın ise fiili birliktelik sona erdikten sonra hiçbir şekilde çocukla ilgilenmediğini, arayıp sormadığını, tanıma beyanı nedeniyle çocuğa davalı babanın soyadının verildiğini, çocuğun soyadının ... olmasının maddî ve hukuki bir anlamı olmadığını, bu sebeple çocuğun ... olan soyadının değiştirilerek çocuğa velâyet hakkının bir sonucu olarak davacının Sincar olan soyadının verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
"İçtihat Metni"Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçlarından suça sürüklenen ... ile beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan suça sürüklenen ...'in yapılan yargılamaları sonunda; sanık ...'in çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve çocuğun basit cinsel istismarı suçlarından, sanık ... 'in çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkûmiyetlerine dair Tunceli Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 13.03.2009 gün ve 2007/95 Esas, 2009/30 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi suça sürüklenen çocuklar müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Suça sürüklenen çocuk ... hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Suça sürüklenen çocuklar ... ve ......
in 08/03/2013 doğumlu olup dava tarihinde henüz 3 yaşında olduğu, ortak çocuğun velâyet düzenlemesine ilişkin 2017 yılında düzenlenen sosyal inceleme raporundan sonra, gerek ilk derece mahkemesinin karar tarihi olan 26/03/2021 tarihine kadar, gerekse bölge adliye mahkemesinin karar tarihi olan 04/04/2022 tarihine kadar aradan geçen süre zarfında ortak çocuğun idrak çağına ulaştığı görülmektedir. Bu durumda velâyete ilişkin karar tarihi itibariyle mahkemece yeterli araştırmaların yapılmadığı anlaşılmaktadır. Davalı-karşı davacı erkek temyiz dilekçesinde, davacı-karşı davalı kadının yeniden evlendiğini, ortak çocuğa kadının annesinin baktığını, çocuğun bulunduğu ortamın çocuğun gelişimi için olumsuz özellikler taşıdığını, çocuğun okul hayatının kötüye gittiğini iddia ederek velâyetin kendisine verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (sanık ... ikişer kez), çocuğun basit cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, çocuğun basit cinsel istismarı (sanık ...) HÜKÜM : Sanık Muhammed'in nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından birer kez mahkûmiyeti ile birer kez beraatine, sanık ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı (sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve suça sürüklenen çocuk için), çocuğun kaçırılması ve alıkonulması (tüm sanıklar ile suça sürüklenen çocuk) HÜKÜM : Sanık ... hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı eylemi reşit olmayanla cinsel ilişki kabul edilerek bu suç ile çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan kurulan hükümlerin açıklanmasının geri bırakılması, sanıklar ..., ..., ..., ... ile suça sürüklenen çocuk ...'nin beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan beraatleri ile çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan kurulan hükümlerin açıklanmasının geribırakılmasına, sanık ...'in çocuğun kaçırılması ve alıkonulması İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi....
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının reddine, ancak; Ölen ile suça sürüklenen çocuğun arkadaş oldukları, olay tarihinde, ölen ile suça sürüklenen çocuğun arkadaşları ile buluşup, gece geç vakitlere kadar oturdukları, dönüşte ölenin daha önceden bir arkadaşına emanet verdiği bisikletini aldıkları, ölenin bisiklete bindiği, suça sürüklenen çocuğun da motorsikletine bindiği, ölenin de bisiklete binmiş olarak, suça sürüklenen çocuğun sağ omuzundan sol eliyle tutup, 30-40 km hızla birlikte gitmeye başladıkları, suça sürüklenen çocuğun öleni omuzunu bırakması için uyardığı, ölenin suça sürüklenen çocuğun omuzunu bıraktığı anda dengesini kaybedip yol kenarındaki çöp konteynırına kafasını çarparak öldüğü; keşif trafik bilirkişi raporu ile suça sürüklenen çocuğun, bisiklet sürücüsünün kendisine tutunmasına ve asılmasına...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Kısa kararın açıklandığı 10/12/2015 tarihli duruşmaya, Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka bir suçtan hükümlü bulunan suça sürüklenen çocuğun getirtilerek hazır edilmiş ve hüküm suça sürüklenen çocuğun yüzüne karşı verilmiş ise de, yasa yolu bildiriminde CMK'nın 263'üncü maddesine göre bulunduğu cezaevi aracılığıyla kararı temyiz edebileceğinin belirtilmemesi suretiyle yanıltılması nedeniyle, suça sürüklenen çocuğun 28/12/2015 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Kolluk görevlilerince 30/10/2010 tarihinde düzenlenen tutanak içeriğine göre semt pazarında devriye gezdikleri sırada kolluk görevlilerince tanınan suça sürüklenen çocuğun şüpheli davranışları üzerine uzaktan takibe alındığı, başka dosyanın müştekisi olan ...'ın çantasından hırsızlık yaparken yakalandığı, suça sürüklenen çocuğun üzerinde ...'...
desteklediği, müşterek çocuğun yaşı nedeniyle uyku saatleri ve yeme saatlerinin mevcut olması sebebiyle kafasına göre çocuğun düzenini göz ardı ederek çocuğu görmek istediğinde müvekkilinin kendisine sonra almasını söylediği, müvekkilinin amacasının çocuğun alışık olduğu düzeni bozmak istemediği, müşterek çocuğun velayetinin annede kalmasının her türlü çocuğun yararına olacağı" karşı iddia ve vakıaların ileri sürülerek, davanın reddi ile çocuğun yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
"Bir çocuğun, 3. maddede belirtildiği şekilde, kanuna aykırı olarak yeri değiştirilmiş veya çocuk alıkonulmuş ve çocuğun bulunduğu Taraf Devletin adli veya idari makamına müracaat anında, yer değiştirme veya alıkonulmadan itibaren bir yıldan az zaman geçmişse, müracaatta bulunulan makam, çocuğun derhal geri dönmesini emreder. Yukarıdaki fıkrada öngörülen bir yıllık sürenin sona ermesinden sonra bile müracaatta bulunulursa, adli veya idari makamın, keza çocuğun geri dönmesini emretmesi gerekir, yeter ki, çocuğun yeni çevresine intibak ettiği tespit edilmesin (Söz. m.12).” Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; tarafların ortak çocuğu 19.07.2011 doğum tarihli...'...
birlikte hiçbir sosyal aktiviteye katılmadığını, müşterek çocuğun dedesi ile birlikte sürekli evde kaldığı için içine kapanık sessiz bir çocuk olduğunu, müşterek çocuğun sürekli babasına gitmek istemediğini, müvekkil ve ailesi ile birlikte yaşamak istediğini, müvekkilinin annesinin ve babasının müşterek çocuğun maddi ve manevi her türlü ihtiyacını karşılayabileceğini, müşterek çocuğun velayetinin davalı babadan alınarak davacı anneye verilmesini talep ve dava etmiştir....