"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı (mağdurlar ... ile ...'ya karşı ayrı ayrı), kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (mağdur ...'ya karşı) HÜKÜM : Çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (mağdur ...'ya karşı), beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı (mağdur ...'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...davacının müşterek çocuk Umut'a davalının şiddet uyguladığı, hastalığında çocukla ilgilenmediği, davalının başka bir şahısla gayri resmi yaşadığı açıklamalarıyla velayet değişikliği talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Çocuk ve anne görülerek alınan sosyal inceleme raporunda çocuk için muhtemel bir risk durumunun tespit edilmediği, çocuğun anne yanında mutlu olduğu, anneye duygusal olarak bağlı olduğu, anne yanında kalmak istediği ve davalı annenin de çocuğun velayetini üstlenme konusunda motivasyonunun yüksek olduğu, velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durumun tespit edilmediği ortaya konulmuştur. Alınan sosyal inceleme raporuna göre öncelikle çocuğun menfaatinin esas alınması gerektiği yönündeki genel uygulama karşısında davacının velayet değişikliğini gerekli kılacak sebepleri ispatlayamadığı sonucuna varılarak davanın REDDİNE,"karar verilmiştir....
Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)’nun 182/2.maddesinde velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılması esası kabul edilmiştir. Ayrıca TMK’nun 328.maddesinde:“Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.” hükmü yer almaktadır. İştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana babanın mali durumuna göre takdir edilir. Ayrıca, nafakanın takdirinde birlik devam ederken çocuğun alıştığı yaşama şekli de dikkate alınır. Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır....
Hak ehliyeti bulunan her gerçek ve tüzel kişi, davada taraf olabilme ehliyetine de sahiptir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 28’inci maddesinde ise, kişiliğin, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlayıp ölümle sona erdiği ve çocuğun hak ehliyetini, sağ doğmak koşuluyla ana rahmine düştüğü andan başlayarak elde ettiği hüküm altına alınmış olup, gerçek kişilerin kişiliği ve bununla medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyeti ölümle sona erdiğinden, ölmüş kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun tarafta iradi değişikliği düzenleyen 124. maddesinde belirtilen, bir davada taraf değişikliğinin, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkün olduğu; ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edileceği; yine, dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, taraf...
Hak ehliyeti bulunan her gerçek ve tüzel kişi, davada taraf olabilme ehliyetine de sahiptir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 28’inci maddesinde ise, kişiliğin, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlayıp ölümle sona erdiği ve çocuğun hak ehliyetini, sağ doğmak koşuluyla ana rahmine düştüğü andan başlayarak elde ettiği hüküm altına alınmış olup, gerçek kişilerin kişiliği ve bununla medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyeti ölümle sona erdiğinden, ölmüş kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun tarafta iradi değişikliği düzenleyen 124. maddesinde belirtilen, bir davada taraf değişikliğinin, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkün olduğu; ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edileceği; yine, dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, taraf değişikliği...
ın, dava tarihinden önce, 05.5.2008 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun tarafta iradi değişikliği düzenleyen 124. maddesinde belirtilen, bir davada taraf değişikliğinin, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkün olduğu; ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edileceği; yine, dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edilebileceğine ilişkin düzenlenme karşısında; adı geçen davalının mirasçılarına yöntemince husumet tevcih edilerek yargılamanın sürdürülmesi gerekirken, ölü kişi hakkında yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsiz bulunmuştur....
HUKUKÎ SÜREÇ- OLAY VE OLGULAR Sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu işlediği iddiası ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'un (5237 sayılı Kanun) 35. madde delaletiyle 103/2, 53/1 maddeleri uyarınca açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin kararıyla mevcut deliller değerlendirilerek sanığın; çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan 6545 sayılı Kanun değişikliği öncesi 5237 sayılı Kanun'un 103/2, 35/2, 62/1 maddeleri uyarınca 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. II. TEMYİZ SEBEPLERİ Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği Tarafların aralarında husumet olduğuna, sanığın üzerine atılı suçu işlediği hususunda her türlü şüpheden uzak ve kesin inandırıcı delilin bulunmadığına ilişkindir. III....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Mala zarar verme HÜKÜM : 5237 sayılı TCK'nın 151/1, 31/3 ve 52/2-4. maddeleri uyarınca 1.600 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suça sürüklenen çocuğun olay tarihinde katılana ait olan....plaka sayılı aracın üzerine oturduğu, katılanın ikaz etmesi üzerine aralarında tartışma yaşandığı, suça sürüklenen çocuğun katılana hakaret ettiği ve katılana ait araca tekme atmak suretiyle zarar verdiği, böylelikle üzerine atılı mala zarar verme suçunu işlediği iddia olunan somut olayda; Suça sürüklenen çocuk müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine; ancak; 1-) 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun'un 253. maddesinin 3. fıkrasında yer alan ''etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile'' ibaresinin metinden çıkartılmış olması ve söz konusu kanun değişikliği ile 5271 sayılı...
Hak ehliyeti bulunan her gerçek ve tüzel kişi, davada taraf olabilme ehliyetine de sahiptir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 28’inci maddesinde ise, kişiliğin, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlayıp ölümle sona erdiği ve çocuğun hak ehliyetini, sağ doğmak koşuluyla ana rahmine düştüğü andan başlayarak elde ettiği hüküm altına alınmış olup, gerçek kişilerin kişiliği ve bununla medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyeti ölümle sona erdiğinden, ölmüş kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114. maddesinde, taraf ve dava ehliyetine sahip olunması, dava şartı olarak düzenlenmiş ise de; anılan Yasanın tarafta iradi değişikliği düzenleyen 124/3. maddesinde, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edileceği belirtilmiştir....
Hak ehliyeti bulunan her gerçek ve tüzel kişi, davada taraf olabilme ehliyetine de sahiptir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 28’inci maddesinde ise, kişiliğin, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlayıp ölümle sona erdiği ve çocuğun hak ehliyetini, sağ doğmak koşuluyla ana rahmine düştüğü andan başlayarak elde ettiği hüküm altına alınmış olup, gerçek kişilerin kişiliği ve bununla medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyeti ölümle sona erdiğinden, ölmüş kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114. maddesinde, taraf ve dava ehliyetine sahip olunması, dava şartı olarak düzenlenmiş ise de; anılan Yasanın tarafta iradi değişikliği düzenleyen 124/3. maddesinde, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edileceği belirtilmiştir....