Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesi ve Akçadağ Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R - Dava, evlilik dışı doğan küçüğe annesinin küçük olması nedeniyle vasi atanması istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 337. maddesinde "Ana ve baba evli değilse velâyet anaya aittir. Ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velâyet kendisinden alınmışsa hâkim, çocuğun menfaatine göre, vasi atar veya velâyeti babaya verir." hükmüne yer verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 411. maddesine göre ise “vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairesine aittir. “Aynı Yasanın 19. maddesinde de; “Bir kimsenin ikametgahı, yerleşmek niyetiyle oturduğu yerdir...” hükümlerine yer verilmiştir. Dosya kapsamından, küçüğün ve annesinin adrese dayalı nüfus kayıt sistemi bilgilerine göre ... adresinde oturduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın Elazığ 1....

    Erkek çocuğun annesinin yanına gittikten sonra alt ıslatma problemi yaşadığını iddia etmiş, kadın ise evlilik birliği devamında da çocuğun bu sorunu yaşadığını belirterek Hacettepe Üniversitesi'nden çocuğun buna ilişkin tedavi evraklarının istenilmesini talep etmiş, ancak tedavi evraklarının dosyaya getirtilmediği görülmüştür. Kadın velayete yönelik istinafında, babanın Beypazarı'nda çalıştığını, evinin Ankara'da olduğunu, bu nedenle çocuğa babaannenin bakacağını, bu durumun ise çocuğun menfaatlerini zedeleyeceğini iddia etmiştir. Buna göre erkeğin iş yeri bilgilerinin dosyaya temin edilmesi gerekmektedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Mala zarar verme HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığına Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Suça sürüklenen çocuk müdafinin yüzüne karşı tefhim olunan 20.12.2011 tarihli ceza verilmesine yer olmadığı hükmüne yönelik, suça sürüklenen çocuğun kanuni temsilcisi olan annesinin yasal süresi geçtikten sonra yaptığı, 31.01.2012 tarihli temyiz inceleme başvurusunun, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      DAVA Davacı anne vekili dava dilekçesinde özetle; çocuğun babasıyla görüşmek istemediğini, babanın ve çevresinin alkol, sigara gibi alışkanlıkları olduğunu, çocuğa alkol ve sigara içirmeye çalıştıklarını, ona örnek olmadıklarını, babanın çocuğa küfür öğrettiğini, şiddet uyguladığını, çocuğun en son babasının evinden kaçarak annesine geldiğini ve babaya her gittiğinde psikolojisinin bozulduğunu gösteren davranışlar sergilediğini iddia ederek yatılı olarak kurulan kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı baba vekili cevap dilekçesinde özetle; baba hakkındaki iddiaların doğru olmadığını, annenin babanın çocukla kişisel ilişkisini engellediğini, davalının icraya başvurmak zorunda kaldığını, çocuğun annesinin etkisi ile babasının evinden gizlice ayrılarak annesinin yanına gittiğini ve annenin çocuğu babaya karşı olumsuz yönlendirip etkilediğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

        Davalı vekili; davacının dava dilekçesinde beyan ettiği müşterek çocuğun tüm ihtiyaçlarını tek başına karşıladığı hususundaki iddialarının asılsız olduğunu, davalının zor hayat şartlarına rağmen müşterek çocuğuna yardımda bulunduğunu, davacının müşterek çocuğun bakımı için gerekli harcamaları talep etmenin aksine çocuğu kullanarak davalıyı zor durumda bırakarak kendisine ek gelir sağlamak ve davalının çocuğuna olan sevgisini kendisine karşı kullanmaktan başka bir durumun olmadığını, asgari ücret ile çalıştığını, aylık 950,00 TL maaşının bulunduğunu, bakmakla yükümlü bir eşi ile Müşterek çocuk ... haricinde iki çocuğunun da bulunduğunu, müşterek çocuğun hazirandan bu yana Çanakkale ili Biga ilçesinde davalının annesinin yanında kaldığını, çocuğun annesinin yanına gitmek istemediğini, velayetin değiştirilmesi davasını da açacaklarını, günün koşulları ve davalının maddi durumu ve kazancı dikkate alındığında talep edilen miktarını karşılayamayacağının açık olduğunu, ileri sürerek davanın reddine...

          Ancak; Suça sürüklenen çocuğun aşamalardaki ifadelerinde suça konu elektrikli bisikletin çalıntı olduğunu anlayan annesinin jandarmaya haber verdiğini söylediği, 27.08.2014 tarihli kolluk tarafından düzenlenen tutanakta ise suça sürüklenen çocuğun ihbarı üzerine suça konu elektrikli bisikletin polis ekipleri tarafından teslim alındığının belirtilmesi karşısında, öncelikle suça sürüklenen çocuk ...’in annesi bu hususta dinlenerek kolluğa ilk haber verenin kendisi olup olmadığının sorulması, kolluk birimlerini suçtan haberdar edenin suça sürüklenen çocuğun annesi veya kendisi olduğunun tespiti halinde ise elektrikli bisiklette meydana gelen zararın suça sürüklenen çocuk tarafından giderilmemesi nedeniyle iadenin kısmi olması karşısında, katılandan suça sürüklenen çocuk hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızası olup olmadığı sorularak sonucuna göre suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/1-4. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturmayla...

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suça sürüklenen çocuğun, olay tarihinde mahalleden tanıdığı olan mağduru dışarıda gördüğü, annesinin kendisini evden kovduğunu bir arkadaşına ulaşması gerektiğini söyleyerek cep telefonunu istediği, cep telefonunu alan suça sürüklenen çocuk ile mağdurun birlikte yürüdükleri, daha sonra suça sürüklenen çocuğun, mağduru belirttiği adreste Hasan isminde birine ulaşması için gönderdiği, mağdurun uzaklaşmasını fırsat bilen suça sürüklenen çocuğun telefon ile uzaklaşması şeklinde gerçekleşen eylemine uyan TCK’nun 141/1, 31/3. maddesinde tanımlanan suçun gerektirdiği cezanın üst sınırına göre, aynı Yasa'nın 66/1-e ve 66/2. maddelerinde öngörülen 5 yıl 4 aylık asli zamanaşımı süresinin, 25/02/2016 olan karar tarihinden, incelemenin yapıldığı tarihe kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çoçuk müdafinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde...

              8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun kazanılmış haklarının gözetilmesine, 18.01.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Sanık hakkında çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 5237 sayılı TCK'nın 234/3. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda on sekiz yaşını bitirmeyen çocuğun annesi ile babasının çocuk üzerinde sahip oldukları, velayet haklarının koruma altına alınması nedeniyle atılı suçun mağdurunun, mahkemece velayet hakkı kendisine verilen çocuk ...'nin annesinin olduğu, katılan ...'in çocuk ...'...

                  Sözü edilen Tüzüğe göre, 4. maddedeki hallerde çocuğun malvarlığıyla ilgili bildirimde bulunmakla yükümlü olan, çocuk üzerinde velayet hakkına sahip olana aittir. Çocuğun babasının 10.10.2014 tarihinde öldüğü, annesinin ise, ölenin eşi Ayşe olmayıp, ....olduğu görülmektedir. Şu halde çocuğun malvarlığıyla ilgili bildirimde bulunma yükümlülüğü anne Perihan'a aittir. Perihan'a bildirimde bulunulması gerekirken, çocukla ilgisi bulunmayan Ayşe'ye bildirimde bulunulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15.04.2015(Çarş.)...

                    UYAP Entegrasyonu