Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, evlilik dışı dünyaya gelen ve baba ile soybağı kurulmamış küçüğün, annesinin de yaşının küçük olması nedeniyle Türk Medeni Kanununun 404. maddesi uyarınca vesayet altına alınması istemine ilişkindir. Evlilik dışı doğan çocuğun velayetinin yasa uyarınca (TMK. 337/1 md.) annede olacağı belirtilmiş ise de, bu husus annenin fiil ehliyetine sahip olması durumu ile sınırlıdır. Çocuk, evlilik birliği içerisinde dünyaya gelmediği gibi tanınmaması nedeniyle de babası ile soybağı kurulamamıştır. Annenin yaşı küçük olup çocuğun velayetini kullanamayacağından, halihazırda çocuğun velisi bulunmamaktadır....

    Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, evlilik dışı dünyaya gelen ve baba ile soybağı kurulmamış küçüğün annesinin de yaşının küçük olması nedeniyle, Türk Medeni Kanununun 337. maddesi uyarınca gerekli işlemlerin yapılması istemine ilişkindir. Evlilik dışı doğan çocuğun velayeti yasa uyarınca (TMK. 337/1 md.) annede olacağı belirtilmiş ise de, bu husus annenin fiil ehliyetine sahip olması durumu ile sınırlıdır. Çocuk, evlilik birliği içerisinde dünyaya gelmediği gibi tanınmaması nedeniyle de babası ile soybağı kurulamamıştır. Annenin yaşı küçük olup çocuğun velayetini kullanamayacağından, halihazırda çocuğun velisi bulunmamaktadır. Yasa, anne küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayet kendisinden alınmış ise hakimin çocuğun menfaatine göre vasi atayacağını veya velayeti babaya vereceği hükme bağlanmıştır(TMK.madde 337/2)....

      Annenin yaşı küçük olup çocuğun velayetini kullanamayacağından, halihazırda çocuğun velisi bulunmamaktadır. Soybağı kurulmayan babaya velayetin verilmesi söz konusu olamayacağına göre, küçüğe vasi atanması hususunundaki uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 13.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        in bu arada görüşmek için maktulü telefon mesajı ile evine davet ettiği, maktulün saat: 20.45 sıralarında olayın gerçekleştiği eve geldiği, evde görüştükleri esnada suça sürüklenen çocuğun anne ve babasının da eve geldiği, bunun üzerine suça sürüklenen çocuk ...'in, maktule kendi odasındaki gardrobun içine saklanmasını söylediği ve maktulün gardroba saklandığı, ancak; suça sürüklenen çocuğun annesinin maktulün bulunduğu odadan elbise istemesi üzerine telaşlanan suça sürüklenen çocuk ...'in maktule, odada bulunması halinde anne ve babasının her an odaya gelebileceğini söylemesinden sonra, maktulün 12. katta bulunan dairenin odasının penceresinden dışarıya çıkarak pencere denizliğine ayaklarını koymak suretiyle gizlenmeye çalıştığı, suça sürüklenen çocuk ...'in annesinin suça sürüklenen çocuk ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM : Mahkûmiyet İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Mağdurenin kayden 01.06.2000 doğumlu olup nüfusa tescil tarihinin 19.09.2005 olması, 20.03.2014 tarihli beyanında "ben şu anda onyedi yaşındayım, kimlikte ondördüm fakat gerçek yaşım onyedidir" demesi, mağdurenin annesinin de 20.04.2014 tarihli kolluk beyanında, mağdurenin hastanede dünyaya geldiğini, doğumdan iki sene sonra nüfusa kaydettirdiğini, 07.08.2014 tarihli duruşmada ise, nüfus kaydının doğru olmadığını, şu anda onyedi yaşında olmalısı gerektiği şeklindeki beyanları karşısında; suçun unsurlarına ve niteliğine etkisi bakımından mağdurenin mernis doğum tutanağı getirtilerek, hastane doğumlu olup olmadığının mağdure ile annesinin beyanlarına göre muhtemel doğum tarihleri de dikkate alınarak bir...

            DAVA Davacı-karşı davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap (karşı davaya cevap) dilekçelerinde özetle; kadının annesinin evliliğe müdahale ettiğini, uzun süreli müşterek hanede kaldığını, annesinin ev içerisinde rahat kıyafetlerle gezdiğini, sürekli bağırıp çağırdığını, eline geçirdiği eşyaları fırlatıp attığını, kadının sürekli evlendiğine pişman olduğunu söylediğini, ailesinin de kızlarını verdiklerine pişman olduklarını dile getirdiklerini, kadının zorla evlendiğini dile getirdiğini, ses kaydında kadının annesinin şimdi elime düştü onlar onlara göstereceğim dediğini, kadının doğumu esnasında kadının annesinin huzursuzluk çıkarttığını, doğumhanenin kapısını kırdığını, doğumdan sonra kadın ve annesinin suratları asık vaziyette davrandıklarını, ters cevaplar verdiklerini, kadının annesinin kızımı sana yar etmeyeceğim her şeyinizi alacağım diye bağırdığını, yakasından tutup silkelediğini, erkeğin babasına hakaret ettiğini, bağırdığını, kadının annesinin kadını kaçırdığını söyleyip erkekten...

              Dosya içerisinde mevcut bulunan 25/01/2021 havale tarihli Sosyal İnceleme Raporuna göre; müşterek çocuğun yaşı dikkate alındığında annenin yakınlığına ve şefkatine muhtaç bir yaşta olduğu, müşterek çocuğun baba yanında yaşaması durumunda gelişim döneminde ihtiyaç duyduğu anne bakım , ilgi ve sevgisi gibi ihtiyaçlarının karşılanması anlamında eksiklerin olabileceği, benliğinin geliştiği bu dönemde anne yoksunluğunun derin izler bırakabileceği, çocuğun şu an kurulu bir düzeninin olduğu, bu düzenin değişmesi durumunda yeni oluşan düzende uyum problemleri yaşayabileceği, davalının çocuğun bakım ve ihtiyaçlarının karşılanması hususunda gerekli ebeveynlik potansiyeline sahip olduğu ve çocuk ile ilgilendiği, çocuğun anne yanında yaşaması durumunda bedeni, fikri, ahlaki gelişimini engelleyecek herhangi bir durumun gözlemlenmediğinin bildirildiği görülmüştür....

              e annesinin ölümü sonunda aylık 437 TL yetim aylığı intikal ettiğini, davacının gelirinin ise davalı çocuğun gelirinden daha az olduğu, iştirak nafakasının şartlarının ortadan kalktığı ileri sürülerek 200 TL olan iştirak nafakasının kaldırılması talep ve dava edilmiştir. Mahkemece; davalı müşterek çocuğa annesinin ölümü sonucunda 487 TL yetim aylığı bağlandığı, davalı babanında 460 TL emekli aylığının bulunduğunu, davacı çocuğun gelirinin davalı babadan daha çok olduğu gerekçesiyle nafakanın kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vasisi tarafından temyiz edilmiştir. TMK 182/2 maddesine göre velayet kendisine verilmeyen eş çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. TMK 327/1 maddesine göre; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderleri ana ve baba tarafından karşılanır. Aynı yasanın 328/1 maddesine göre; ana ve babanın bakım borcu çocuğun ... olmasına kadar devam eder....

                Ceza Dairesinin dosya üzerinden yaptığı inceleme sonucu verdiği 06.06.2017 gün ve 2017/1432 esas, 2017/1182 sayılı "istinaf başvurusunun esastan reddi" kararının suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından; suça sürüklenen çocuğun suçu ağır tahrik altında işlediği ve haksız tahrik indiriminin yetersiz olduğuna yönelen sebeplerle temyiz edildiği görülmekle bu sebeple sınırlı olarak yapılan temyiz incelenmesinde, temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Oluşa ve dosya içeriğine göre; suça sürüklenen çocuğun annesi olan tanık Hanife'nin, maktul ile olay tarihinden önceye dayalı yaklaşık 4-5 yıldır ilişkisi bulunduğu, suça sürüklenen çocuğun aşamalardaki beyanlarına göre, annesi ile babası evli iken annesinin maktul ile ilişkisinden haberdar olduğu, olay günü suça sürüklenen çocuğun annesiyle birlikte yaşadığı eve gittiğinde, annesinin hareketlerinden şüphelenerek ../.....

                  çalıştığı ancak gücünün yetmediği, bu şekilde dördüncü kata kadar çıktıkları, dördüncü kata vardıklarında sanığın, çocuğun cinsel organından elini çektiği, çocuğun annesinin kapıyı açtığı, sanığın ona üst kat komşularının ismini söylediği, çocuğun annesinin sanığa niye bizim zili çalıp duruyorsun dediği, sanığın ise ona ilk defa geliyorum abla diyerek üst kata çıktığı somut olayda; sanık, savunmalarıyla her ne kadar suçlamayı kabul etmese de mağdur çocuğun kendisini rahat biçimde ifade edebildiğine dair uzman görüşü, katılan ... ve tanık olarak dinlenen...'...

                    UYAP Entegrasyonu