Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali HÜKÜMLER : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Kamera görüntülerinden kolluk görevlilerince suça sürüklenen çocuğun tespit edilerek ikametine gidilmesi sonucu, el koymanın mümkün olduğu bir anda suça sürüklenen çocuğun annesinin suça konu bisikleti kolluk görevlilerine teslim ettiğinin anlaşılması karşısında; koşulları oluşmadığı halde hırsızlık suçundan hakkında TCK'nın 168/1 maddesinin uygulanması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....

    . ve ...’ın başka bir yöne doğru koşarak uzaklaştıkları” biçiminde atılı eylemi ikrar ettiği, katılanın beyanları ve olay yeri inceleme raporu ile suça sürüklenen çocuğun ikrarının uyumlu olduğunun anlaşılmasına göre, suça sürüklenen çocuğun atılı suçu işlediği sabit görülerek cezalandırılması yerine ikrarın delil mahiyetinde olmadığına dair yasal olmayan gerekçe ile suça sürüklenen çocuğun beraatine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı'nın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 14.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin dava dilekçesine belirttiği hususların asılsız olduğunu, evliliklerinin ilk günlerinden itibaren aralarında uyuşmazlıkların çıktığını, davacının hiç bir şeyden memnun kalmadığını, sürekli gezmek istediğini, davalının annesinin hasta olduğu için annesini hastaneye götürdüğünü, davacının davalıya anlayışsız davrandığını, ağza alınmayacak sözler söylediğini, davalı davacı ile sabah birlikte annesinin evinde kahvaltı yapmayı istediğini, davalının evlilikten önce kullandığı kişisel eşyalarının annesinin evinde bulunduğu, evlilikten sonra yeni kişisel eşyalarının müşterek evlerinde olduğunu, davacının davalının bilgisi ve haberi olmadan ihtiyaç kredileri çektiğini ve çekmiş olduğu kredi parası ile haftasonu tatillerine gittiğini, davacı davalıya annesinin yanında "sen çocuk yapmak istemiyorsan ben doğulu bir kişiyle birlikte olup yedi tane çocuk yaparım" demesinden dolayı davalının annesinin müşterek çocuğun oğlundan olup olmaması durumu...

      İSTİNAF NEDENLERİ : Karar davalı vekili tarafından özetle, tarafların bir yıl evli kaldığı, davacının evlilik öncesi de doktorluk yaptığı, bu dönemdeki tüm belgelerde önceki soyadının yer aldığı, çocuğun yurt dışı seyahatlerinde diğer velinin muvafakati gerektiğinden bu gerekçenin de yerinde olmadığı, amacın ortak çocuk ile aynı soyadına sahip olmak olduğu, davalının soyadı ile girdiği sosyal ortamlardan kendisinden alınmayan ücretin davalı tarafından ödenmek zorunda kalındığının tanıklarca ifade edilmekle davalının maddi ve manevi zarara uğradığının ispatlandığı, davacının kötü niyetli olduğu belirtilerek, kararın kaldırılması, davanın reddine karar verilmesi, talepli olarak istinaf etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde, davalının istinaf itirazlarının reddini istemiştir. GEREKÇE: Dava; boşanan kadının kocasının soyadını kullanmaya izin verilmesi istemine ilişkindir....

      Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde, annenin, düzensiz, ahlaka aykırı bir yaşamının olmadığını, Mayıs 2019 tarihinde davacının isteği ile davalı ve çocuğun Türkiye'ye geldiğini, bir müddet davacı ile kaldıklarını, sonrasında da annenin, çocuğun baba yanında kalmasına izin verdiğini, annenin 2020 yılı başında hamile olup üzerine de korana virüsü de çıkınca çocuğunu çok sık göremediğini, bunun dışında hiçbir zaman çocuğunu görmemezlik yapmadığını, dosyadaki raporların çocuğun baba yanında kalması velayetin değiştirilmesi için yeterli gerekçeye sahip olmadığını, kararın çocuk için olumsuz sonuç doğuracağını, annenin başka bir çocuğu daha olduğunu, kardeşlerin ayrılmasının doğru olmadığını, yargılama sırasında davalının annesinin Rusya'da olması nedeniyle tanık olarak bildirmediklerini ancak yargılama sırasında Türkiye'ye geldiğini, dinlenmesi için talepte bulunduklarını, mahkemenin bu taleplerini değerlendirmediklerini, sosyal inceleme aşamasında uzmanların yabancı olması nedeniyle...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Tarafların 25/08/2013 tarihinde evlendikleri, 25/05/2015 tarihinde boşandıkları, bu evliliklerinden 08/09/2014 doğumlu Ali Ayberk isimli çocuklarının olduğu, davacı kadının ev hanımı olduğu, üzerine kayıtlı taşınmaz ya da aracının bulunmadığı, ailesi ile kaldığı, oturduğu evin annesine ait olduğu, müşterek çocuğun 1.sınıfa başladığı, davacının annesinin ölen eşinden 1.700TL maaş aldığı, Selçuklu/Konya adresinde oturdukları, davacı kadının pandemi salgınından önce bir iş yerinde çalıştığı ancak 7 aydır çalışmadığı, davalı erkeğin bekar olduğu, üzerine kayıtlı taşınmaz ya da aracının bulunmadığı, giyim mağazasında mağaza müdürü olarak çalıştığı, aylık gelirinin 4.000TL olduğu, oturduğu evin annesine ait olduğu, annesinin muhasebeci de çalıştığı, aylık gelirinin 2.000TL olduğu, davalı erkeğin ailesi ile kaldığı, Karatay/Konya adresinde oturduğu, davalının annesinin Ziraat bankasından tüketici kredisi çekiği, ilk vade tarihinin 20/11/2020...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mühür bozma HÜKÜM : Beraat Sanık ... hakkında 30.10.2008 tarihli mühür bozma tutanağıyla mühür bozarak elektrik kullanmaya devam ettiği gerekçesiyle açılan davada, sanık ...’in mühür bozduğu söylenen adreste hiç oturmadığını, kardeşleri ve annesinin oturduğunu beyan etmesi üzerine, kardeşi ... hakkında da iddianame düzenlenip dava açılarak davaların birleştirildiği, dosyadaki 21.10.2010 tarihli kolluk tutanağında, ...’ın 20 yılı aşkın süredir belirtilen adreste ikamet ettiği 30.10.2008 tarihinde de belirtilen adreste ikamet ettiği, daha sonra borçlarından dolayı köydeki mal varlığını satıp Adana iline kaçtığının tespit edildiği ve 24.05.2011 tarihli kolluk tutanağında ise, ...’ın 5 yıl önce Gaziantep ili Nizip ilçesine taşındığı, 30.10.2008 tarihinde bahse konu meskeni ...’ın kardeşi ...’ın kullandığının tespit edildiği; araştırma tutanaklarında belirtilen adreste sanık ...’in ve sanık ...’in mühür bozma tarihinde oturup...

        İdare Mahkemesince, Danıştay Onikinci Dairesinin 20/11/2019 tarih ve E:2016/9925, K:2019/8947 sayılı bozma kararına uyularak; her ne kadar davacı tarafından annesinin rahatsızlığından ötürü Sakarya iline geçtiği, keyfi sebeplerle değil, annesinin bu rahatsızlığından ötürü işe gidemediği ileri sürülerek özürsüz işe gelmediğinden bahisle verilen cezanın hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de; davacının 08/12/2014 günü izin kullanma ihtimalinin bulunduğu, bu hususta amiri olan genel müdürden iznini onaylatarak yola çıkması gerekirken işyeri sekreterine ihtimal üzerine iki farklı izin dilekçesi bıraktığı, izin talebini onaylayacak amirin davacının izin talebi konusunda bilgisinin olmadığının disiplin soruşturmasında alınan tanık beyanlarında açıkça ifade edildiği, bu durumda davacıya isnat edilen özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek fiilinin sübuta erdiği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

          bulunduğu, ancak suça sürüklenen çocuğun 1-2 saate ayılacağını ve hastaneye gitmeleri durumunda kendisinin de yanacağını beyan ettiği, bu aşamadan sonra tanık ...’nın annesinin çağırmasıyla olay yerinden ayrıldığı, yine kısa bir süre sonra ise; suça sürüklenen çocuğun kuzenleri ve annesinin gelmesiyle ambulans çağrıldığı, maktulün kaldırıldığı hastanede uyuşturucu ve uyarıcı madde zehirlenmesi nedeniyle hayatını kaybettiği anlaşılan olayda; İlgili adli tıp ihtisas dairesinden; maktulün zamanında hastaneye götürülmesi durumunda hayatının kurtulup kurtulamayacağına ilişkin rapor alınarak sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun eyleminin vasfının belirlenmesi yerine yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması, Yasaya aykırı olup, suça sürüklenen çocuk müdafii ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmekle, hüküm ile bağlantı nedeniyle cinsel saldırı suçundan kurulan beraat hükmünün BOZULMASINA, 27.10.2020 gününde oy birliği ile karar verildi....

            GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kadının annesinin evliliğe müdahale ettiğini, uzun süreli müşterek hanede kaldığını, annesinin ev içerisinde rahat kıyafetlerle gezdiğini, sürekli bağırıp çağırdığını, eline geçirdiği eşyaları fırlatıp attığını, kadının sürekli evlendiğine pişman olduğunu söylediğini, ailesinin de kızlarını verdiklerine pişman olduklarını dile getirdiklerini, kadının zorla evlendiğini dile getirdiğini, ses kaydında kadının annesinin şimdi elime düştü onlar onlara göstereceğim dediğini, kadının doğumu esnasında kadının annesinin huzursuzluk çıkarttığını, doğumhanenin kapısını kırdığını, doğumdan sonra kadın ve annesinin suratları asık vaziyette davrandıklarını, ters cevaplar verdiklerini, kadının annesinin kızımı sana yar etmeyeceğim her şeyinizi alacağım diye bağırdığını, yakasından tutup silkelediğini, erkeğin babasına hakaret ettiğini, bağırdığını, kadının annesinin kadını kaçırdığını söyleyip...

            UYAP Entegrasyonu