"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Haczedilmezlik şikayeti KARAR İnceleme konusu karar haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun hukuk dairelerinin iş bölümüne dair 09.02.2012 gün 2012/1 nolu Kararı gereğince 12. Hukuk Dairesinin görevine ilişkin 8.maddesi kapsamında kalmaktadır. Bu durumda hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (12.) Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki, anılan Dairece görevsizlik kararı verilmekle dosyanın inceleneceği görevli Dairenin belirlenmesi için Hukuk Başkanlar Kuruluna gönderilmek üzere Yüksek Yargıtay Birinci Başkanlığına SUNULMASINA, 03.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Haczedilmezlik şikayeti KARAR İnceleme konusu karar haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun hukuk dairelerinin iş bölümüne dair 09.02.2012 gün 2012/1 nolu Kararı gereğince 12. Hukuk Dairesinin görevine ilişkin 8.maddesi kapsamında kalmaktadır. Bu durumda hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (12.) Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki, anılan Dairece görevsizlik kararı verilmekle dosyanın inceleneceği görevli Dairenin belirlenmesi için Hukuk Başkanlar Kuruluna gönderilmek üzere Yüksek Yargıtay Birinci Başkanlığına SUNULMASINA, 15.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Haczedilmezlik şikayeti KARAR İnceleme konusu karar haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun hukuk dairelerinin iş bölümüne dair 09.02.2012 gün 2012/1 nolu Kararı gereğince 12. Hukuk Dairesinin görevine ilişkin 8.maddesi kapsamında kalmaktadır. Bu durumda hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (12.) Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki, anılan Dairece görevsizlik kararı verilmekle dosyanın inceleneceği görevli Dairenin belirlenmesi için Hukuk Başkanlar Kuruluna gönderilmek üzere Yüksek Yargıtay Birinci Başkanlığına SUNULMASINA, 10.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Niğde İcra Müdürlüğü'nün 2021/5965 Esas sayılı takip dosyasında, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlattığı, borçluya örnek 10 ödeme emrinin tebliğ edildiği, davacı borçluya ait Niğde İli Merkez İlçesi İnli Köyü 337 ada 6 parselde kayıtlı taşınmazın tapu kaydı üzerine 14/10/2021 tarihinde haciz şerhi konulduğu, davacı borçluya 103 davetiyesinin 12/01/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlu tarafından haczedilmezlik şikayeti ile işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Niğde İcra Müdürlüğü'nün 2021/5965 Esas sayılı takip dosyasında, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlattığı, borçluya örnek 10 ödeme emrinin tebliğ edildiği, davacı borçluya ait Niğde İli Merkez İlçesi İnli Köyü 337 ada 6 parselde kayıtlı taşınmazın tapu kaydı üzerine 14/10/2021 tarihinde haciz şerhi konulduğu, davacı borçluya 103 davetiyesinin 12/01/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlu tarafından haczedilmezlik şikayeti ile işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır....
Somut olayda, Mahkemece, kısa kararda; ''1-Haczedilmezlik şikayeti yönünden taraf sıfatı yokluğundan davanın reddine, 2-İstihkak davası yönünden davalı vekilinin yetkisizlik itirazının kabulü ile; kararın kesinleşmesine müteakiben iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın yetkili Antalya İcra Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine, 3-İstihkak davasının niteliği gereği şikayet davasından farklı usul ve esasa tabi olduğundan bu dosyadan tefrikine'' biçiminde hüküm tesis edilmiş olmasına rağmen gerekçeli kararda, kısa karara aykırı ve eksik olarak sadece ''Haczedilmezlik şikayeti yönünden davanın taraf sıfatı yokluğundan davanın reddine'' şeklinde hüküm kurulmuştur. Bu durum karşısında, gerekçeli kararın kısa karara uygun yazılmaması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. 2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı 3. kişi vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....
Diğer tanıkların beyanları da davacının çiftçilik yapıp yapmadığı hususunda net değildir. Bu durumda tanıklardan sorulması gereken davacı bizzat çiftçilik yapmıyor olsa da dava konusu taşınmazları ne şekilde kullandığı, bu taşınmazlardan ne şekilde yararlandığı hususudur. Borçlunun bizzat çiftçilik yapmadığı, markette asgari ücretle çalıştığı anlaşılmakla beraber borçlunun geçimini çiftçilik ile sağlayıp sağlamadığı hususu belirsiz kalmış ve mahkemece bu belirsizlik giderilmemiştir. Diğer taraftan borçlunun asgari ücretle bir yerde çalışıyor olması haczedilmezlik şikayetine engel olmayıp kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı belirlenirken değerlendirmeye konu edileceği açıktır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, takip borçlusu tarafından İİK'nun 82/4. maddesi kapsamında açılan haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemece verilen kararın hatalı ve yanılgılı bir değerlendirme sonucu usul ve yasaya aykırı olarak verildiğini, dava dilekçesinde belirttikleri taleplerini tam olarak karşılayacak nitelikte bir hüküm kurmayarak sadece Sivas İcra Müdürlüğünün 2019/19850 Esas sayılı dosya açısından eksik karar verildiğini, müvekkiline ait ev yönünden meskeniyet iddiasının kabul edilerek tarlalara yönelik şikayetlerinin reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Almus Ziraat Odası Çiftçilik belgesinden de anlaşılacağı üzere müvekkilinin dava açıldığı tarihte çiftçilik yapan birisi olduğunu ve uzun zamandır çiftçilik yapan birisi olduğunu, mahkemece müvekkilinin çiftçilik kaydının olmadığı yönündeki yanlış kanaatle davayı reddettiğini, diğer hususun ise müvekkilinin emekli maaşı aldığını ve tarlalardan gelir elde etmediği yönündeki yanlış kanaati olduğunu, dosya kapsamında aldırılan bilirkişi raporunda da müvekkilinin dava konusu tarlalarda yetiştirilen...
Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup; iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Öte yandan, borçlunun ölümü ile İİK'nun 53. maddesi uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde ön görülen yasal yedi günlük sürede İİK'nun 82/1-12. maddesi uyarınca kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceklerdir....