MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece; çeyiz eşyalarına yönelik istemin kısmen kabulüne, ziynet eşyalarına yönelik talebin reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili ziynet eşyalarına yönelik olarak temyiz etmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun ....maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından tazminat ve yoksulluk nafakası miktarları, ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı ve erkek yararına hükmolunan vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise her iki boşanma davası ile ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet-çeyiz eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı boşanma dosyasından tefrik edilen davada,kendisine düğünde çok sayıda ziynet eşyası takıldığını ve bu ziynet eşyalarının düğünden hemen sonra alınıp davalının annesine saklattırıldığını,dilekçede nitelikleri ve gramları tek tek belirtilen ziynet eşyalarının kendisinin evden kovulması ve bu ziynet eşyalarının davalının ailesi tarafından muhafaza edilmesi nedeniyle davalı uhdesinde kaldığını,yine kendisi ve ailesi tarafından alınan ve nitelikleri belirtilen çeyiz eşyalarının da davalıda kaldığını ileri sürerek,fazlaya ilişkin hakları saklı...
Dairemiz kararı davacı kadın tarafından çeyiz ve kişisel eşyaların kısmen reddi ve alacaklarına dava tarihinden faiz uygulanmaması yönünden, davalı erkek tarafından kabul edilen ziynet ve kısmen kabul edilen çeyiz ve kişisel alacak davası yönünden temyiz edilmiştir. Dosyayı inceleyen Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 21/06/2023 tarih ve 2022/9528 Esas, 2023/3458 karar sayılı ilamı ile davalı kadının çeyiz eşya alacağı davasının kısmen kabulüne karar verildiği halde reddedilen miktar üzerinden kendisini vekil ile temsil ettiren davalı erkek lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nispi vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken bu yönde hüküm kurulmamış olması hatalı bulunmuş ve bu yönden hüküm bozulmuş diğer yönlerden ise onama kararı verilmiştir. Dairemizce duruşma açılmış, taraflar duruşmaya çağrılmış, beyanları alınmış ve bozma ilamına uyma kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, 9.9.1990 tarihinde davalı ... ile evlenirken babası evinden getirdiği ve diğer davalıların ortak murisi ... birlikte teslim edilen çeyiz ve ziynet eşylarının, davalı ...'in kendisini evden atması sonucu davalıların yedinde kaldığını ileri sürerek davalılar yedinde kalan eşyaların aynen teslimini, olmaz ise değerleri olan 6.600.000.000 TL'nın davalılardan tahsilini istemiştir. Davalılar davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davacının dayandığı belge altındaki imzanın ... ait olmadığı belirtilerek ziynet eşyalarına yönelik talebin reddine, çeyiz eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedelleri olan 2.330.000.000 TL'nin davalı ...'...
Davacı dava konusu çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsilini isteyebileceği gibi, bu isteklerden yalnız birini de dava konusu yapabilir. Olayımızda davacı vekili dava konusu ziynet eşyalarının aynen iadesini, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsilini istediğine göre istek dışına çıkılarak ve gerekçesi belirtilmeksizin doğrudan bedele hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. O halde mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları üzerinde durularak davalıda kaldığı iddia olunan eşyalar için davacıya yemin verme hakkı hatırlatılmak ve sonucuna göre davalıda kaldığı anlaşılan çeyiz eşyalarının dava tarihi itibariyle değerleri, konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile belirlenmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
SAVUNMA; Davalı cevap dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, 50.000,00'er TL maddi ve manevi tazminatın davacıdan alınarak kendisine verilmesine, davacının maddi-manevi tazminat, nafaka, çeyiz ve ziynet eşyası taleplerinin reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı, evliliklerinin 39 gün sürdüğünü, görevi gereği ...beldesine taşınmak üzere ortak konuttaki eşyaların toplandığı ve hafta sonu taşınacakları aşamada 12 Eylül 2008 tarihinde davacının, kendisine haber vermeden ziynet ve şahsi eşyalarını alarak ortak konuttan ayrılıp boşanma davası açtığını, davacının diğer çeyiz ve ev eşyalarını haricen alma talebi yada girişiminin olmadığını,davacıya ait eşyaların adet ve vasıfları konusunda tam bilgisi olmamakla birlikte taşınma için topladığı şekilde durduğunu, yedinde bulunan davacıya ait çeyiz ve ev eşyalarını haricen her zaman teslimine hazır olduğunu, davanın açılmasına da sebebiyet vermediğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
Dava konusu edilen ziynet ve ev (çeyiz) eşyaları, taraflar arasında 10.06.2012 tarihli senede bağlanmış olup davalıyı bağlar. Taraflar arasında düzenlenen çeyiz senedinde açıkça, senette yazılı ziynet ve ev (çeyiz) eşyalarının davalı ve davalının babasına teslim edildiği, taraflar arasında ihtilaf vukuunda bugünkü bedeli olan yetmişaltıbin TL'nin gerek mal, gerek eşya olarak ödenmesinin belirtildiği ve imza altına alındığı sabit olmakla, çeyiz senedindeki bu beyanların aksini, davalı ispatlamakla yükümlüdür. Hal böyle olunca, mahkemece; eldeki somut uyuşmazlıkta ispat külfetinin davalıda olduğu gözetilmeksizin, ispat yükünün davacı tarafta olduğu şeklindeki yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı HUMK’nun 74.maddesi ve bunun karşılığı olarak düzenlenen 6100 sayılı HMK’nun 26.maddesi hükmüne göre hâkim, talepten başkasına veya fazlasına hüküm veremez. Olayımızda; Davacı tercih hakkını kullanarak ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesini olmadığı takdirde bedelinin tahsilini istemiştir. Mahkemece davacının bu istemi hatalı değerlendirilerek aynen iadeye olmazsa bedelinin davalıdan alınmasına karar verilmesi gerekirken yalnızca ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 07/02/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....