davacının istinafının kısmen kabulü ile çeyiz seti tencere takımı dışındaki çeyiz eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedellerine hükmedilmesine karar verilmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2018/403 Esas sayılı dosyasında davalı tarafından açılmış olan boşanma davasının devam ettiğini, taraflar arasında evlenme sırasında çeyiz eşyalarının teslim ve tesellümünü içeren çeyiz senedi bulunduğunu, müvekkilinin çeyiz olarak ortak konuta getirdiği ziynet eşyalarının davalı tarafından çeşitli bahanelerle alınıp geri verilmediğini, çeyiz senedinde yer alan 14 adet 22'şer ayar 22'şer gram bilezik, 1 adet set takım, bir adet 30 gram bilezik, 3 adet yüzük, 2 adet küpe, 4 adet yarımlık, 4 adet çeyreğin büyüğü altının çeyiz senedi ile davalıya teslim edilen ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadelerinin mümkün olmaması halinde şimdilik 100 TL'nin yasal faiziyle tahsilini istemiştir....
Eldeki dava, çeyiz senedinden dolayı ziynet ve ev (çeyiz) eşyalarının bedellerinin aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğuna göre, konunun ispat hukuku açısından ele alınması gerekir. Dava konusu edilen ziynet ve ev (çeyiz) eşyaları, taraflar arasında 10.06.2012 tarihli senede bağlanmış olup davalıyı bağlar. Taraflar arasında düzenlenen çeyiz senedinde açıkça, senette yazılı ziynet ve ev (çeyiz) eşyalarının davalı ve davalının babasına teslim edildiği, taraflar arasında ihtilaf vukuunda bugünkü bedeli olan yetmişaltıbin TL'nin gerek mal, gerek eşya olarak ödenmesinin belirtildiği ve imza altına alındığı sabit olmakla, çeyiz senedindeki bu beyanların aksini, davalı ispatlamakla yükümlüdür. Hal böyle olunca, mahkemece; eldeki somut uyuşmazlıkta ispat külfetinin davalıda olduğu gözetilmeksizin, ispat yükünün davacı tarafta olduğu şeklindeki yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Dava, çeyiz eşya senedinden kaynaklanan ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, ziynet eşyası yönünden davanın reddine, eşya bedeli yönünden kısmen kabulüne, 6,095.-TL bedelin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden nazara alınması gerekir. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesi, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun üçüncü kısım hariç olmak üzere ikinci kitabında belirtilen bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır. Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp karara bağlanması gerekir. HGK.16.11.2005 tarih ve 2/673-617 sayılı kararı da bu yöndedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Dava çeyiz senedinden kaynaklanmaktadır.14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 09.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel Mahkemece, davanın kabulü ile; tarafların boşanmalarına, davalının yoksulluk nafakası talebinin kabulü ile; kararın kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000,00- TL. yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, davalı kendisi için davacıdan herhangi bir maddi ve manevi tazminat ile mal rejiminden kaynaklı alacak, ziynet eşyaları, çeyiz eşyaları ve kişisel eşyalar yönünden alacak talep etmediğinden bu konularda karar verilmesine yer bulunmadığına, davacı kendisi için davalıdan herhangi bir nafaka, maddi ve manevi tazminat ile mal rejiminden kaynaklı alacak, ziynet eşyaları, çeyiz eşyaları ve kişisel eşyalar yönünden alacak talep etmediğinden bu konularda karar verilmesine yer bulunmadığına karar verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ Uyuşmazlık; kambiyo senedinden (çek) kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine 03/12/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın hisse devri sözleşmesi nedeniyle verilen kambiyo senedinden kaynaklı alacak istemine ilişkin bulunmasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 02.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Aile Mahkemesi'nin 2009/614 E., 2011/460 K. sayılı dava dosyasına sunduğu cevap ve karşı dava dilekçesinde), açıkça talep edilen alacağın ''çeyiz eşyalarının ve ziynet alacağı bedeli'' olduğu bildirilmiştir. Talep ve hüküm, eşler arasındaki ev eşyası ve ziynet (takı) eşyası bedelinin tahsiline yönelik olup alacak istemi bu niteliğiyle eşlerin boşanması neticesinde mal rejiminin tasfiyesinden (TMK m. 219 vd.) kaynaklı alacak istemi niteliğinde değildir. Talep ve hükmün bu niteliği itibariyle hükme yöneltilen temyiz itirazlarını incelemek Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi Başkanlığı'na aittir. Ne var ki, anılan Dairece dava eşler arasında mal rejiminden kaynaklı alacak talebine ilişin olduğu şeklinde nitelendirilerek Dairemize gönderilmiştir....
Davalı duruşmada alınan beyanında; Açılan davayı kabul ettiğini, evlilik birliğini sürdürmelerinin mümkün olmadığını, müşterek çocuklarının bulunmadığını, davacıdan herhangi bir nafaka, maddi-manevi tazminat ile mal rejiminden kaynaklı alacak, ziynet eşyaları, çeyiz eşyaları ve kişisel eşyalar yönünden alacak talep etmediğini 02/10/2020 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanmasını ve gerekçeli kararın eki sayılmasını talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, taraflar karşılıklı olarak birbirlerinden nafaka, maddi-manevi tazminat ile mal rejiminden kaynaklı alacak, ziynet eşyaları, çeyiz eşyaları ve kişisel eşyalar yönünden alacak talep etmediklerinden bu konularda karar verilmesine yer bulunmadığına, 02/10/2020 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanmasına ve gerekçeli kararın eki sayılmasına, karar verildiği görülmüştür....