"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, 9.9.1990 tarihinde davalı ... ile evlenirken babası evinden getirdiği ve diğer davalıların ortak murisi ... birlikte teslim edilen çeyiz ve ziynet eşylarının, davalı ...'in kendisini evden atması sonucu davalıların yedinde kaldığını ileri sürerek davalılar yedinde kalan eşyaların aynen teslimini, olmaz ise değerleri olan 6.600.000.000 TL'nın davalılardan tahsilini istemiştir. Davalılar davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davacının dayandığı belge altındaki imzanın ... ait olmadığı belirtilerek ziynet eşyalarına yönelik talebin reddine, çeyiz eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedelleri olan 2.330.000.000 TL'nin davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ... ile 29.8.1997 tarihinde evlendiğini,maddi manevi cebir ile kapı dışarı edildiğini, çeyiz senedindeki eşyalarının ve altınlarının davalıda kaldığını ileri sürerek aynen ya da bedelleri 11.500,00 YTL nin dava tarihinden faizi ile tahsilini istemiştir. Davalılar, çeyiz senedindeki eşyaların evde olduğunu,ancak senette tahrifat yapılıp cins kısmının sonradan eklendiğini ve altınların da giderken götürüldüğünü savunarak davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki eşya bedelinden alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile 13.6.2000 tarihinde evlendiğini, davalının kendisini döverek konuttan kovması sonrasında davalı aleyhine boşanma davası açtığını, çeyiz senedinde yazılı ziynet eşyaları ile çeyiz eşyalarının davalıda kaldığını belirterek ziynetlerin ve çeyiz eşyalarının aynen iadesini, mümkün olmaz ise bedellerinın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, ziynetleri davacının götürdüğünü, çeyiz senedinde yazılı olan eşyaların kendisinde olduğunu ve davacı tarafça alınmasını istediğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
Somut olayda, davacı-davalı kadının dava dilekçesinde herhangi bir ziynet ve çeyiz eşyası alacağı talebi bulunmadığı halde 20.11.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile boşanma, boşanmanın fer'i niteliğindeki talepler ile ziynet ve çeyiz eşyası alacağı talepleri yönünden davasını tamamen ıslah etmiş, mahkemece usulüne uygun bir dava bulunmadığı gerekçesiyle ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasının açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. HMK'nun 176 vd. maddelerine göre, taraflardan herbiri davasını tamamen ıslah ederek dava dilekçesinde yer almayan yeni bir talep ekleyebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet ve bir kısım ev eşyaları ile çeyiz eşyalarının iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
Öte yandan, çeyiz senedinde imzası bulunan tanıklar, çeyiz eşyalarını görmediklerini beyan etmişlerdir. Yargılama aşamasında dinlenilen diğer tanıklar ise davacıya düğünde bir takım ziynet eşyalarının takıldığını, davacının bu ziynet eşyalarını müşterek evden ayrılırken yanında götürdüğünü bildirmişlerdir....
(BK m.238/1) Taraflar arasındaki davanın dayanağı olan sözleşme (mehir senedi) yazılı olarak düzenlenmiş olup, mehirde belirlenen bedelin ne zaman ödeneceğine ilişkin bir kaydın bulunmadığı, davacının talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olduğu, bila tarihli şahitler huzurunda düzenlenen ve dosyada sureti bulunan mehir senedinde de "mihri müeccel" ibaresinin yazılı olduğu, dava dilekçesi ekinde olan sözleşmedeki ziynetlerin ise mehir alacağı olmayıp, ziynet eşyalarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Uyuşmazlık, mihir senedinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Eşler arasındaki ilişkiden kaynaklanmamaktadır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 08.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Çeyiz eşyaları yönünden erkek istinaf talebinde bulunmuş ise de; hükmedilen çeyiz alacağı miktarının 2580 TL olup karar tarihi itibariyle 6100 sayılı HMK'nun 341/2. maddesinde belirtilen parasal sınırın altında ve kesin nitelikte olduğu kabul edilen alacak miktarının istinaf kesinlik sınırı içeresinde kaldığı anlaşılmakla, istinaf talebinin miktar itibariyle kesin karar olması nedeniyle reddine karar verilmiştir. Bu sebeple davalı-b.davalı-k.davacı erkeğin çeyiz eşyası yönünden istinafının kesin karar olması nedeniyle usulden reddine ,diğer tüm istinaf taleplerinin ise esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Bir başka anlatımla kira sözleşmesine istinaden düzenlenmiş fatura veya kambiyo senetlerinden kaynaklı davalarda Sulh Hukuk Mahkemeleri, tüketici işlemine istinaden düzenlenen kambiyo senedinden kaynaklı davalarda Tüketici Mahkemeleri, sigorta sözleşmesi ya da taşımacılık sözleşmesi gibi TTK'da düzenlenmiş olan sözleşme türlerine istinaden düzenlenmiş fatura veya kambiyo senetlerinden kaynaklı davalarda Asliye Ticaret Mahkemeleri görevlidir. Nitekim Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, 2018/1593 - 3866 E-K sayılı ilamında; "... Dava tarihi itibariyle davada görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olup, tarafların sıfatı ve temel ilişkinin eser niteliğine göre görevli mahkeme ticaret Mahkemesi olmayıp, asliye hukuk mahkemesidir. Davanın dayanağı olan kambiyo senedinden dolayı borçlu olmadığının tespiti, davanın ticaret mahkemesinde görülmesini gerektirmez....