Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İşte somut olayda, üçüncü kişi konumundaki davacı yükleniciden kazandığı hakka dayanarak taşınmaz tescilini ve yüklenicinin davalı ...’e karşı yaptığı satış işleminin yolsuz tescil olduğunu belirterek eldeki davayı açmış, konut niteliğindeki bağımsız bölüm mülkiyetinin adına tescilini istemiştir. Bu gibi davalarda üçüncü kişi durumundaki davacı şahsi hakkı temellük ettiği iddiasını yükleniciye tescil istemeye hak kazandığını ise arsa sahibine karşı kanıtlamak zorunda olduğundan, davada hem yüklenicinin ve hem de arsa sahibinin diğer davalı gibi taraf durumunu alması zorunludur. Çekişmenin bunların katılımı olmaksızın, delilleri istenip toplanmadan giderilme olanağı yoktur. Kuşkusuz davalı gösterilen Nedim’in durumu da Türk Medeni Kanununun 1023 ve 1024. maddeleri kapsamında değerlendirilmelidir....

    Turizm A.Ş. ile aralarındaki bayilik ilişkisinin sona erdiğini ileri sürerek, davalının fuzuli işgalinin sona erdirilmesini, tesislerin tüm yapı, eklenti, makine, pompa, alet ve techizatı ile birlikte kendilerine teslimini ve taraflar arasındaki çekişmenin giderilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuş, ... davacı yanında davaya katılarak davanın kabulünü talep etmiştir. Mahkemece, davanın taşınmaza yönelik olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, hükmü davacı ve davalı temyiz etmiştir. Dava, sözleşmeden kaynaklanan kişisel hakka dayalı elatmanın önlenmesi, menkullerin teslimi ve çekişmenin giderilmesi istemine ilişkindir. HUMK'nun 13. maddesi uyarınca, gayrimenkul üzerindeki bir ayni hakka ilişkin davalar gayrimenkulün bulunduğu yer mahkemesinde açılır. Bu yetki kuralı mutlak olup mahkemece re'sen gözetilmesi gerekir....

      Köyü Tüzel Kişiliğinin müşterek yaylası olarak sınırlandırıldığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ile çekişmenin giderilmesini istemiştir. Mahkemece, birleştiren davadaki bu talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Birleştiren davadaki elatmanın önlenmesi ve çekişmenin giderilmesi talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 18.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.12.2005 gününde verilen dilekçe ile çekişmenin giderilmesi veya tapu iptali tescil istenmesi üzerine bozma kararına uyularak yapılan duruşma sonunda; çekişmenin giderilmesi isteminin kabulüne dair verilen 16.04.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yerel mahkemece, Dairemiz bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 17.09.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çekişmenin giderilmesi ve kiracılığın tespiti Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı çekişmenin giderilmesi ve kiracılığın tespiti davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davaya konu kiralananın davalıya 2886 sayılı yasa gereğince ihale ile kiraya verilip verilmediği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılamamaktadır. Davaya konu kiralananın “davalıya 2886 sayılı yasa gereği kiraya verilip verilmediği araştırılarak, 2886 sayılı yasa gereği ihale ile kiraya verilmiş ise, ihale evraklarının ilgili yerden temini ile” evraka eklenmesi ve ondan sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 31.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çekişmenin önlenmesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı çekişmenin önlenmesi davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına ve TBK.nun 343. maddesi uyarınca kira sözleşmelerinde kira bedelinin belirlenmesi dışında kiracı aleyhine değişiklik yapılamayacağının anlaşılmasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 11.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Davalı ... ... vekili, davacının anılan taşınmazı 01/01/2002 tarihinden önce edindiğini, akabinde 29/07/2008 tarihinde kendi hür iradesi ile müvekkiline temlik ettiğini, davacının kendi serbest iradesiyle yaptığı devir işleminin gizli bağış niteliğinde olup dava tarihi ile devir tarihi arasındaki uzunca süre boyunca da dava konusu taşınmazla ilgili bir çekişmenin bulunmaması durumu da gözetildiğinde dava konusu edinilen taşınmazın katılma payı alacağına konu edilmesinin yasal düzenlemeye aykırı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının sadakatsiz davranışının kesinleşen boşanma davası ile belirlendiği, TBK'nin 295/2 maddesindeki bağıştan rücu koşulunun oluştuğu gerekçesiyle tapu iptali-tescil yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki çekişmenin önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat ... gelmiş, davacı adına gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, eczacı olduğunu, davalı kurum ile aralarındaki sözleşmenin (j)maddesi uyarınca 7 yıl süre ile sözleşmenin fesh edildiğini ileri sürerek feshe ilişkin kararın iptali ile muarazanın menine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

                  Mahkemece, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilebilmesi için, uyuşmazlık konusu çekişmenin ortadan kalkması, başka bir anlatımla; her iki tarafında davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmamış olması gerekir. Belirtilen açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, davacının 25.06.2006 tarihinden itibaren babası üzerinden almış olduğu ölüm aylığı yersiz olduğundan bahisle baştan itibaren kesildiği ve borç tahakkuk ettirildiği ile davacıya 01.10.2016 tarihinden itibaren ölüm aylığının bağlandığı sabit olup, aylığın kesildiği 25.06.2006 ile bağlandığı 01.10.2016 tarihleri arasına ilişkin taleplerin konusuz kalmadığı belirgindir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çekişmenin önlenmesi ve tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı çekişmenin önlenmesi ve tazminat davasına dair karar Dairemizin 18/09/2012 gün ve 13846-11719 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmesi üzerine bu defa davacılar tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mahkemenin kararında ve Yargıtay ilamında yazılı sebeplere göre 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 440.maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE ve aynı Yasanın 442.maddesi gereğince takdiren 210.00.-TL para cezası ile aşağıda yazılı harcın karar düzeltme isteyenlerden alınmasına, 07/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu