Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.06.2009 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkına konu taşınmaza elatmanın önlenmesi, kal ve çekişmenin giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.10.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ...Ş. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, intifa hakkına konu taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davacı şirket, 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazda 15 yıl süreli intifa hakkı sahibi olduğunu, bu hakkını bayisi ... aracılığı ile kullandığını, ancak bayinin aralarındaki sözleşmeye aykırı olarak davalı ...Ş.'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM, ÇEKİŞMENİN GİDERİLMESİ -KARAR- Dava, bayiilik sözleşmesine dayalı elatmanın önlenmesi, çekişmenin giderilmesi ve yıkım isteğine ilişkin olup, karar Ticaret Mahkemesinden verilmiştir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 19.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 21.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Eldeki uyuşmazlıkta;taraflar arasında akdedilen abonelik sözleşmesinde yer alan kayıp-kaçak vb. bedellerin haksız şart olduğunun tespiti ile iptali , ileriye dönük olarak bu bedellerin alınmaması ile haksız tahsil edilen bedeller yönünden fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik 100,00 TL’nin iadesinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Davacının bu talepleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde; taraflar arasında kurulan abonelik sözleşmesi ilişkisinde kayıp-kaçak ve diğer bedelleri davacının ödeme yükümlülüğü bulunup bulunmadığı konusunda yaratılmış bir muaraza(çekişme) bulunduğu gibi açılan davada da muarazanın(çekişmenin) giderilmesinin talep edildiği açıktır. Hukuk Genel Kurulunun 29.09.2004 tarih, 2004/13-417 E.-2004/442 K.sayılı ilamında da açıklandığı üzere; muarazanın men'i(çekişmenin önlenmesi) davaları, usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğindedir....

        Davacının bu talepleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının talebinin sadece 1.000 TL ile sınırlı olmadığı, ileriye dönük ard etkisi yapabilecek belirli olmayan, devamlılık arz eden bir isteme ilişkin olduğu ve taraflar arasında kurulan sözleşme(abonelik) ilişkisi sırasında davalı tarafından kayıp-kaçak ve diğer bedellerin davacı tarafından ödeme yükümlülüğü altında olup olmadığı konusunda yaratılmış bir muaraza(çekişme) olduğu, davada da muarazanın(çekişmenin) giderilmesinin talep edildiği açıktır. Hukuk Genel Kurulunun 29.09.2004 tarih, 2004/13-417 E.-2004/442 K.sayılı ilamında da açıklandığı üzere; muarazanın men'i(çekişmenin önlenmesi) davaları, usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğindedir. Bu tür davalarda hem muarazanın (çekişmenin) varlığının tespiti ve hem de onun önlenmesi(men'i) talep edilir....

          Temyiz Sebepleri Davalı vekili; davacının yeni bir abonelik sözleşmesinin tesisi talep ettiği ancak bu talebin altında önceki aboneyi borçtan kurtarmaya yönelik bir iradeyi barındırdığından kabul edilmediğini, davalı şirketin abonelik tesislerinde şirket prensipleri oluşturarak her aboneye eşit ve adil bir hizmet sağlanması için çabaladığını, gerekli araştırmalar yapılmadan davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürerek, temyiz isteminde bulunmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, elektrik abonelik sözleşmesinin tesisine yönelik muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Abonelik sözleşmesi tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılır. Yapılan sözleşmenin niteliğine göre kural olarak bütün sözleşmelerde geçerli olan sözleşmenin nispiliği ilkesi uyarınca, yapılan sözleşme sadece taraflar arasında hüküm ve sonuç doğurur. 2....

            Bu açıklamalar ışığında, somut olay incelendiğinde; davacı ile davalı arasında, ....07.2006 tarihli abonelik sözleşmesinin bulunduğu, abone grubunun mesken olduğu, bu nedenle taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığı ve davalının da 6502 sayılı yasa kapsamında, ''tüketici'' tanımına uyduğu açık olup, olayda 6502 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu duruma göre, uyuşmazlığın çözümü Tüketici Mahkemelerinin görevi içerisindedir. Hal böyle olunca, mahkemece; o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmesi, aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde esasa ilişkin hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. ...) Bozma nedenine göre, şimdilik davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....

              Bu duruma göre, uyuşmazlığın çözümü Tüketici Mahkemelerinin görevi içerisindedir.Hal böyle olunca, mahkemece; o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmesi, aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde esasa ilişkin hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2) Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklandığı üzere davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde...

                Bu açıklamalar ışığında, somut olay incelendiğinde; davacı ile davalı arasında, abonelik sözleşmesinin bulunduğu, abone grubunun mesken olduğu, bu nedenle taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığı ve davalının da 6502 sayılı yasa kapsamında, ''tüketici'' tanımına uyduğu açık olup, olayda 6502 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu duruma göre, uyuşmazlığın çözümü Tüketici Mahkemelerinin görevi içerisindedir. Hal böyle olunca, mahkemece; o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmesi, aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde esasa ilişkin hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2) Bozma nedenine göre, şimdilik davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....

                  dan satın aldığını, taşınmazda şantiye elektriği kullanmakta iken elektriğinin kesildiğini, abonelik tesisi için yaptığı başvurunun, binanın iskan ruhsatının bulunmaması nedeniyle davalı kurum tarafından reddedildiğini; davalı müteahhidin ise, iskan ruhsatını almaktan kaçındığını, aile konutu olarak kullandığı meskende susuz ve elektriksiz oturduğunu, doğalgaz aboneliğinin bulunması nedeniyle geçici abonelik koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, mağduriyetinin giderilmesi açısından tedbiren iskan işlemlerinin davalı müteahhide tamamlattırılmasını, iskan izni alınıncaya kadar tedbiren elektrik ve su aboneliği tesisine karar verilmesini istemiştir. Davalı Belediye; davacının, davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, husumetin kendisine yöneltilemeyeceğini, davaya konu bağımsız bölüme abonelik tesisi için iskan işlemlerinin tamamlanmasının gerektiğini, davacının bu hususta herhangi bir başvurusunun bulunmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir....

                    Kaldı ki; bilirkişi raporu davadan sonra alınmakla, mevcut hali itibari ile dava tarihinde davacının haklı sayılması da mümkün olmadığından, dosyadaki belgeye dayanılarak geçici abonelik oluşturulamayacağı...'' gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, geçici abonelik tesisi talep edilen konutun bulunduğu binanın statik raporunun bulunup bulunmadığı, varılacak sonuca göre geçici abonelik tesisinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Bilindiği üzere, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30 ve 31. madde hükümlerine göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün olmayıp, dava konusu dairenin bulunduğu binanın yapı kullanma (iskan) izninin alınmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu