İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2022/568 Esas sayılı dosyası ile şikayet yoluna başvurduklarını, açılan davanın bekletici mesele yapılması ve dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerekirken tebligatların usulüne uygun olduğu gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ihtiyati tedbir şartlarının mevcut durumda oluştuğunu, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür. GEREKÇE : İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Talep, İİK'nun 89/3. maddesine göre menfi tespit davasında ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. İhtiyati tedbir; 6100 Sayılı HMK'nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir....
Mahkemece, HMK’nın m.390/3 hükmü uyarınca tedbir talebinde bulunanın ihtiyati tedbir sebebini ve türünü belirterek davanın esası bakımından haklı olduğunu, yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu, yapılan incelemede aleyhine tedbir istenen tarafın tüm uyarılarına rağmen ihtiyati tedbir isteyen şirketin edimlerini yerine getirmediği, bu kapsamda ihalenin feshedilerek yeni bir ihale yapıldığı ve hizmet alımına devam edildiği, dolayısıyla ihtiyati tedbir istenen konunun Hastane Yönetimi tarafından ihalenin feshine karar verilmiş olması nedeniyle tedbir kararı ile çözülebilecek bir uyuşmazlık olmaktan çıktığı, ileride açılması muhtemel bir davanın esası hakkında verilecek bir karar ile çözülerek uyuşmazlığın tedbir yoluyla hallinin olanaklı bulunmadığı gerekçeleriyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiş, kararı ihtiyati tedbir isteyen vekili temyiz etmiştir....
Esas sayılı icra takibinin durdurulması için tensiple birlikte (ekli imza sirküleri de nazara alınarak) HMK md. 209 uyarınca öncelikle teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini (yahut olmazsa, İİK md. 72/3 uyarınca teminatla tedbir kararı verilmesine) talep etmiştir. İHTİYATİ TEDBİR ARA KARARI VE SÜREÇ: Mahkemece 03.01.2023 tarihli ara kararı ile; dava menfi tespit davası olup, menfi tespit davalarında ihtiyati tedbirle ilgili İİK'nın 72. maddesinin 2 ve 3. fıkralarında özel düzenlemeler mevcut olduğu, 3. fıkrada "İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ihtiyati Tedbir (Menfi Tespit) davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - İhtiyati tedbir isteyen (davacı) vekili, boş çek yapraklarının çalınıp tedavüle konulduğunu belirterek imzanın sahteliği vakıasına dayanarak açmış olduğu menfi tespit davasında çekin icra takibine konulmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, ihtiyati tedbir isteyen vekilinin çalınan çek yapraklarının boş olarak kaybedildiğini iddia ettiği, bu nedenle söz konusu çeklerin kıymetli evrak niteliğinin bulunmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiş, kararı ihtiyati tedbir isteyen vekili temyiz etmiştir....
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Talep; İİK'nun 72/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. İİK'nun 72/3. maddesi "İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir" hükmünü içermektedir. Somut olayda icra takibinden sonra açılan işbu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir talep eden davacı yan, dava konusu icra takibinde satışın tedbiren durdurulmasını talep etmiş olup, icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesine yönelik bir talebi ise bulunmamaktadır. Yukarıda anılan hükümden de açıkça anlaşılacağı üzere icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
Tüketici Mahkemesinin 2019/179 Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, menfi tespit davasının icra takibinden sonra açıldığını ve iş bu dosya ile birleştirme kararı verildiğini, İİK'nın 72.maddesi uyarınca icra takibinin başlatılmasından sonra açılan menfi tespit davalarında teminat tutarının dışında ayrıca tüm icra dosyasının bedelinin depo edilmesinin zorunlu olduğunu, ihtiyati tedbir teminat oranının %115 oranında olması gerektiğini, ayrıca verilen tedbir kararının da usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir kararı kaldırılmayacak ise, alacağın tamamı ve %15'i oranında teminat tutarının davalı tarafça icra dosyasına depo edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Asıl dava, kredi kartı borcundan kaynaklı itirazın iptali davası olup, birleşen dava ise; asıl davada davalı-birleşen dosya davacısı tarafından açılan aynı kredi kartı borcuna ilişkin menfi tespit istemine ilişkindir....
in davacı şirket kaşesi üzerine atılan imzaya itirazın bulunmadığı, şirket müdürü olan ...’in şirket adına aval vermeye yetkili olduğu, davacının iddiasını ispatlayamadığı, gerekçesiyle davanın reddine, icra tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- İİK 72/4 maddesi uyarınca, açılan menfi tespit davalarında dava alacaklı lehine hükme bağlandığında ihtiyati tedbir kararı verilmiş ise alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış olmaktan doğan zararın tazminini isteyebilir. Ancak dava dosyasında ihtiyati tedbir kararının reddine karar verildiği halde, Yasal koşulları oluşmamasına rağmen davalı alacaklı lehine tazminata hükmolunması doğru görülmemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/338 Esas sayılı dosyasında 12/02/2021 tarihli ihtiyati tedbirin kaldırılması yönünde verilen ara kararın kaldırılmasına, Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/57 D. İş sayılı dosyasında verilen ihtiyati tedbir kararının devamına, tahsilat işleminin öncelikle teminatsız olarak aksi takdirde makul bir teminat karşılığında ihtiyati tedbiren durdurulmasına, yapılmış olan kesintinin müvekkiline iadesine karar verilmesini talep etmiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Somut olaydaki uyuşmazlık, kurum işleminin iptali(menfi tespit) istemiyle açılan davada ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, menfi tespit(kurum işleminin iptali) istemine ilişkindir. Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03/12/2020 tarih ve 2020/57 D....
İş sayılı kararı ile tedbiren durdurulduğunu belirterek, müvekkilinin protokol ve sözleşmeye aykırı davarnamadığının tespitine, muarazanın giderilmesine, kurum işleminin iptaline ve tedbir kararının devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece 08.12.2021 tarihli tensip ara kararı ile, Samsun 2. AsHM'nin 2021/49 D.İş sayılı dosyasında verilen ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilmiştir. Davalı vekili cevap ve ihtiyati tedbire itiraz dilekçelerinde özetle; davacının mesul müdürü olduğu eczaneye ilişkin olarak yapılan denetim neticesinde hastalara teslim edilmediği halde kuruma fatura edilen ilaçların tespit edildiğini, kurum tarafından yapılan işlemin yerinde olduğunu, ihtiyati tedbir şartlarının mevcut olmadığını, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, davanın reddini ve ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” Bu hükümde, icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulabileceği, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesine giren paranın takip alacaklısına ödenmemesine karar verilebileceği öngörülmüştür. Menfi tespit davasının amacının belli bir borçtan dolayı borçlu bulunmadığına ilişkin kesin hüküm ve dolayısıyla kesin hukuki koruma temin etmek olduğu göz önüne alındığında, icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi şeklindeki ihtiyati tedbirin, asıl uyuşmazlığı çözecek nitelikte bulunmadığı açıktır....