Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesinin ...... esas sayılı dosyasından verilen 14/03/2018 tarihli ihtiyati tedbir kararı nedeniyle uğranılan zararın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4.000.000 TL sinin işleyecek ticari avans faiziyle birlikte tazmini talepli belirsiz alacak davası açtıklarından bahisle müvekkilinin haksız ihtiyati tedbir kararı nedeniyle uğradığı zararın tazmini olduğu dikkate alınarak Bakırköy ....... Asliye Ticaret Mahkemesinin ...... esas sayılı dosyasında mübrez ...... Bankası A.Ş ...... Şubesinin 24/09/2020 tarihli ....... mektup nolu ....... seri nolu 27.643.317,66 TL tutarlı teminat mektubunun üzerine davalı şirkete teslim edilmesini engelleyecek mahiyette ihtiyati tedbir kararı konulmasına, olmadığı takdirde Bakırköy ........

    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu olayda meydana gelen ve davacı tarafından tazmini talep edilen zararın, adam çalıştıranın sorumluluğundan kaynaklanan zarar olduğu kabul edilerek, bu çerçevede yapılacak değerlendirme neticesinde bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece davalı çalışanının davalı şirketi temsile yetkili olmadığı, borç altına sokacak belge imzalama yetkisinin bulunmadığı ve taahhütnameden doğan zararın davalıdan istenemeyeceği kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu durumda, mahkemece; dava konusu olayda TBK'nun 66.maddesi gereğince adam çalıştıranın kusursuz sorumluluğu kapsamında davanın esası hakkında inceleme yapılarak, taraflardan delilleri sorularak, ......

      Dosya kapsamı incelendiğinde, aynı olayda iş kazasına vefat eden dava dışı ...’in hak sahiplerine yapılan ödemelerin rücuan tazmini için açılan .... İş Mahkemesinin 2.12.2014 tarih 2012/44 E. 2014/546 K. sayılı dava dosyasında davalı işverene %70 kazalı işçiye %30 oranında kusur verildiği, aynı olaya ilişkin iki davada birbiri ile çelişkili raporlar alınarak karar verildiği anlaşılmaktadır. Aynı olay nedeniyle tarafların kusur oran ve aidiyetleri bakımından çelişkili kararların verilmesi olasılığının ortadan kalkması, hak ve adalet kurallarına aykırı bir sonuç ortaya çıkmaması, yargıya olan güvenin sarsılmaması yönü gözetilerek, sorumlular hakkında .......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyada bahsi geçen işe idae dosyası ile işçinin işverene işe başlama talepli başvuru evrakları ve işverenin verdiği cevaplar getirtilip eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 05.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyada bahsi geçen işe idae dosyası ile işçinin işverene işe başlama talepli başvuru evrakları ve işverenin verdiği cevaplar getirtilip eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 05.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Yine aynı maddenin II. bendinin (d) alt bendinde, işçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması davranışlarının da işverene haklı fesih imkanı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkanı tanımaktadır. Somut olayda labaratuar teknisyeni olarak çalışan davacının iş sözleşmesi labaratuar sorumlusu ile tartışması ve hakaretvari sözler sarfetmesi sebebi ile feshedilmiştir. Dosya kapsamına ve tanık beyanlarına göre davacı; labaratuar sorumlusu tarafından yeni başlayan çalışanın işlerini kontrol etmesi için görevlendirilmış iki tüp kan alınması gerekirken yeni çalışanın tek tüp aldığının tespit edilmesi üzerine davacının işleri neden denetlemediği sorulunca davacı iki bölümle ilgilendiğini yoğun olduğunu beyan etmiştir....

              Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: YARGITAY KARARI A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket nezdinde çalışırken, müvekkilinin davalı iş yerine ait iki aracın karıştığı maddi hasarlı trafik kazasında kusurlu olduğu ve işverenin aracına kastten veya ağır ihmali ile zarar verdiği gerekçe gösterilerek iş akdinin 4857 Sayılı Yasanın 25/2 maddesine göre feshedildiğinin ihtar edildiğini, kazaya müvekkil davalının ihtarına belirttiğinin aksine kasten veya ağır ihmali sebebiyle neden olmadığını, kaza asıl sorumluluk ve kusurun davalı işverene ait olduğunu iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacı ...'...

                Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, Türk Borçlar Kanunu’nun 396. maddesi gereğince, işçinin, yüklendiği işi özenle yapmak ve işverenin haklı menfaatinin korunmasında sadakatle davranmak zorunda olduğunu, davalının, sigorta poliçesi verirken hiçbir şekilde teminat almadığını ve sair yükümlülüklere uymadığını, özen yükümlülüğünü ihlal ettiğini, bunun sonucunda müvekkili kooperatifi zarara uğrattığını, yine Türk Borçlar Kanunu’nun 400. maddesine göre işçinin, işverene kusuruyla verdiği her türlü zarardan sorumlu olduğunu, buna göre teminatsız kredi veren davalı çalışanın, kooperatifi uğrattığı zarardan sorumlu olduğunu, kanuna göre çalışanın sorumluluğu zararın doğmasıyla beraber başlayacağını, buna göre aciz vesikası almaya gerek olmayıp işveren zararını karşılayamadığı taktirde çalışanından uğradığı zararın temin edebileceğini, aciz vesikasının olmaması nedeniyle davalının sorumluluğuna gidilememesinin açık bir hak ihlali olacağını ve Türk Medeni Kanunu’nun başlangıç hükümlerine aykırılık...

                Gerçekten sorumluluğun doğması için objektif özen yükümlülüğünün ihlaliyle meydana gelen zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir (----- Adam çalışanın sorumluluğunu düzenleyen TBK madde 66 düzenlemesinin lafzından da anlaşılacağı üzere çalışan kendisine verilen işin yürütülmesi sırasında, 3. kişilere verdiği zararlardan, istihdam eden kusursuz olarak sorumludur. Adam çalıştıranın sorumluluğu için: -Zararın çalışanın kendisine verilen işin görülmesi sırasında doğmuş olması, -Üçüncü kişinin zararı ile çalışanın yaptığı iş arasında illiyet bağının bulunması gerekir....

                  Gerçekten sorumluluğun doğması için objektif özen yükümlülüğünün ihlaliyle meydana gelen zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir (----- Adam çalışanın sorumluluğunu düzenleyen TBK madde 66 düzenlemesinin lafzından da anlaşılacağı üzere çalışan kendisine verilen işin yürütülmesi sırasında, 3. kişilere verdiği zararlardan, istihdam eden kusursuz olarak sorumludur. Adam çalıştıranın sorumluluğu için: -Zararın çalışanın kendisine verilen işin görülmesi sırasında doğmuş olması, -Üçüncü kişinin zararı ile çalışanın yaptığı iş arasında illiyet bağının bulunması gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu