Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkette hisse sahibi olduğunu, şirketin kuruluşundan itibaren ortaklar arasında fikir birliğinin sağlanamadığını, şirket müdürünün uzun zamandan beri cezaevinde olması ve ticari faaliyetin sürdürülememesinden dolayı 30/11/2018 tarihinde vergi dairesince resen terk işleminin uygulandığını ve dilekçesinde belirttiği diğer nedenleri de ileri sürerek davalı şirketin tasfiyesi ve ticaret sicilden silinmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı şirkete ve şirket yetkilisine dava dilekçesi tebliğ edildiği halde cevap dilekçesi sunulmamış, duruşmalara katılarak beyanda da bulunulmamıştır....

    ilişkisinin sarsıldığını ileri sürerek, şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Dünyası İnşaat Turizm San. ve Tic. A.Ş.'nin taraflar arasındaki bölünme sözleşmesi uyarınca bölünmesi, bu mümkün olmadığı takdirde bölünme sözleşmesi uyarınca şirketin feshi veya bölünme sözleşmesi ve ek sözleşmeler uyarınca tasfiyesi, olmadığı takdirde haklı nedenlerle şirketin fesih ve tasfiyesi ile kayyım atanması istemlerine ilişkindir. Mahkemece, yazılı gerekçe ile 6102 sayılı TTK’nın 531. maddesi uyarınca şirketin fesih ile tasfiyesine, şirkete tasfiye memuru atanmasına karar verilmiştir. Ancak davacı vekili ve davalılar ..., ..., Keleşoğlu İnş.Tur. Tic. Ltd. Şti. vekili hüküm tarihinden sonra Otomobil Dünyası İnşaat Turizm San. ve Tic. A.Ş.'nin 11.04.2016 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında şirketin tam bölünme suretiyle tasfiyesiz infisah kararı alındığını, anılan kararın Ticaret Sicil Gazetesi’nin 11.7.2016 tarih, 9112. sayısının 471. sayfasında tescil ve ilan edildiğini bildirmiş ve anılan Ticaret Sicil Gazetesi örneğini ibraz etmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava TTK 636/3 gereğince limited şirketin fesih ve tasfiyesi ve kar payı alacağı istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın limited şirketin fesih ve tasfiyesini gerektirir haklı sebep olgusunun bulunup bulunmadığı, haklı sebep bulunmakta ise istem yerine davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine, davacı ortağın şirketten çıkarılmasına, duruma uygun başka bir çözüme hükmedilip hükmedilmeyeceği, davacının kar payı talebinde bulunup bulunamayacağı, bulunabilecekse miktarı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır. Dava konusu uyuşmazlığın tespiti amacıyla dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir....

          Mahkemece, iddia, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin 08.05.2012 tarihinde vergi kaydının resen silindiği, şirketin gayrifaal olduğu, amacının gerçekleştirilmesinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, ...Mühendislik İnşaat Taahhüt Turizm Nakliyat Gıda Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin fesih ve tasfiyesine karar verilmiştir. Kararı, davalı H.. A.. temyiz etmiştir. Dava, şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olup, bu davada husumetin şirkete yöneltilmesi gerekli ve yeterlidir. Böyle bir davada şirket ortaklarına husumet düşmez. Bu nedenle mahkemece davalı ortak H.. A.. aleyhine açılan davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken, bu davalı yönünden de esastan kabulüne karar verilmesi ve aleyhine yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmolunması doğru olmamış, hükmün bu nedenle mümeyyiz davalı H.. A.. yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı H.....

            a ait %80 hissenin devir taahhüdü kapsamında müvekkiline ait olduğunu ileri sürerek, söz konusu hissenin müvekkiline aidiyetinin tespitine, ayrıca şirket ortakları olan... ve ...'ın haklı nedenle şirketten çıkartılmasına ve bu talepleri kabul edilmediği takdirde davalı şirketin fesih ve tasfiyesi ile müvekkilinin ortaklık payının kendisine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında fesih ve tasfiye talebinden feragat etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davalı şirketin fesih ve tasfiyesi ile ortaklık payının kendilerine ödenmesi yönündeki talebin feragat nedeniyle, bunlar dışındaki sair taleplerin ise sübuta ermediğinden reddine karar verilmiş; karara karşı taraf vekilleri istinaf yoluna başvurmuştur....

              Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 07/03/2014 gün ve 2004/368-2014/122 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Dava, anonim şirketin fesih ve tasfiyesi ile kâr payı istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından, şirketin fesih ve tasfiyesine yönelik mahkemenin verdiği karar temyiz sebebi yapılmamış, sadece kâr payı istemine ilişkin verilen karar temyiz edilmiştir. Davacı vekili, 1,59 TL kâr payının tahsilini talep ettiğine göre, mahkemece verilen karar, karar tarihinde yürürlükte bulunan HUMK 427/2. maddesi gereğince, miktar yönünden kesin niteliktedir. Kesinlik sınırı, karar tarihi olan 07.03.2014 tarihi itibariyle 1.890,00 TL'dir. Bu durumda, mahkemece ret edilen miktar, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kalmaktadır....

                TTK 636/3 m. uyarınca haklı nedenle şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesi istemli dava şirket tüzel kişiliği hasım gösterilerek açılması gerekir. Dava, davalı Limited şirketin haklı nedenle feshi ve tasfiyesi istemine ilişkin olup, davanın feshi istenilen şirket tüzel kişiliğine yöneltilmesi gereklidir. Yargıtay ... Hukuk Dairesi'nin ... Esas .... Karar sayılı ilamı ".... Haklı nedenle şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesi istemli davanın, kural olarak şirket tüzel kişiliği hasım gösterilerek açılması gerekir Somut olayda dava davalı gerçek kişi ortak davalı hasım gösterilmek suretiyle açılmıştır. Davalı gerçek kişiye somut uyuşmazlık yönünden husumet yöneltilmesi mümkün değildir. Fesih kararı şirketin tüzel kişiliğinde inşai sonuçlar doğuracağına göre şirketin davada yer alması zırunlu husustur. Şirket tüzel kişi olup tasfiyesi sonucu doğrucak davada taraf olarak yer alamaması beklenemez....

                  Davalı vekili, şirketin ekonomik anlamda sıkıntı yaşadığının doğru olduğunu, şirketin diğer ortaklarının davacıyı kandırmasının sözkonusu olmayacağını, davalı şirket kâr eden bir firma iken Suidi Arabistan'da yapmış olduğu bir işten kaynaklanan 1.000.000 USD alacağını alamadığı için sıkıntıya düştüğünü, davacının bu dava ile sorumluluktan kurtulmak istediğini, ortaklığın fesih ve tasfiyesi veya davacının ortaklıktan çıkması için haklı neden bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir....

                    İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, TTK'nun 636(3) maddesi uyarınca haklı sebeplerin varlığının bulunduğu iddiasıyla davalı şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, tahkikat aşamasında uyap sistemi üzerinden sunduğu 26/10/2022 tarihli dilekçesinde davadan feragat ettiklerini bildirmiştir. HMK'nun 311(1) maddesi uyarınca feragatın kesin hüküm gibi sonuç doğurması yanında aynı yasanın 309(2) maddesi uyarınca, feragat karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatına da bağlı olmamakla davanın feragat nedeniyle reddine, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesine bağlı olarak davacı tarafın yargılama giderleri ile sorumlu tutulmasına karar vermek gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu