Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava; geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir. Sermaye Piyasası Kanunu'nun "Halka Açık Ortaklık Statüsünün Kazanılması" başlıklı 16/1.maddesinde (Değişik birinci cümle: 28/11/2017- 7061/109 md.)...

HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava; geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir. Sermaye Piyasası Kanunu'nun "Halka Açık Ortaklık Statüsünün Kazanılması" başlıklı 16/1.maddesinde (Değişik birinci cümle: 28/11/2017- 7061/109 md.)...

Cumhuriyetindeki faaliyetlerinin yoğunluk kazanması nedeniyle bahsi geçen sağlık tesislerindeki işini ve bu işte kullandığı tüm tomografi, MR ve benzeri cihaz ve ekipmanı taraflar arasında ortaklık kurulmak suretiyle bila bedel devrettiğini ve yeni ihaleye de davalı şirketin girmesini sağladığını, taraflar arasındaki sözleşmenin konusunun, bahsi geçen sağlık tesislerinde verilecek olan ve ihale ile davalı şirket uhdesinde kalan hizmet alımı işleri ile alakalı tüm gelir ve giderlerin %50 oranında paylaşılması, gelir ve gider usulünün hesaplanması ve işte kullanılacak cihaz ve demirbaşların mülkiyet oranlarının belirlenmesinden ibaret olduğunu, akabine Sağlık Bakanlığı tarafından 17/11/2017 tarihinde gerçekleştirilen yeni bir ihale ile KDV hariç 884.639,60 TL bedelli hizmet alımı yapıldığını, bu ihalenin daha önceki ihalenin devamı niteliğinde olup bu hizmet alımının da davalı şirketin ve taraflar arasındaki iş ortaklığı sözleşmesi dolayısı ile davacı şirketin uhdesinde kaldığını, sonrasında...

    HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında görülen davada Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 06/09/2018 tarih ve 2015/926 E. - 2018/515 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 24/06/2019 tarih ve 2018/2625 E. - 2019/1010 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, ortağı olduğu davalı şirketin 28.08.2015 tarihinde 2015/1 nolu ortaklar kurulunda alınan tüm kararların butlanına ve iptaline, yapılan toplantının yok hükmünde sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Davalı vekili, davacının müvekkili şirketin ortağı olduğunu, bu ortaklığın mevzuata uygun geçerli bir ortaklık niteliğinde bulunduğunu, müvekkili şirketin Sermaye Piyasası Kurulu kaydında olan, bu kurul ve diğer ilgili tüm resmi makamlar ile özel denetçiler tarafından faaliyetleri denetlenen çok ortaklı halka açık anonim şirket olduğunu, TTK'nın 329. ve 405. maddeleri gereğince anonim şirket ortaklarının sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemeyeceklerini, müvekkili şirketin tasfiye halinde olmadığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; taraflar arasında hukuki sonuç doğuracak biçimde sahih bir ortaklık ilişkisinin mevcut olmadığı, somut olayda para toplama amacının güdüldüğü, davalı şirket ile dava dışı ... İht. Paz. ve Tic....

        Davalı vekili, savunmasında özetle; müvekkilinin pay defterinin ve bilgisayar kayıtlarının tetkikinde davacının ortaklık kaydının ve şirketin kuruluşundan itibaren de ortaklık talebinin bulunmadığının tespit edildiğini, davacının müvekkili şirkete 250 DM ödeyip ortak olduğuna ilişkin ibraz ettiği yazıların fotokopi olduğunu ve yazılarda ortak ismi ve tarih bulunmadığını, dolayısıyla bu yazıların davacının ortak olduğunu ispatlayan belgeler olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

          İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 35. maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şekline göre limited şirket ortağının şirketin ödenmemiş vergi borcundan dolayı sorumluluğu ortaklık payına bağlı olduğundan, şirket ortağının şirketin vergi borcunun doğumu anında değil, vergi borcunun şirketten tahsil imkanı bulunmadığının tespiti anında ortak sıfatını taşıması gerektiği, sözü edilen maddeye 06/06/2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 5766 sayılı Kanun'la eklenen 3. fıkra hükmü ile limited şirket ortağının şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahısların devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulacaklarının öngörüldüğü, limited şirket ortaklarının şirketteki hisselerini devretmiş olsalar dahi şirketin ödenmemiş vergi borçlarından dolayı 06/06/2008 tarihinden sonraki dönemler için şirket hisselerini devralan ortakla birlikte müteselsilen sorumlu...

            Gerek delil tespiti sonrası düzenlenen bilirkişi raporu, gerekse mahkemece alınan bilirkişi raporunda aylık kira kaybı 6.000-TL, toplam kira kaybı alacağı da 54.000-TL olarak tespit edilmiştir. Bu durumda mahkemece geç teslimden kaynaklanan 54.000-TL kira kaybı alacağına da hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle bu istemin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.Açıklanan nedenlerle; davacının kira kaybı alacağı talebinin kabulü gerekirken reddine karar verilmesi doğru değil ise de, yapılan hata/eksiklik yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılarak yeniden hüküm verilmesine "davanın kabulüne" karar verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2017/776 Esas - 2019/1070 Karar sayılı 17/10/2019 tarihli kararının, HMK.'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiracılık sıfatının tespiti Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kiracılık sıfatının tespiti davasına dair karar Dairemizin 19.02.2014 gün ve 2013/8860-2014/1722 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmesi üzerine bu defa davacı tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, kiracılık sıfatının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının temyizi üzerine hüküm Dairemizce onanmıştır. Davalı ... ile dava dışı ... arasında yapılan sözleşme 01.07.1999 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli olup kiralanan ihale ile kiraya verilmiştir. Kira sözleşmesinin 9. maddesinde "akdin hitamında taraflardan birisi yek digerine fesih ihbarında bulunmadığı takdirde sözleşme aynı koşullarda bir yıl daha uzatılır....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca ONANMASI hakkında18. Hukuk Dairesinden çıkan kararı kapsayan 14/05/2015 gün ve... Esas - ... Karar sayılı ilama karşı taraf vekillerince verilen dilekçeler ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: -K A R A R- Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu