HUKUK DAİRESİ DOSYA NO: 2021/1993 KARAR NO: 2021/1496 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1.Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ: 02/06/2021 NUMARASI: 2020/603 Esas - 2021/449 Karar DAVA: Tazminat (Şirket yöneticisinin sorumluluğu) Taraflar arasındaki tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair verilen karara karşı, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacılar vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin ... A.Ş.'...
Services Ltd.Co.' isimli firmaya ilişkin olarak ise davacı tarafından, şirketin esasen Panamada mukim bir şirket olduğunun ilerleyen dönemlerde anlaşıldığı, şirketin Panama'da gerçekten faaliyette olduğunun İzmir Panama Fahri Konsolosluğun'dan alınan belge ile de sabit olduğu, şirketin 01/06/2009 tarihinde Riga/Letonya'da işyeri kiraladığı buna ilişkin sözleşmenin de mevcut olduğu fakat bu adresin davacı şirkete bildirilmediği, davacı tarafından bilinen adresin ise postahanedeki bir posta kutusu adresi olduğu, ödemelerinse banka kanalıyla yapıldığı, şirket yöneticisinin anılan firmaya verilen hizmetlerle ilgili olarak Letonya'ya seyahatler yaptığı iddiları; davacı şirketin sözleşme imzaladığı şirketin yeni bir adresinin 01/06/2009 tarihinde Riga/Letonya'da mevcut olmasına rağmen bu adresi bilmemesi, dosyadaki belgelere göre 2009 yılı 8. ayından sonra şirket yöneticisinin Letonya'ya yaptığı seyahatlerin amacının ne olduğunun anlaşılamaması,sadece posta kutusu adresini bilen şirket yöneticisinin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa’ya dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı Hazine vekili, davalı borçlu şirketin kamu alacağının tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla adına kayıtlı taşınmazın şirket müdürü ... ’in eşi ... ’a 11.02.2009 tarihinde sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı borçlu şirket vekili, müvekkilinin mal kaçırma amacının olmadığını, borçlarını ödeme amacı ile taşınmazını sattığını belirterek, haksız açılan davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., cevap dilekçesi sunmamıştır....
ın müdürlük görevini kötüye kullanması nedeni ile zarara uğratıldığı ve şirket demirbaşlarının başka bir yere götürüldüğü yöndeki iddiaların ise ispatlanamadığı gözetilerek sirket yöneticisinin sorumluluğuna dayanan tazminat talebi yerinde görülmediği,asıl davada kayyım atanması talebi yönünden ise; davalının şirketi zarara uğrattığının ispatlanamadığı, diğer taraftan davacı, tarafların ortağı olduğu şirketin faaliyet konusu ile aynı başka bir şirket kurarak haksız rekabet oluşturacak davranışta bulunduğu, şirketin kendi organları eliyle yönetilmesinin asıl olduğu, şirkete kayyım atanmasını gerektiren bir nedenin görülmediği,birleşen dava yönünden ise; şirket müdürünün azline ilişkin davalarda husumetin, azli istenen müdüre yöneltilmesi yeterli olup, ayrıca şirkete karşı dava açılması gerekli olmadığından birleşen davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Uyuşmazlık bina sahibinin sorumluluğuna dayalı tazminat isteğine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 09/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı alacaklının zararının dolayısı ile zarar niteliğinde olup 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 555 inci maddesi uyarınca yansıma zarar niteliğindeki davacı şirketin uğradığı zararın tazminini ancak şirket ve her bir pay sahibinin isteyebileceği, söz konusu tazminatın da şirkete ödenmesinin talep edilmesi gerektiği, 6102 sayılı Kanun'un 556 ncı maddesinde ise zarara uğrayan şirketin iflası halinde tazminatın şirkete ödenmesinin şirket alacaklıları tarafından da talep edilebileceğinin düzenlendiği, iflas hali dışında alacaklının dolayısı ile zarar nedeniyle yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna dayalı tazminat davası açamayacağından davacı alacaklı tarafından iflas halinde olmayan Boras Spor Hizmetleri Yatırım İnş. Tur. Tic. Ltd....
Services Ltd.Co.' isimli firmaya ilişkin olarak ise davacı tarafından, şirketin esasen Panamada mukim bir şirket olduğunun ilerleyen dönemlerde anlaşıldığı, şirketin Panama'da gerçekten faaliyette olduğunun İzmir Panama Fahri Konsolosluğun'dan alınan belge ile de sabit olduğu, şirketin 01.6.2009 tarihinde Riga/Letonya'da işyeri kiraladığı buna ilişkin sözleşmenin de mevcut olduğu fakat bu adresin davacı şirkete bildirilmediği, davacı tarafından bilinen adresin ise postahanedeki bir posta kutusu adresi olduğu, ödemelerinse banka kanalıyla yapıldığı, şirket yöneticisinin anılan firmaya verilen hizmetlerle ilgili olarak Letonya'ya seyahatler yaptığı iddiları; davacı şirketin sözleşme imzaladığı şirketin yeni bir adresinin 01.6.2009 tarihinde Riga/Letonya'da mevcut olmasına rağmen bu adresi bilmemesi, dosyadaki belgelere göre 2009 yılı 8. ayından sonra şirket yöneticisinin Letonya'ya yaptığı seyahatlerin amacının ne olduğunun anlaşılamaması,sadece posta kutusu adresini bilen şirket yöneticisinin...
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve davalı ... yönünden iddianın ileri sürülüş biçimi itibariyle anonim şirket yöneticisinin sorumluluğuna dayanılmış olmasına göre, davacılar vekilinin karar düzeltme istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin karar düzeltme istemlerinin HUMK 442. maddesi uyarınca REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 4,60 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 275,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 01/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı aleyhine şirketin borcu nedeniyle davalı tarafından icra takibi başlatıldığı ve takibin kesinleştiği, davalı yönetim kurulu üyesi ve yetkilisinin salt dava dışı şirkete borcunun olmasının, kusurlu olduğunu ve şirketin zarara uğradığını göstermediği, dava dışı şirketin borca batık olmaması, şirketin yönetim kurulu üyesi ve yetkilisi olan ...’in şirkete sermaye borcunun olmaması ve dava dışı şirketin halen faal olduğunun tespiti nedeniyle davacı/karşı davalı yönetim kurulu üyesinin sorumluluğuna gidilemeyeceği, şirket yöneticisinin sorumluluğu için şirkete karşı tüm yasal yolların tüketilmesinin zorunlu bulunmaması ile birlikte, davacının alacağını tahsil edememesinden kaynaklanan zararının dolaylı zarar olduğu, bu zararın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 553 üncü maddesi uyarınca ancak şirkete ödenmesinin istenebileceği, alacaklının uğradığı dolaylı zararın...
Dava, işyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 58.nci maddesi hükmü ile bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazasındaki kusurundan dolayı meydana gelecek zararlardan sorumlu tutulmuştur. Somut olayda, sigortalı işyerine ait emtianın, davalılara ait depoda bulunduğu esnada deponun yangın söndürme su tesisatının patlaması sonucu hasar gördüğü belirtilerek sigortalıya ödenen hasar bedelinin davalılardan tahsili talep edilmiştir. Buna göre, davalılara husumet, bina sahibinin sorumluluğuna dayalı olarak yöneltilmiştir. Davacı tarafça sözleşmeye dayalı olarak açılmış bir dava söz konusu değildir. O halde mahkemece, BK.'...