Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

olarak yollandığı dikkate alındığında pay devrinin gerçekleştiğinin görüleceğini, ortaklar genel kurulunun bu pay devrini (3) ay içerisinde reddetmemesi halinde pay devrinin muteber olacağını, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....

nın davalı şirketteki 81.600 adet payını noterde düzenlenen hisse devri sözleşmesi ile devraldığını, pay devrinin davalı şirkete bildirilerek onay talep edildiğini, davalı şirket tarafından 3 ay içinde talep reddedilmediğinden TTK'nın 494/3 maddesi gereğince devre onay vermiş kabul edileceğini, 3 yılık süre üzerinden uzunca bir süre geçtikten sonra pay defterine kayıt taleplerinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ... üyesi ...'nın pay devrine, ana sözleşmenin 6. maddesi gereğince devrin geçerli olabilmesi için diğer ortakların ön muvafakatlarının alınması gerektiğini, kendisinin devre muvafakatinin olmadığını bildirerek itiraz ettiğini, itiraz gerekçesinin TTK'nın 490 ve 493 hükümlerine aykırı olduğunu ileri sürerek davacının davalı şirkette 160.800 TL pay sahibi olduğunun tespiti ile pay defterine kaydına, pay devrinin ticaret sicil gazetesinde tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Noterliğinden 03.01.2013 tarih ve ... sayı ile tasdikli hisse devir sözleşmesi ile şirket dışından ... Mah. ... Sk. No: ... Bafra/Samsun adresinde ikamet eden T.C. uyruklu; ... T.C. kimlik nolu ...‘ya devretmiştir." denilerek yukarıda bahsi geçen devrin kabulüne ve devir hususunun şirket pay defterine işlenmesine oy birliği ile karar verildiğini, Buna göre tarafların akdetmiş olduğu 03/01/2013 tarihli hisse devir sözleşmesinin işbu genel kurul kararı ile onaylandığını ve devrin şirket pay defterine işlenmesine karar verildğini, Davacı ortak ...'ın hisselerini ...'...

      ın gerçekleştirilen hisse devrini şirket pay defterine kaydettirmediğini, gerekli tescil işlemlerinin yapılmadığını ileri sürerek davalı şirkette bulunan 42 hissenin müvekkiline devredildiğinin tespiti ile tescilini, bu olmadığı takdirde sebepsiz zenginleşme nedeniyle haksız olarak ödenen 42.000 TL'nin devir tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket vekili, yapılan hisse devrinin müvekkili açısından bir bağlayıcılığının bulunmadığını, davacının devir ve tescil için şirkete müracaat etmediğini, diğer davalının şirkette 42 değil, 33 adet hissesinin bulunduğunu, müvekkilinin harici satışı kabul etmek zorunda olmadığını, yönetim kurulunun sebep göstermeden pay devrini reddedebileceğini, pay devri için ödenen bedelden şirketin sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı ... vekili, hisselerin devri için ödenen miktarın davacıya iade edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

        ya devir yapıldığı ve bu devirlerin geçersiz olduğunu, bu devirlerin davacıların hisse oranlarını küçültmek ve oy haklarını kısıtlamak amacıyla yapıldığını, ileri sürerek pay devrinin iptali ile pay defterindeki kaydın terkinine karar verilmesini talep ve dava etmişler, davacılardan ... davasından feragat etmiştir. Asıl ve birleşen davada davalılar vekili, devirden şirket ortaklarının haberi olduğunu, daha sonra ana sözleşme hükmünün değiştirildiğini, devredilen hisselerin toplam 2 pay olduğunu, karar oylamalarında sonuca etkili bulunmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir....

          Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, bir payın devrinin ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine kaydedilmek şartıyla hüküm ifade edeceği, pay defterine kayıt için ise ortaklardan en az 3/4'ünün devre muvaffakat etmesi ve bunların şirketin esas sermayesinin en az 3/4'üne sahip olmaları gerektiği, hisse devir sözleşmelerinin yazılı bir şekilde düzenlendiği, şirket tarafından ortaklar kurulu kararıyla 29.01.2007 tarihinde bu devrin onaylandığı, Asliye Ceza Mahkemesi kararıyla ortaklar kurulu kararında davacıya atfedilen imzanın taklit edildiğinin tespit edildiği, bu itibarla ortaklar kurulu kararının hukuki geçerliliğinin bulunmadığı, dolayısıyla hisse devrinin gerçekleştirilmediği, hisse devir sözleşmesinde ... hisseleri için 5.000 TL, ... hisseleri için 2.500 TL kararlaştırıldığı, usulüne uygun biçimde bir şirket pay devrinden söz edilemeyeceği için herkesin aldığını iade ile yükümlü olduğu, davacının 70.000,00 TL tutarında ödeme yaptığını iddia...

            YAZIM TARİHİ: 04/01/2020 Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirkete ait ortaklar pay defteri, şirket pay devrinin deftere kaydedilmesi için 30/06/2020 tarihinde tüm aramalara rağmen müvekkili şirket yetkilisi tarafından bulunamadığını, müvekkil şirkette pay devri yapıldığını ancak pay devrini ortaklar pay defterine işlemek için defteri bulamadıklarını, müvekkilinin defterin ne zaman nasıl kaybolduğunu bilemediğini, taşınma sonucunda kaybolduğunu düşündüklerini, daha sonra müvekkil şirket tarafından ortaklar pay defterinin kaybolması ile ilgili olarak 01/07/2020 tarihinde Kahramankazan ... Polis Merkezi'ne verdiği ifade ile bildirimde bulunduğunu belirterek, TKK madde 82, (7) numaralı fıkra uyarınca ortaklar pay defterinin zayi olduğuna karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Türk Ticaret Kanunu ve Ticaret Sicili Yönetmeliği hükümlerine göre, 03/07/2012 tarihli pay devrinin şirkete ve yetkilisine tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içinde reddine ya da kabulüne ilişkin alınan genel kurul kararının otuz gün içinde tescili için Ticaret Sicil Müdürlüğüne başvurulması ya da tescili gerektiren sebeplerin bulunmadığını ispat etmeleri gerektiği, şirket yetkililerinin gerek genel kurul kararı, gerekse tescili gerektiren sebeplerin bulunmadığını ispat etmedikleri, dosyaya herhangi bir cevap vermedikleri, Noterden hisse devri yapılmış olmasına rağmen, şirket yetkililerinin ortakların genel kurul kararı alıp ticaret sicili müdürlüğünden tescil ve ilan talebinde bulunmadıkları ve tescili gerektiren sebeplerin bulunmadığını ispat etmedikleri anlaşıldığından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 33'ncü maddesi 3'üncü fıkrasın gereğince talebin kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve...

                den alınan ... tarihli bilirkişi raporunda özetle; davanın, tazminata ilişkin olduğu, taraflar arasında limited şirket hisse devrinin inançlı işlem olarak kabulü halinde bu hususun ispatlanması gerektiği, taraflar arasında limited şirket hisse devrinin satış işlemi olarak kabulü halinde kanuni koşullar çerçevesinde işlemin gerçekleşmediği, bu durumda pay devrinin gerçekleşmediği dolayısıyla sebepsiz zenginleşme yoluna başvurulabileceği bildirmiştir. Dava, taraflar arasında akdedilen pay devrine dair sözleşmeden kaynaklı tazminat davasıdır. Mahkememizce yapılan yargılama sonunda tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, somut olayda davacı ile davalı kardeş oldukları ve her iki tarafında ... Makine Ve İnşaat Ltd. Şti. ile ... Tasarım Makine San. Tic. Ltd....

                  Bu kapsamda öncelikle davacının davalı şirkette pay sahibi olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Bu kapsamda; davalı şirket ortağı ... ile davacı şirket arasında, ...'ın davalı şirketteki 850.000 adet payının ... şirketine satışı konusunda 10.09.2015 tarihli hisse devri protokolü imzalandığı, aynı tarihli temlikname ile de ...'ın davalı şirketten olan alacağının ... şirketine temlik edildiği, hisse devrinin davalı şirket yönetim kurulunun 10.09.2015 tarih ve 2015/6 sayılı kararıyla şirket pay defterine kaydedilmesine karar verilerek pay defterine işlendiği; ancak yönetim kurulu kararında imzası bulunan yönetim kurulu üyelerinin seçimine ilişkin davalı şirketin 29.06.2015 tarihli genel kurul kararlarının iptali istemiyle İstanbul 7....

                    UYAP Entegrasyonu