Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, ticari şirket ortakları arasındaki şirket ortaklığından kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 günlü ve 2014/1 sayılı kararı uyarınca 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1521. maddesinden kaynaklanan (Ticaret şirketlerinde, ortakların veya pay sahiplerinin şirketle veya birbirleriyle şirket ortaklığından veya pay sahipliğinden kaynaklanan davalarda veya şirketin yönetim kurulu üyeleri, yöneticileri, müdürleri, tasfiye memurları ya da denetçilerine karşı açılacak davalar) davalar ile taşıma (kara, hava, deniz ve uluslararası sözleşmeler dâhil) ve sigorta hukukundan kaynaklanan alacak davaları yanında İİK'nın 67. maddesine dayalı itirazın iptali ve İİK'nın 72. maddesinden kaynaklanan borçlu olmadığının tespiti...

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/331 KARAR NO : 2021/723 DAVA : Ticari Şirket Ortaklığından Çıkma, Şirketin Feshi ve Tasfiyesi ile Alacak DAVA TARİHİ : 07/07/2020 KARAR TARİHİ : 22/09/2021 İŞLEMDEN KALDIRILMA TARİHİ : 16/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket Ortaklığından Çıkma, Şirketin Feshi ve Tasfiyesi ile Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket Ortaklığından Çıkma, Şirketin Feshi ve Tasfiyesi ile Alacak istemine ilişkin davanın yapılan açık yargılamasının sonunda davacı tarafından açılan iş bu davada, davacının davayı takip etmediği ve işlemden kaldırıldığı 16/06/2021 tarihinden itibaren üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği anlaşılmakla; Dosya incelendi. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-Davanın H.M.K.'...

      CEVAP : Davalı ---- vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı yanın 6102 Sayılı TTK madde 638 kapsamında olmak üzere davalı şirket ortaklığından çıkarılmasını talep ve dava ederek, ayrıca ayrılma akçesi talep ettiğini, davalı müvekkilinin ise davalı şirketin ortaklarından olduğunu, bu yönüyle husumetin davalı müvekkiline yöneltilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığını, husumet itirazları bulunduğunu, davacının şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesinin yanında ayrılma akçesi ile birlikte davalı şirkete verdiğini iddia ettiği borçların da tahsilini talep etmiş olduğundan iş bu taleplerden şirket ortağı olan davalı müvekkilinin sorumlu olmasının düşünülemeyeceğini ileri sürerek şirket ortaklığından çıkarılmasına yönelik talep yönünden husumetten reddine, ayrılma akçesi ve şirkete verildiği iddia olunan borçların tahsili talebi yönünden esastan reddine karar verilmesini, masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini belirtmiştir....

        Şti. ortaklığından müvekkilinin 26.12.1996 tarihinde ayrıldığını ve durumun ilan edildiğini, dava dışı borçlu şirketinde iflas ettiğini öne sürerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan kredi sözleşmesinde davacının kefil sıfatı ile imzasının bulunduğu, davacı adına, sözleşmeyi vekaletnameye dayalı olarak oğlu dava dışı ... ... tarafından imzalandığı, davacının takipten yaklaşık 10 yıl sonra bu davayı açtığını,davacının şirket yan ortaklığından ayrılmasının sorumluluğunu etkilemeyeceğini, borçlu şirketin iflas etmesinin de davacıyı borçtan kurtaramayacağını öne sürerek davanın reddi ile % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir....

          Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29/11/2011 tarih ve 2010/238-2011/508 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı iken 07.07.2005 tarihli karar ile hisselerini devir ve temlik ederek şirket ortaklığından ayrıldığını, fakat Ticaret Odası kayıtlarına göre halen ortak olarak göründüğünü ileri sürerek müvekkilinin şirket ortaklığından çıktığının tespitini, ilanını ve Ticaret Odasındaki kaydın terkini ile ortaklıktan çıkma kararının tescilini talep ve dava etmiştir. Davalı, bir savunmada bulunmamıştır....

            için haklı sebep oluşturduğunu, müvekkilinin 07/01/2009 tarihinde şirket ortaklığından çıkarılması için davalı Şirket'e ihtar çektiğini ancak şirketin cevap vermediğini ileri sürerek müvekkilinin haklı sebeplere istinaden davalı şirket ortaklığından çıkarılmasına, müvekkiline ait %50'lik payın davalı şirkete ya da üçüncü kişilere devrine, müvekkilinin ihtar tarihinden itibaren davalı şirkette hiçbir sorumluluğunun kalmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir hükmünün yer aldığını, davacıya ortaklıktan çıkarılma kararı kendisine hiçbir yolla tebliğ veya tefhim edilmediğini, Bu sebeple bu kararın genel kurul veya yönetim kurulundan hangi organ tarafından hangi tarihte ve ne sebeple alındığına dair bir bilgiye vakıf olmadıklarını, kanun uyarınca davacının çıkarılma kararı usule aykırı olduğunu, davacının üyelikten çıkarılmayı gerektiren bir durum yaratmadığı gibi bu sebepler ana sözleşmede zaten yazılmadığını belirterek verilen ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Kooperatif ortaklığından çıkarılmaya ilişkin usul ve esasları düzenleyen Kooperatifler Kanunu'nun 16. maddesi, "Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler anasözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar. Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Anasözleşme, çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir. Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir." hükmünü haizdir....

                  kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın kabulüne, davacının davalı şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesine, davacı vekili çıkma payı akçesi istemediğinden bu hususta karar vermeye yer olmadığına karar verilmiştir....

                    Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ortaklıktan çıkarılma kararı sonrasında kooperatiften bağımsız bölüm istenip istenemeyeceği ile bunun kabul görmemesi halinde kooperatif ortaklığından çıkma payı alacağı istenip istenemeyeceğine ilişkindir. Davacının kooperatif ortaklığından çıkarılma kararının Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 19.11.2015 tarih ve 2014/7740 Esas - 2015/7404 Karar sayılı kararıyla kesinleştiği sabit olup davacı 01.06.2004 tarihinde kooperatif ortaklığından çıkarılmıştır. 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu'nun Kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortaklarla hesaplaşma süresi ve yükümlülük başlıklı 17 nci maddesinin "Kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortakların kendilerinin yahut mirasçılarının kooperatif varlığı üzerinde hakları olup olmadığı ve bu hakların nelerden ibaret bulunduğu anasözleşmede gösterilir. Bu haklar, yedek akçeler hariç olmak üzere, ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanır....

                    UYAP Entegrasyonu