Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirket bir limited ortaklık olup, kâr payı dağıtımına ilişkin TTK 616/ı-e düzenlemesine göre genel kurulun kâr payı hakkında karar verme yetkisine sahip olduğu, sadece kârın varlığının ortakların kâr payını talep etmesi bakımından yeterli bulunmadığı, genel kurul tarafından dağıtım kararı verilmedikçe kar payının muaccel hale gelmeyeceği, genel kurulun kâr payı dağıtımına ilişkin kararı ile birlikte ortakların ortaklığa karşı bir talebinin ortaya çıkacağı, ortağın oluşan bu kâr payı alacağını ortaklığın tasfiyesini beklemeksizin talep ve dava hakkı bulunduğu zira, genel kurul kararıyla ortak lehine muaccel bir alacak doğduğu, şirket genel kurulunca kâr payı dağıtımına ilişkin bir karar alınmadığı hususunda ihtilaf da olmadığı, kâr payı dağıtım kararı alınmaksızın kâr payı alacağının dava yolu ile talep edilemeyeceği gerekçesiyle, isitaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

    a ait olduğunu, yöneticinin görevini gereği gibi yerine getirmediğini, organların toplanamadığını, şirketin ticari faaliyeti olmadığı halde vergi borçları olup bunları kendisinin ödemek zorunda kaldığını ve kar payı ödemesi yapılmadığını belirtip, haklı nedenle şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesi ile birilikte ayrılma payının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. YANIT : Davalı şirkete davetiye tebliğ edilmesine rağmen yanıt verilmemiştir. DELİLLER : -Davalı şirketin ticaret sicil bilgileri, -... ve vergi borçları nedeni ile davacının yaptığı ödemelere ilişkin dekontlar, -Davacının yönetici ortağa düzenlediği ihtar, -Tanık beyanı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davadaki talep, haklı nedenle şirket ortaklığından çıkmaya izin verilmesi ve ayrılma payının tahsili istemine ilişkindir. Davalı şirket 23/03/2017 tarihinde tescil ve ilan edilerek kurulmuş olup, ortak ve kurucuları .... pay sahibi davacı ... , ... pay sahibi olan ... ile ......

      a devretttiğinin yazılı olduğunu, noterde düzenlenmediği için geçersiz olup şirket defterlerine geçmediğini, müvekkilinin sermaye koyma borcu dahil her türlü sorumluluğunu yerine getirdiğini, şirket kurulduğundan beri kar payı ödenmediğini, müvekkilinin kardeşleri tarafından şirketin kar etmediği söylenmiş ise de şirket üzerine birçok araç ve ev alındığını, kar payının tahsili için İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesine 2011/499E sayılı dosya ile dava açıldığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir. GEREKÇE : Dava, limited şirket ortaklığından haklı nedenlerle çıkmaya izin ve çıkma payı istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır....

        Yatırılan aidatlardan genel gider payının düşülmesi yasa hükmü gereği olup, bundan vazgeçilmesi ancak genel kurul tarafından aksinin karar altına alınması ya da kooperatifin ortaklığı sona erenlerden genel gider payı alınmaması yönünde bir uygulamasının daha önce oluşmuş olması şartına bağlıdır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, gider payının hesaplanması için gerekli belgelerin kooperatif tarafından ibraz edilmediği, bu haliyle davacıya yapmış olduğu ödemelerin tamamının çıkma payı olarak iade edilmesi gerektiği, kooperatifin ortaklığı sona erenlere genel gider payı düşmeden ödeme yaptığı görüşü bildirilmiştir. Bu görüş, yeterli incelemeye ve bu yönde fiili uygulama oluştuğunu kabule yeterli kanıtlara dayalı değildir. Mahkemece, öncelikle davalı kooperatiften, temin edilemezse Ticaret Sicil Memurluğundan veya anasözleşmenin 41. maddesi uyarınca davalı kooperatifin bağlı bulunduğu Çevre ve Şehircilik ......

          ın, davacının bilgisi dışında davacının yerine bir başka kişiye imzalar attırarak şirket adına istediği kararların alınmasını sağladığı, özel belgede sahtecilik suçunu işlediği ve hapis cezası ile cezalandırıldığı, davacının haklı sebeple şirketin feshini istemekte hakkı olduğu, davalı tarafça da şirketin feshi istendiği gerekçesiyle şirketin feshi ve tasfiyesine; davacı B.... Ç......'ın şirkette 168.817,70 TL kar payının mevcut olduğu, bundan daha önce davalı tarafça ödenen 15.000 TL düşüldüğünde talep edilebilecek kar payı alacağının 153.817,70 TL olduğu gerekçesiyle kar payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı M.. K.. temyiz etmiştir. Asıl davada verilen hüküm davalı M.. K.. tarafından temyiz edilmemiştir. Birleşen dava, limited şirket ortağı tarafından davalı şirkete karşı açılan kar payı alacağının tahsili istemine ilişkindir....

            Mahkemece " taraflar arasındakı 15.11.2017 tarihli ve altında T4 isimli davalının imzasının olduğu sözleşme niteliği itibarıyla sermaye-emek ilişkisine dayalı bir adi ortaklık sözleşmesi olduğu, T4 isimli kişinin şirket hissedarı, kurucusu, müdürü ve yetkili temsilcisi olduğu bu sebeple, sermaye - emek ilişkisine dayalı geçerli bir adi ortaklık kurulması hususunda bir engel bulunmadığı, davacının aylık 2.500,00 TL üzerinden oniki aylık süre için 30.000,00 TL kar payı tahakkuk edeceği, davalılar tarafından ödenen 9.500,00 TLnin düşülmesiyle istenebilecek olan kar payının 20.500,00 TL olacağı, bu alacağa 17.11.2018 ile 23.11.2018 tarihleri arasındaki yedi gün için 35,35 TL yasal faiz yürütülebileceği, davalılar borçlu lehine başlatılan takipte isabetsizlik görülmediği, davacının alacağının mevcut olduğu" gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiştir....

            İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; işbu davada müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, davalı şirket tarafından davacıya hiçbir şekilde kâr payı ödemesi yapılmadığını, davalı şirketin genel kurullarında kar payı dağıtmama kararının neye göre alındığının ve kar payının tespit edilerek davalı şirketin faaliyet gösterdiği sektörün genel gelişimi, ekonomik faaliyet ve amaçları, ayrıca şirket işlemlerinin devamlı gelişmesini veyahut mümkün olduğu kadar istikrarlı kar payı dağıtılmasına engel bir durum olup olmadığının araştırılmadan kar payı alacağını ispat edilemediğinden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; kar payı alacağına ilişkindir....

              alması miktarın çok altında kaldığını ileri sürerek müvekkilinin ortaklık tasfiye payı ve geçmiş yıllar kar payı alacağından kaynaklanan alacak tutarının tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL’nin davalıdan avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, daha sonra davasını ıslah ederek talep sonucunu 12.731,29 TL’ye yükseltmiştir....

                DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 15/09/2014 KARAR TARİHİ : 28/06/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/07/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili, davalı şirket ortağı olan müvekkilinin davalı şirketi temsil etmek üzere yetkilendirildiğini, ancak müvekkilinin katılmadığı 30.06.2011 tarihli genel kurulda alınan kararla şirket müdürlüğünden azledildiğini, bunun üzerine müvekkilinin ortaklıktan çıkmaya izin ile ayrılma payı ve kâr payı taleplerinin içeren .......

                  İcra Müdürlüğü'nün 2010/25648 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığını, takibin kesinleşmesi üzerine borçlunun ortaklık payı üzerine 4.10.2010 tarihinde haciz konulduğunu, haczin ortaklık pay defterine işlendiğini, ticaret sicil dosyasına da kayıt ettirildiğini, takip sonucunda borçlu adına başkaca mal bulunamadığını ileri sürerek, TTK'nın 522. maddesine göre şirketin tasfiyesini ve ortağın tasfiye payının müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, borçlu ortak hakkında ortaklıktan çıkarma davası açıldığını, sonucunun beklenmesi gerektiğini, icra dosyasında tüm tebligatların usulsüz yapıldığını ve dava şartının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, dava dışı ... Maliki'den İstanbul 2....

                    UYAP Entegrasyonu