Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

T11 - e-tebligat TALEP : İhtiyati Tedbir/Kayyım Atanması TALEP TARİHİ : 01/05/2023 KARAR TARİHİ : 13/07/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/07/2023 Taraflar arasındaki şirket müdürünün sorumluluğundan kaynaklı tazminat ile müdürün azli ve kayyım atanmasına ilişkin davada tedbiren şirkete kayyum atanması talebinin reddine yönelik olarak verilen ara karara karşı talep eden talep eden vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Talep eden davacı vekili dava dilekçesinde özetle; zarar gören şirkette yürüttüğü müdürlük görevi ile bağdaşmayan şekilde, zarar gören Şirket ile açıkça rekabet oluşturan Şirketler açan ve yöneten T3 işbu yargılamanın şeffaf ve hızlı yürütülebilmesi açısından tedbiren müdürlük görevinden uzaklaştırılarak zarar gören Şirkete "dava süresince" kayyum atanmasını talep etmiştir....

    İlk Derece Mahkemesince Dairemiz bozma ilamına uyularak davacının, asıl dosya davalısı şirket müdürünün yönetim yetkisini kötüye kullandığını iddia ederek şirkete kayyım tayin edilmesini talep ettiği, organ eksikliği olmadığından yönetim kayyımı atanamayacağı, menfaat çatışması ve/veya şirket temsilcisinin görevini yerine getirmesine engel kanuni bir hal olmadığından ise temsil kayyımı atanamayacağı, davacının müdürün azlini istemediği ve kayyım tayini talebinin azli de içerdiği yönünde ilk mahkemenin ilamını temyiz etmediği, bu suretle Eventus Med...Ltd.Şti.'ye kayyım atanamayacağı, her ne kadar davacı/birleşik davacı vekilinin şirket müdürünün azli talebi ile açmış oldukları davanın Ankara 10....

      GEREKÇE: Dava; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 630/2 maddesine dayalı olarak limited şirket müdürünün haklı nedenle azli ve şirkete kayyım atanması, şirket müdürünün sorumlulğuna kaynaklı tazminat, haksız rekabete dayalı tazminat talebine ilişkindir.Davacı vekilince dava dilekçesi ile tedbiren şirket yöneticisinin dava süresince şirket müdürlüğü temsil ve ilzam yetkilerinden azli ile kendisinin yönetici olarak atanmasını talep etmiş, ilk derece mahkemesince 19/06/2023 tarihli ara kararı ile tedbir isteminin reddine karar verilmiş, karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf isteminde bulunmuştur. TTK 630 maddesi dava açıldığında hangi tedbirlerin alınacağına dair bir düzenleme içermediğinden talep hakkında 6100 sayılı HMK 389 vd. Maddelerinin nazara alınması gerekmektedir....

        Tasfiye memurunun azli, ortaklar ile tasfiye memuru arasındaki uyuşmazlıklara ilişkin olmadığından tasfiye memurunun azli talebine ilişkin bulunan davada verilen kararın temyizi kabil bulunup, bu talebe ilişkin temyiz isteminin reddi kararının bozularak kaldırılmasına karar verilerek, tasfiye memurunun azli talebine yönelik davada verilen kararın temyiz incelemesine geçilmiştir. 3- Tasfiye memurunun azli talebine yönelik davada verilen kararın temyiz incelemesine gelince; dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir....

          Dava, limited şirket müdürünün azli istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı müdürün yapmış olduğu gayrimenkul satışların muvazaalı olduğu ve satış bedellerinin alış bedellerinden az olduğu gerekçesi ile azil kararı verilmiştir. Ancak, davalı taraf, şirketin borçları nedeniyle şirket adına tescilli bağımsız bölümlerin satıldığını savunmuştur. Mahkemece, satıştan elde edilen gelirin şirket borçlarına harcanıp harcanmadığı, satış bedelinin satım tarihindeki rayiçe uygun olup olmadığı araştırılmamış ve muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davası dosyası getirtilerek incelenmemiştir. Bu durumda, mahkemece taraflar arasındaki görülen dava dosyaları getirtilerek incelenmesi, satış bedelinin rayiçe uygun olup olmadığı, satıştan elde edilen gelirin şirket borçlarına harcanıp harcanmadığı hususlarının araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

            ın müdürlük görevini kötüye kullanması nedeni ile zarara uğratıldığı ve şirket demirbaşlarının başka bir yere götürüldüğü yöndeki iddiaların ise ispatlanamadığı gözetilerek sirket yöneticisinin sorumluluğuna dayanan tazminat talebi yerinde görülmediği,asıl davada kayyım atanması talebi yönünden ise; davalının şirketi zarara uğrattığının ispatlanamadığı, diğer taraftan davacı, tarafların ortağı olduğu şirketin faaliyet konusu ile aynı başka bir şirket kurarak haksız rekabet oluşturacak davranışta bulunduğu, şirketin kendi organları eliyle yönetilmesinin asıl olduğu, şirkete kayyım atanmasını gerektiren bir nedenin görülmediği,birleşen dava yönünden ise; şirket müdürünün azline ilişkin davalarda husumetin, azli istenen müdüre yöneltilmesi yeterli olup, ayrıca şirkete karşı dava açılması gerekli olmadığından birleşen davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir....

              DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) DAVA TARİHİ : 30/12/2020 KARAR TARİHİ : 15/09/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Davalı .... .......

                DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) DAVA TARİHİ : 30/12/2020 KARAR TARİHİ : 15/09/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Davalı .... .......

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2021 NUMARASI : 2021/212 Esas 2021/490 Karar DAVACI : VEKİLLERİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA : Şirket Müdürünün Azli DAVA TARİHİ : 30/03/2021 KARAR TARİHİ : 20/10/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/10/2022 Taraflar arasındaki şirket müdürünün azli istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı .......'nin %33 ortağı ......olup, ... ...'nin %10 ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğunu, kardeşi olan davalının ise ... ...'nin genel müdürü olarak görev yaptığını, ... ...'nin 1987 yılında ......

                    in 15.03.2010 tarihli ortaklar kurulu kararıyla şirket müdürü olarak atandığını, şirketin Aralık 2010 tarihinden beri kâr payı dağıtımı yapmadığı gibi şirket müdürünce şirketin faaliyetleri hakkında kendisine bilgi verilmediğini, şirketin adresinin sahte imzalarla değiştirildiğini, şirket müdürünün kendisine verilen yetkiyi kötüye kullandığını, yapılan ihtarlara cevap vermediğini ileri sürerek şirket müdürünün azline, şirketin yurt içi ve yurt dışı tüm mal varlıkları, sözleşme ve ihale bedeli alacakları banka hesapları, alacak ve borçları tespit edilmek suretiyle müvekkilinin hissesine düşen değerlerin verilmesine 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 551 ve 504 ncü maddeleri gereğince müvekkilinin şirket ortaklığından çıkartılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2.Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde; davalının şirket müdürlüğü görevinden azline müvekkilinin şirket ortaklığından çıkarılmasına ve şirketin feshine ve tasfiyesine karar verilmesini talep...

                      UYAP Entegrasyonu