Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Parti Fındıklı İlçe Teşkilatı kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmiştir....

şirketi zora sokmayı, diğer taraftan söz konusu arsadaki şirket hissesini haricen 3. kişilere satmayı amaçladığını, davalı eski şirket müdürünün, 30.03.2023 tarihinde alınan genel kurul kararı gereğince, müdürlük ve temsil yetkisi sona ermesine rağmen, kendisinde bulunan şirket evrakları ve hazurun cetvelini yeni seçilen müdürlere teslim etmemesi sebebiyle, alınan kararlar ticaret sicilinde tescil edilememekte, davalı şirket müdürü bu durumdan istifade ederek, şirket aleyhine işlemler yaptığını, şirketin tek mal varlığı olan arsanın tapu kaydına, davalı tarafından 3. kişilere devir yasağı konulmasının, hiçbir zarar doğurmayacağı açık olduğunu, bu arsanın 3 kişilere satışının yapılması halinde, şirketin başka bir malvarlığı olmadığından, açılacak davanın da bir önemi kalmayacağını, bu nedenlerle 28.04.2023 tarihli ihtiyat-i tedbir talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılmasını, davalı Hacı Ali Demirel'in, 30.03.2023 tarihli genel kurul kararı ile müdürlük yetkisi sona ermesine rağmen...

    Davalı vekili, davacının iptal davası açma hakkının bulunmadığını, TTK'nın 391. maddesinde dava dayanağına ilişkin hiçbir düzenleme bulunmadığını, yönetim kurulu toplantısında yönetim kurulu üyesi olmayan dışarıdan atanan müdürün hazır olmasına ve imzasının alınmasına gerek olmadığını, müdürlerin istifasının herhangi bir şekil şartına bağlı olmadığını, somut olayda davacının sözlü istifa talebi üzerine yönetim kurulunun toplandığını ve istifasının kabulüne karar verdiğini, davacı ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşmeler gereği Turizm Bakanlığı’nın onayına binaen hisselerin tamamının davacıdan devir alındığını, devam eden bürokratik işlemler için müdürlük verildiğini, bu işlemlerin de bitmesi ile birlikte davacının talebiyle müdürlük görevinin sona erdirildiğini, davacının müdürlük görevinin sona erdiğini bildiği halde kendi lehine işlem tesis ettiğini, davacının asıl amacının davalı aleyhine kendi lehine tescil ettiği yolsuz ipotek işlemini hukuka uygun hale getirmek olduğunu savunarak...

      Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 14.02.2020 tarihli yazısına göre, 21.01.2016 tarihli yapılan tescil işlemi ile şirket ortaklarının ..., davacı ... olduğu, şirket müdürleri olarak ..., davacı ... aksi karar alınıncaya kadar şirketi müştereken temsil ve ilzama yetkili kılındığı, 02.03.2016 tarihinde yapılan tescil işlemine göre ise, şirket müdürleri ..., davacı ... müdürlük yetkileri iptal edilmiş....

        Bu nedenle, siyasi parti ilçe teşkilatının hukuki varlığının sona erdiğinin tespiti istemiyle açılan davaya bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait olduğu bir gerçektir. Benzer uyuşmazlıkla ilgili Yargıtay 20....

        ın şirket müdürlük görevinin sona erdirilerek şirket yönetimine kayyım atanması, ayrıca dava dışı ...'a ödenecek kar payına da ihtiyati tedbir konulması için karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; talep davalı“... ..... müdürü dava dışı ...'ın şirket müdürlüğü görevinin sona erdirilmesi ve şirkete tedbiren kayyım atanmasına ilişkin olup HMK'nın 389/1. Maddesi kapsamında yapılan değerlendirmeye göre; somut olayda, davacı vekilince ileri sürülen iddialarının yargılamayı gerektirdiği gibi dava dilekçesinden, dava dışı şirket müdürünün azli için Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin.......

          ni temsil ve ilzama yetkili kişilerin, ... ve .... olup bahsi geçen yetkili kişilerin şirket unvanı veya kaşesi altına atacakları müşterek imza ile şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındıkları, 03.10.2012 tarihinde ise şirket müdürlerinden ....'in müdürlük görevinin sona erdiği görülmüştür. Takip dayanağı tanzim tarihi 28.05.2012 olan bonodaki imzaların borçlu şirket yetkilillerine ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmadığı anlaşılmaktadır. O halde, Mahkemece; tanzim tarihi 28.05.2012 olan bono yönünden şirketi temsile yetkili olan ... ve ....'in imzalarının bulunduğu belge asılları toplanarak, borçlu şirket adına atılan imzaların adı geçen yetkililere ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

            Davacının limited şirket ortaklığından dolayı 07.12.1995 tarihinden itibaren başlayan ...sigortalılığının hangi hallerde sona ereceği 1479 sayılı Yasa'da düzenlenmiş olup, "sigortalılığın başlangıç ve bitiş tarihi" başlıklı 25.maddede; şirketlerle ilgisi kalmayanların, çalışmalarına son verdikleri veya ilgilerinin kesildiği tarihte ...sigortalılıklarının da sona ereceği kabul edilmiştir....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı şirket ile fer'i müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosya kapsamında 19.02.2016 tarihli Ticaret Sicili Gazetesine göre davalı ... Konfeksiyon İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin 11.12.2016 tarihinde terkin edildiği anlaşılmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.06.2007 tarih, 2007/10-358 Esas, 2007/337 Karar sayılı kararında da benimsendiği üzere; ticari şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerekir....

                Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu vakfın kendiğinden sona erdiğinin tespiti ile sicilden silinmesine, malvarlığı bulunmadığından tasfiyeye ilişkin karar tesisine yer olmadığına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de gereği yerine getirilmemiştir. Yargıtay'ın bozma kararlarına karşı direnme hakkı yasalarımıza göre mahkemeye verilmiş olup, mahkemece bozmaya uyulduktan sonra gereklerinin yerine getirilmesi ve bozma ilamında yazılı hususları karşılayacak şekilde araştırma ve inceleme yapılması zorunludur. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, mahkemece kendiğinden sona erdiğinin tespiti ile sicilden silinmesine karar verildiği, tasfiye kurulu ile malvarlığının devri hususlarında ise malvarlığı bulunmadığı gerekçesi ile hüküm kurulmadığı, yargılama giderleri davacı üzerinde bırakıldığı gibi davacı lehine vekalet ücreti de takdir edilmediği anlaşılmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu