Birleşen dava ise şirket müdürünün azline ilişkin ve şirkete kayyım atanmasına ilişkindir.Davalı vekili tarafından şirket müdürünün görev süresinin dolduğu savunulmuştur. Gerçekten 2001 tarihli şirket anasözleşmesinin 9.maddesi ile şirket müdürlerinin 10 yıl süre ile atandığı anlaşılmaktadır. Buna göre dava tarihi itibariyle şirket müdürünün görev süresi sona ermiştir. Dava açıldığı tarihte şirket müdürünün görev süresinin sona erip ermediği mahkemece incelenmemiştir.Öte yandan ; Bakırköy 1. ATM nin 15.12.2016 tarih 2015/453 esas 2016/955 karar sayılı dosyasında davalı şirket hakkında tasfiye kararı verilerek tasfiye memuru atandığı ileri sürülmüştür....
A.Ş.’deki yönetim kurulu başkanlığı görevinin hangi tarihte sona erdiğinin ticaret sicilden sorularak, gelen yazı cevaplarıyla birlikte dairemize gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, bu eksiklikler giderilip dosya geldikten sonra temyiz itirazlarının incelenmesine 17/02/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, davalı --------istifa nedeniyle sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir. Davalı şirketin ---- ----- göre şirketin iş bu davada temsil edebilecek ----bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekiline davalı şirketi temsil edebilecek kayyım atanmasını sağlamak üzere dava açması için yetki ve süre verilmiş, --- kayyımına dava dilekçesi tebliğ edilmek suretiyle taraf teşkili sağlanmıştır. Somut uyuşmazlığın konusu davacının davalı şirketin ortağı olup olmadığı, ---- sona erip ermediği, davacının ---- üyeliğinden istifa edip etmediğidir....
Davacı ..., Uçarlar Taşımacılık Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin kurucu ortağı ve müdürü olup şirket hissesini noter senedi ile 08.06.2001 tarihinden devredip, devir kararının 13.08.2001 tarihinden geçerli olmak üzere Ticaret Sicil Gazetesinde 23.08.2001 tarihinde yayınlandığından, müdürlük görevinin yönetim kurulu kararı ile sona erdiği 13/08/2001 tarihine kadar şirketin işveren sıfatıyla tahakkuk eden prim borçlarından 506 sayılı Kanun'un 80/12 fıkrası hükmüne göre şirket ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. Yapılacak iş; Prim borçları 2000 yılının 8-12.ayları ile 2001 yılının 1-10.aylarına ilişkin olup davacının müdürlük görevinin sona erdiği 2001 yılı Ağustos ayının prim borcunu ödeme zamanı 30/09/2001 günü olup davacının 2001 yılı 8, 9, 10.aylara ilişkin olanlar dışındaki prim borçlarından müdür sıfatıyla şirket ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun kabulüyle bir sonuca varmaktır....
Somut olayda, şirket ortakları 21.09.2020 tarihinde şirket merkezinde toplanarak şirket ortaklarından ------- Sözleşmesi ile hissesini davalı ------- bedeli karşılığında devrederek ortaklıktan ayrıldığına karar verildiği görülmekle genel kurulun devre onay verildiği tespit edilmiştir. Bu tespite göre, davacının davalı şirketteki ortaklık sıfatının 21.09.2020 tarihinde sona erdiğinin tespitine karar verilmesi gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle davanın kabulü ile davacının, davalı şirketteki ortaklığının 21.09.2020 tarihinde sona erdiğinin tespitine ve kararın Ticaret Siciline tescil ve ------- ilanına karar verilmesine dair aşağıda şekilde karar verilmiştir....
erdiğinin tespiti için davayı açtıklarını, yönetim kurulu üyeliğinin sona erdiğinin tespitine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; şirketin yönetim organının bulunmaması durumunda mahkemeden kayyım atanmasının talep edilebileceği ancak davalı şirketin yönetim organının bulunduğunun sabit olduğu, davacı tarafından müdürlük görevinin sona ermesiyle şirketle ilişkisinin kesildiği, şirket işleri hakkında kendisine bilgi verilmediği, kayıtların inceletilmediği, bilirkişi incemesi neticesinde muvazaalı ve yasal olmayan işlemlerin ortaya çıkacağı ileri sürülmüşsede somut olarak haklı nedenlerin belirtilmediği, şirket işleri hakkında davacıya bilgi verilmediği, kayıtların inceletilmediği iddiasıyla ilgili bilgi edinme ve inceleme hakkı kapsamında dava açmanın mümkün olduğu, fakat ... 614. madde gereğince usulüne uygun başvurunun idddia ve ispat edilmediği, kar payının tespiti açısından ise davalı şirket kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonunda düzenlenen rapora göre davalı şirketin öz varlığının ekside olduğu, sermayenin tamamen kaybedildiği, dolayısıyla...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Defter, kayıt ve belgeleri gizleme HÜKÜM : Mahkumiyet 1- Sanık hakkında, 2007 takvim yılına ait defter ve belgelerin ibraz edilmesine ilişkin istem yazısını 18.12.2009 tarihinde tebellüğ etmesine rağmen, defter ve belgeleri ibraz etmemesi nedeniyle “defter, kayıt ve belgeleri gizleme” suçundan açılan kamu davasında; sanığın, şirkete bir hafta süreyle müdürlük yaptığını, bunun dışında şirkette herhangi bir yetkisinin bulunmadığını savunması; 07.12.2009 tarih ve 7452 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde, sanığın iki yıllığına şirket müdürlüğüne atandığının ve şirket ortağı olan Kamil Girgin’in de müdürlük görevinin devam ettiğinin belirtilmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, sanığın, şirkete ait defter ve belgeleri teslim alıp almadığı, şirket müdürlüğü görevinin fiilen kimin tarafından yürütüldüğünün tespit edilmesi, sonucuna göre sanığın, suç kastının bulunup bulunmadığıda...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istemine ilişkin olarak açılan davada ... Sulh Hukuk ve ... 5. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir. ... Sulh Hukuk Mahkemesince, ......
Somut olayda, davacı limited şirket ortağı olup, 24. madde kapsamında sigortalıdır. Ticaret sicili kayıtlarına göre şirket halen faal olup davacının ortaklığı da devam etmektedir. Zira şirket ortakları yönünden Bağ-Kur kapsamında sigortalı sayılabilmek için limited şirket ortağı olmak yeterli olup şirketin vergi kaydının sona ermesinin bir önemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla davacının ortaklığı devam ettiği sürece ve şirketin ticaret sicilinden terkinine kadar olan dönem yönünden davacı Bağ-Kur kapsamında sigortalı olacağından davacının 30/04/2005 tarihinde Bağ-Kur sigortalılığının sona erdiğinin tespiti yönündeki karar hatalı olmuştur. Ancak dava konusu olayda davacının Bağ-Kur sigortalılığı geçici 17. madde ile 30.11.1997 tarihinde durduğundan iptale ilişkin hukuki yarar da yoktur....