Yevmiye numaralı limited şirket pay devir sözleşmesi uyarınca ...' e devrettiği, ancak hisse devrinin geçerli olması için ortaklar genel kurulu kararının alınması gerektiğinden tescil ve ilan edilmediği anlaşılmıştır. Davacı tarafından davalı şirkete hisse devrinin tescil ve ilanın yapılması için ihtarname gönderilmediği görülmüştür. 6102 Sayılı TTK'nun 595/1. maddesi uyarınca, limited şirket hisse devrine dair sözleşmenin yazılı şekilde yapılması ve imzaların noterce onanması geçerlilik şartıdır. Somut olayda bu koşulun gerçekleştiği anlaşılmaktadır. 6102 Sayılı TTK'nun 595/2. maddesi uyarınca şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur....
yollarla----uğratarak ve devir bedelini de ödemeyerek şirket pay devrinin temin edilmiş olması nedeniyle bahse konu hisse devirinin öncelikle hile sebebiyle yok hükmünde oluğunun tespiti ile iptaline karar verilmesini, --- esas sözleşmesinde şirket hisselerinin---- başlıklı 6. maddesinde; "------------- tarafından ------------ tamamı ödenmiştir....
vekaletname düzenlendiğini, ancak davalı T9 vekaletname yetkisini kötüye kullanarak müvekkiline ait şirket hisselerinin tamamını el ve işbirliği içerisinde hareket ettiği diğer davalılara hiç bir bedel ödenmeyerek satış göstermek suretiyle devrettiğini ileri sürerek davalılar T10 ne, T7 T8 ve T6 yapılan hisse devir işlemlerinin iptali ile tüm şirket hissesinin müvekkili adına tesciline, olmadığı takdirde, fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000- TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen yasal faizi ile birlikte tahsiline, dava sonuna kadar şirket hisselerinin ve enerji üretim lisansının (ruhsatının) 3. şahıslara devrinin önlenmesi için tedbir konmasını, Ticaret Sicil Müdürlüğüne ve EPDK na tezkereler yazılmasını karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
in yetkilerinin sona erdirilmesine karar verildiği, ...' un şirket müdürü olduğu, söz konusu kararın 02/02/2010 tarihinde Müdürlüğümüze tescil ve ilan edildiği; davacının dava dilekçesinin ekinde sunmuş olduğu hisse devir sözleşmesine ilişkin olarak ise herhangi bir hisse devir tescilinin bulunmadığının tespit edildiği, Sayın Mahkemenin de takdirinde olduğu üzere TTK'nun 595. Maddesi gereği sermaye payının devredilebilmesi için hisse devir sözleşmesi, hisse devrinin ortaklar genel kurulunda devredildiğine dair karar ve pay devrinin işlendiği pay defterinin ibrazı gerektiğini, ilgili belgeler ile birlikte gerekli harçlar yatırılarak Ticaret Sicili Yönetmeliği'nin 22....
nın devir sözleşmesinin kurye ile gönderildiğini savunduğu, davacının hisse devrinden sonra şirket faaliyetlerine katılmadığı, davalılara herhangi bir bildirimde bulunmadığı, dinlenen tanıkların hisse devrinin davacının bilgisi dahilinde olduğunu belirttiği, hisse devrinin davacının icra takibi borcunun davalı ... tarafından ödenmesi nedeniyle yapıldığı, şirkete ve davalı ...'ya husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle, davalı ... yönünden davanın esastan, davalı şirket ve İrem yönünden husumetten davanın reddine karar verilmiştir....
Noterliği'nin 10/06/2008 tarihli hisse devir sözleşmesi ile hisselerinin 190 payını diğer ortak M.. G..'ye, 10 payını ise Ş.. T..'a devrettiğini, aynı tarihte devir işleminin oybirliği ile kabul edilerek pay defterine işlenmesine karar verildiğini, ancak bugüne kadar hisse devrinin pay defterine işlenerek Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilan edilmediğini, müvekkilinin halen şirket ortağı olarak gözükmekte olup, bu durumun mağduriyetine sebebiyet verdiğini belirterek müvekkilinin şirket ortaklığından ayrıldığının tespit ve tesciline, hisse devrinin pay defterlerine tescili ile ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı M.. G.., noterde yapılan hisse devir sözleşmesi kapsamında davacıya ait 190 payı devraldığını belirtmiştir. Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece davanın tarafları ve dava dışı kişiler arasında biri İngiltere'de , diğeri Türkiyede mukim 2 ayrı şirketin hisse devrinin kararlaştırıldığı,hisse devir sözleşmeleri ile söz konusu hisseler devredilmiş ise de TTK 521 maddesindeki şartlar sağlanmadığından davalı tarafça açılan davada pay devrinin şirkete karşı hüküm ifade edebilmesi için TTK 520 maddesindeki ortakların 3/4 ünün olurunun gerekmesi nedeni ile devir şartlarının gerçekleşmediğinden tespit davasının reddine karar verilmesi ve kararın Yargıtayca onanarak kesinleştiği, bu durumda pay devrinin ortada kaldığı gibi buna bağlı olarak karşı tarafın daha önceden yaptığı ödemeleri iade hakkının doğduğu, sözleşmeye göre uyuşmazlığın diğer yönünü oluşturan yurt dışında mukim şirketin hisse devrinin gerçekleştiğini, taraflar arasında kararlaştırılmış bulunan 130.450-GBP bedelin her iki şirketteki mevcut hisseler için kararlaştırıldığı dikkate alınarak ve ödenen bedel 150.000-TL lik bedelin sözleşme ve...
Somut olayda, davacının murisinin 25.11.2013 tarihinde yaptığı şirket hisse devrinin muvazaalı olduğu iddiasıyla hisse devrinin muvazaa nedeniyle iptali ile davacı adına tescili, mümkün olmaması durumunda pay bedelinin davalıdan tahsili, bu taleplerinin kabul edilmemesi durumunda hisselerin tenkisi ile iade edilmesi gereken kısmın tahsili istemine ilişkin açılan davada, davaya konu 3400 hissenin devrinin önlenmesi, şirkete tedbiren kayyım atanması, mahkeme aksi kanaatte ise dava konusu 3400 hisse yönünden tedbiren kayyım tayin edilmesi, kayyım atanması konusunda aksi kanaatte olunması halinde tedbiren şirket faaliyetlerinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir....
in torunu, diğer davalıların da şirketin maaşlı çalışanları olduklarını, hisseleri satın alabilecek maddi güçleri bulunmadığını, şirket ana sözleşmesine göre hisse senetleri nama yazılı ise de, hisselerin pay senedine bağlanmamış ve hisse senedi olarak bastırılmamış olduğunu, devre ilişkin olarak 818 Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 162 ve 163 üncü maddelerine uygun bir sözleşme yapılmadığını, şirket yönetim kurulunu 5 kişiye tamamlamak için yapılmış gibi gösterilen hisse devrinin aldatılma ve hile nedeniyle geçersiz olup, yok hükmünde olduğunu, işlemin terkini amacıyla Ankara 38. Noterliği'nin 09.02.2011 tarihli ihtarnamesi gönderilmiş ise de, cevap verilmediğini ileri sürerek hisse devirlerinin şirket pay defterinden tamamen terkin ve iptal edilerek eski hale getirilmesini, bu hisselerin gerçek sahibinin müvekkili olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. II....
Davacı vekili, davacı şirketin yetkilisi ve ortağı dava dışı Bahri Tuz ile davalı şirketin ortağı ve yetkilisi bulunan Mert Topçuoğlu ile arasında, limited şirket hisse devrinin kararlaştırıldığını, bu hususta noterde hisse devir sözleşmesi akdedildiğini, noter sözleşmesinde devir bedelinin 16.000 TL olarak gözükmesine rağmen devir bedeli olarak banka yoluyla davacı şirket tarafından davalı şirket hesabına 48.000 TL nin ödendiğini, ancak davalı şirketin hisse devrine icazet vermediğini ve hisse devrinin Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirilmediğini ileri sürerek, hisse devrinin gerçekleşmemesi nedeniyle davalıya ödenen hisse devir bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesini istemekte iken davalı vekili ise, taraf şirketlerin arasında sözlü kira akdi bulunduğunu, dava dışı şirket hissedarları arasındaki hisse devrinin davalı şirketi bağlamayacağını, paranın müvekkiline kira bedeli olarak gönderildiğini, aksine müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu savunarak, davanın...