devir ve temlik eden dilekçenin Ahmet Hakkı Adalı tarafından şirket yönetim kurulu başkanlığına hitaben ibraz edildiği, aynı tarihli dilekçenin altında T3 tarafından devir ve temlik alındığı hususunun yine şirket yönetim kurulu başkanlığına bildirildiği, 19.03.1996 tarihli hisse devrine ilişkin devir ve temlik senedinin düzenlenmiş olduğu, söz konusu hisse devir tarihlerinden sonra davacının da dava dışı şirket genel kurullarında hazır olduğu anlaşılmıştır....
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, HMK m.110 hükmü kapsamında yığılma şeklinde açılan (1) muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak (a) şirket pay devrinin iptali ile miras payı oranında adına tescili ile (b) TMK m.1025 gereğince ayni hakka dayalı tapu kaydının düzeltilmesi ve davacının miras payı oranında adına tescili, olmadığı takdirde tenkisi; (2) muristen davalılara yapılan ödemelerin, devredilen menkullerin ve davalılar tarafından haksız şekilde edinilip tasarrufta bulunulan para ve menkullerin tespiti ile yine miras payı oranında davacıya iadesi olmadığı takdirde tenkisi ile (3) davacının bu sebeple oluşan zararlarının tazmini istemine ilişkindir. HMK. 138. maddesinde; "Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir." hükmü yer almaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakan babaları ...'in 101 nolu parselini davalı oğlu ...'a, 1002 nolu parselini de davalı torunu Alpay'a satış suretiyle temlik ettiğini, 101 nolu parselin temlikinin muris muvazaası, 1002 nolu parselin temlikinin de ehliyetsizlik ve muris muvazaası nedenleriyle geçersiz olduğunu ileri sürerek miras payları oranında tapu iptali- tescile, aksi takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, 101 nolu parselin mirastan mal kaçırma amacıyla temlik edildiği gerekçesiyle anılan parsel yönünden davanın kabulüne karar verilmiş; 1002 nolu parsel yönünden ise, temlik tarihinde mirasbırakanın hukuki ehliyetinin bulunmadığı saptanmış ise de, bu konuda pay oranında istekte bulunulamayacağı gerekçesiyle dava reddedilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/348 esas, 2021/59 karar sayılı dava dosyasında verilen tapu iptali ve tescil (muris muvazaası nedeniyle) talebinin reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tapu iptali ve tescil (muris muvazaası nedeniyle) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Davacının Davasının REDDİNE;" karar verilmiştir. Karara karşı, davacı vekili tarafından süresinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilir; Yine; HMK'nun 357....
Dava ileri sürülüş biçimine göre; muris muvazaası hukuksal nedenine dayanılarak, miras bırakan ile mirasçısı T5 arasında yapılan şirket hisse devrine ilişkin işlemin, davacı mirasçıların miras hisseleri oranında iptali ve tescili, olmadığı taktirde de muvazaalı olarak devredilen şirket hisse pay bedellerinin davalı taraftan tahsili isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere; muris muvazaasına ilişkin 01/04/1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme kararı sadece murisin kendi üzerinde tapulu taşınmazlar bakımından yaptığı temliki işlemler yönünden geçerli olup, tapuda yapılan temlikler dışındaki işlemler yönünden belirtilen içtihadı birleştirme kararı uygulanamaz ise de; eldeki davanın konusunu oluşturan şirket hisselerinin devri bakımından genel muvazaa hükümlerinin uygulanmasına engel bir hal bulunmamaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19....
Temyiz Sebepleri Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı müvekkili tarafından hisse devrinin alımına yönelik miras bırakana gönderilen yüksek miktarlı paralar bulunduğunu, davacı yanın malvarlığı değerlerinin yargılama süresince incelenmediğini, davacıya muris tarafından sağlığında ve mirastan sonra bırakılan malvarlığı değerlerinin saklı payını karşılar nitelikte olup olmadığının incelemeye alınmadığını, muvaza iddialarını kabul etmemekle birlikte böyle bir durumun olduğu varsayımında dahi davacının saklı payının çok daha fazlasını almış olduğunu, hisse devri 01.10.2013 tarihinde yapılmış olup dava tarihi ise 11.03.2016 olduğundan davanın süresinde açılmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme 1. Uyuşmazlık, muris muvazaası nedeniyle anonim şirket hisse devrinin iptali istemine ilişkindir. 2....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/188 ESAS SAYILI ARA KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Muris Muvazaası Nedeniyle) KARAR : Söke 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05/10/2021 tarih 2021/188 esas sayılı ara kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların murisi Elif Ayşe Onay'ın dava konusu taşınmazları danışıklı bir şekilde ve bedelsiz olarak tapuda şeklen satış işlemi göstermek suretiyle davalı adına devrettiğini, bu işlemin gerçekte bir satış işlemi olmadığını beyanla dava konusu taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasını ve taşınmazların tapu kaydının miras payı oranında iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....
a yaptığı % 14,4367 oranındaki hisse devrinin de satış olduğu ve bu devir karşılığında 2.691.920-TL bedel alındığını, ...'ın yaptığı hisse devrinin bir ahde vefa örneği olarak gösterilemeyeceğini, kız çocuğu olmaları nedeniyle hisselerin ellerinden alınmak istendiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacılar vekilince delil olarak dayanılan genel koordinatör ... tarafından düzenlenen belgenin, şirket hissesi aidiyeti yönünden taraflardan ve muris ...'dan sadır olmaması nedeniyle taraf iddialarına delil olamayacağı, dava dışı ... ve ... şirketlerinin hisselerinin devrinde ...'ın şirketleri kendi çocuğuna %50, ...'ın çocuğuna %30 ve ...'...
-KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, miras bırakanın çekişme konusu 3236 ada 8 (imar ve tevhitle 9039 ada 11) parsel sayılı taşınmazdaki 6 nolu bağımsız bölümü kızı davalıya temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olmadığı belirlenmek suretiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ancak, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, dava konusu taşınmazın keşfen belirlenen ve yargılama sırasında harcı ikmal edilen değere göre çekişmeye konu davacıların miras payı gözetilerek tespit edilecek miktar üzerinden avukatlık ücretinin hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile taşınmazın tüm değeri üzerinden yüksek vekalet ücreti tayin ve takdiri doğru değil ise de, anılan bu yanılgı yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından hüküm fıkrasının 3. bendinde "reddedilen miktar üzerinden 12.470.00....
Davacılar, mirasbırakanları ...’un, ... parsel sayılı taşınmazının tamamı ile ... parsel sayılı taşınmazdaki 6551/46251 payını davalılara satış suretiyle temlik ettiğini, ayrıca ortağı olduğu şirketteki 11,25 hissesini davalı annesi ...’ye devrettiğini, anılan taşınmaz temliklerinin ve şirket hisse devrinin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının ve şirket hisse devrinin iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, davaya konu taşınmaz temliklerinin ve şirket hisse devrinin bedelleri ödenmek suretiyle gerçekleştirildiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır. İlk Derece Mahkemesince, taşınmazların ve şirket hisse devrinin muvazaalı olarak yapıldığının ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin istinafı üzerine, ......