Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

olmasının mümkün olmadığını, 11/07/2019 tarihinde 12/07/2019 tarihinde genel kurul toplantısı yapmak için karar alınmış olmasına rağmen genel kurul toplantısı yerine yeniden yönetim kurulu toplantısı yapılmasının hayatın olağan akışına aykırı bir işlem olduğunu, yeni genel kurul toplantısı için karar alındıktan sonra genel kurul toplantısı yapılamayacağını, mahkemenin gerekçeli kararında yönetim kurulu toplantısında bütün şirket ortaklarının imzasının bulunduğu belirtilmiş ise de şirket ortakları Nuri ve Murat Ergül’ün bu tutanakta imzası olmadığını, mahkemenin yönetim kurulu ile genel kurul ve şirket ortaklarını karıştırdığını, mahkemece yönetim kurulu üyelerinin ve genel kurul üyelerinin ayırt edilmeden ayrı ayrı kişi ve kararları bir olarak değerlendirdiğini, genel kurul toplantısına katılan şirket ortakları Nuri ve Murat Ergül'ün imzalarının bulunmadığını, tanık dinlenilmeden karar verildiğini, davacının genel kurul toplantı tarihinden sonra şirket ortaklarından habersiz olarak tekrar...

DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 25/03/2015 tarihli olağan genel kurul kararının hükümsüz olduğunu, şirket ortağı ve müdürünün şirket adına kendiliğinden genel kurul yaparak müdür olarak kendini ibra ettiğini, şirketi kendisine borçlandırdığını, genel kurul tutanağını sadece kendisinin imzaladığını, kendisine ait dava dışı şirket ile arasında kira sözleşmesi yaptığını, kanuna aykırı bir şekilde tutanak düzenlediğini, şirket hissedarı ve aynı zamanda müdürü olan ...'nun haricindeki diğer ortakların tamamının yabancı şahıslar olduğunu, toplantıya katılımlarının sağlanmadığını belirterek yoklukla batıl olan davalı şirketin 25/03/2015 tarihli olağan genel kurul kararının geçersizliğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalı davaya cevap vermemiştir....

    DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 25/03/2015 tarihli olağan genel kurul kararının hükümsüz olduğunu, şirket ortağı ve müdürünün şirket adına kendiliğinden genel kurul yaparak müdür olarak kendini ibra ettiğini, şirketi kendisine borçlandırdığını, genel kurul tutanağını sadece kendisinin imzaladığını, kendisine ait dava dışı şirket ile arasında kira sözleşmesi yaptığını, kanuna aykırı bir şekilde tutanak düzenlediğini, şirket hissedarı ve aynı zamanda müdürü olan Serdar Babaoğlu'nun haricindeki diğer ortakların tamamının yabancı şahıslar olduğunu, toplantıya katılımlarının sağlanmadığını belirterek yoklukla batıl olan davalı şirketin 25/03/2015 tarihli olağan genel kurul kararının geçersizliğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalı davaya cevap vermemiştir....

    Sayılı ilamında;"...Dava, limited şirket genel kurul kararının iptali istemine ilişkin olup, mahkemece genel kurul toplantısındaki usule aykırı toplanma nedeniyle iptal kararı verilmiş ise de davacıların iddia ettikleri çağrı usulsüzlüğü, genel kurul kararının iptalini gerektirmeyip, yalnız çağrı usulsüzlüğü nedeniyle toplantıya katılmayan ortağın muhalefet şerhi olmadan süresinde iptal davası açma hakkı verir ve genel kurul kararlarının iptali sebeplerinin ispatı gerekir. Bu nedenle mahkemenin genel kurul kararının iptali gerekçesi yerinde değildir...." şeklinde, Yargıtay . Hukuk Dairesinin .../01/2020 tarih ve ... Es. ... Kar....

      Öte yandan limited şirket sözleşmesinin değişikliğine yol açan kararlar bakımından da farklı bir nisap öngörülmüştür. İptali talep edilen genel kurul kararı “şirket müdürü seçimi”ne ilişkindir. Şirket müdürü seçimi TK m. 621'de sayılan önemli kararlardan olmadığı gibi limited şirket sözleşmesinin değişikliğine yol açan bir karar da değildir. Dolayısıyla dava konusu genel kurul kararı olağan karar niteliğinde olup TK m. 620'deki nisaba tabidir. Somut olayda şirket sözleşmesinde aksi öngörülmediği için, söz konusu kararın toplantıda temsil edilen oyların salt çoğunluğu ile alınması gerekir. Nitekim dosyaya mübrez 16.09.2020 tarihli genel kurul toplantı tutanağından, dava konusu genel kurul toplantısına davacının katılmadığı ve fakat davalıların katıldığı, davacı ortağın müdürlükten azli ve yerine davalıların müdür olarak atanması kararının davalılar tarafından alındığı anlaşılmaktadır....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/418 Esas KARAR NO : 2019/243 DAVA : Limited Şirket Genel Kurul Kararının İptali DAVA TARİHİ : 25/06/2018 KARAR TARİHİ : 21/03/2019 Mahkememizde görülmekte olan Limited Şirket Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalılardan ... Şti'nin üç ortaklı bir limited şirket olduğunu, bu şirketin %40 hissesinin müvekkili şirkete, %40 hissesinin davalı ... A.Ş'ne %20 hissesinin de diğer davalı ... Şti'ne ait bulunduğunu, davalı ......

          göre uygulanması gereken TTK'nın 418/1 maddesine aykırı şekilde genel kurul yapıldığını, genel kurul çağrısının tebliğ ve ilan edilmediğini, dava dilekçesinde genel kurul kararlarının iptalinin olmadığı takdirde yokluğunun tespitinin istenildiği, genel kurulun şirket merkezinde toplanacağı belirtilmesine rağmen bu tarihte ortakların bir kısmının şirket merkezine gitmediğini, müdürlerden ...'...

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/100 Esas KARAR NO : 2023/146 DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 13/02/2023 KARAR TARİHİ : 04/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08/11/2022 Tarihinde ... 33....

              Davacı yan şirket müdürünün müdür olarak seçilmesine ilişkin genel kurul kararının tescil ve ilan ettirmediğini, davalının eşi olan eski müdürün halen müdürlük yaptığını, müdürün görevini yerine getirmediğini iddia etmiş, davalı yan ise müdür seçilmesine ilişkin genel kurul kararı ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmediğinden eski müdürün müdürlük görevinin devam ettiğini, kendisinin müdür olmadığını savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davalının şirket müdürlüğünden azline karar verilmiştir. Taraflar arasında dava dışı ....davacı, davalı ve davalının eşi ...'nin hissedar oldukları, davalının 13/03/2017 tarihli şirket genel kurul kararı ile dava dışı şirkete müdür olarak seçildiği, anılan genel kurul kararının ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmediği, eski müdür dava dışı ...'nin halen şirket müdürlük görevi ifa ettiği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır....

                in şirket müdürü olduğunu, anılan müdürün davalı şirket olağan genel kurul toplantısını yapmaktan imtina ettiğini, şirket olanaklarını kendi çıkarları için kullandığını, müvekkilleri tarafından gönderilen ihtarnameye rağmen genel kurul toplantısı için çağrı yapmadığını, bunun üzerine genel kurulu toplantıya çağırma izni talepli dava açıldığını, yargılama aşamasında genel kurul toplantısının yapıldığını, yapılan genel kurul toplantısında müvekkili ... ile davalı ...'in bir yıl süre ile şirket müdürlüğüne seçildiğini, aynı genel kurulda alınan bu kararların ticaret sicil gazetesinde yayınlanmasına ve ilgili kurul ve kuruluşlara bilgi verilmesi yönünde kararlar alındığı, müvekkili ...'ın ortaklar kurulu kararının Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünde tescil ve ilanı için talepte bulunduğunu, bu taleplerinin sicil müdürlüğü tarafından reddedildiğini, diğer müdür olan davalı ...'...

                  UYAP Entegrasyonu